Remus Lupin ve Çapulcular

ஓ|Amberly Emerald

Merhaba, ben lilysgreeneyes. Öncelikle Alan Rickman için konuşmak istiyorum. Onsuz her zaman Potterhead'lerin bir tarafı boş kalacak. Allah'tan günahlarını affetmesini diliyorum. Dualarımız seninle, Alan. Huzur içinde yat.

Medyadaki, Amberly. Kısaca Amber.

Keyifli okumalar...

Sirius Black uyandı. Çok güzel bir sabaha benziyordu bu sabah. Önceki gece Gryffindor Ortak Salonu'nda geçen akşamın sabahıydı bu sabah. Önceki akşam Remus ikili koltuğa oturmuş, kollarının arasında ise gözleri sevinçle parlayan bir Clara vardı. 'Sonunda!' diye bağırmak istemişti, Sirius. Yine haklıydı işte. O gün, okulun ilk günü, trendeyken anlamıştı ve yine haklıydı!

Kendisi bu sefer koltuğa oturmamıştı. Peter ile üçlü koltuğa oturmuşlardı. Lily ve James ise yerdeki minderde oturuyorlardı. Herkes mutluydu. Özellikle de Clara ve Sirius. Ancak bu işten zararlı çıkan Sirius Black olmuştu. Ateş Viskisi deposu yarı yarıya azalmıştı.

Bazen Sirius, bazen de James türlü şakalar yapıp ortalığı kırıp geçiriyorlardı.

Bir ara James farkında olmadan Lily'nin omzuna atmıştı. Farkına varır varmaz Lily'nin tepkisini incelemişti ancak Evans sesini çıkarmamış ve çok normal bir şeymiş gibi karşılamıştı. James'in ela gözleri sevinçle dolmuştu.

Sirius onların bu haline gülümsemekle yetinmişti. O an da aklına bir şey geldi. Bir kişi. Özel bir kişi, Sirius Black için...

Amberly Emerald.

Koyu kahverengi gözleri ve kumral saçlarıyla gerçekten güzel bir kızdı.

Sirisu ikinci sınıfa başladığı zaman boş kompartıman bulamamış bir kompartımana izinsiz dalmıştı. Çapulcular'ın geri kalanı kim bilir neredeydi. Bu kalabalıkta onları bulmasının imkanı yoktu.

İçeri girdiğinde kendisinden en fazla bir yaş küçük bir kız çocuğu gördü. Kız daha önce gördüğü tüm kızlardan daha farklıydı. Sirius daha 12 yaşında olmasına rağmen kızlarla pek ilgilenirdi. Ancak bu kız farklıydı.

Kız içeri girmesine izin verdiğinde gülümsedi ve onun karşısına oturdu.

''Seni daha önce görmemiştim.'' dedi Sirius.

Kız gülümsedi. Çekingen birisine benzemiyordu. ''Bu sene ilk yılım.'' dedi

Sirius kafasını salladı ve elini uzattı. ''Sirius Black. Black'lere çekmeyeninden .'' diye kendisini tanıttı Sirius.

Kız sırıttı ve elini sıktı. ''Amberly. Ben gayet aileme çekmişim sanırım.'' dedi kız.

''Ailen Muggle-Doğumlulara karşı, ırkçı insanlar olmadığı sürece sorun yok.'' dedi Sirius.

Kız sesli bir kahkaha attı. ''Hufflepuff oldukları için bu dediğin biraz zor.Bilirsin, önyargıları yok.'' dedi.

Sirius şaşırmıştı. Kız fazla rahattı. Kendi yaşadığı ortamdan çok çok farklı bir ortama girecekti ve kızda zerre heyecan yoktu. Kızı sevmişti. Tabii ileride kızdan ciddi anlamda hoşlanacağını hiç tahmin etmezdi.

''Binaları biliyor musun?'' diye sordu Sirius.

''Elbette.'' diye yanıtladı kız onu.

''Ee, hangi binaya gitmek isterdin?'' diye sordu Sirius. Slytherin diye bir cevap almaktan korkar gibi bir hali vardı.

''Slytherin dışında hepsi olur. Tabii Gryffindor'a gitmek ayrı bir şey. Orayı gitmeyi gerçekten isterdim.'' dedi.