ஓ|Yine Bahar P1

861 50 31
                                    

Bu bölümü MrsBlackPadfoot 'a ithaf ediyorum! Should Be Hard hikayesinin finalini çok bekledim ama sonunda çok mutlu olduk! Bu hikayesi için çok tebrik ediyorum.💖

Bardolph'u çok sevdiğini hatırladım, eğer hala hikayeyi okuyorsan belki bu bölümü çok seversin^^  Üniversite sınavın için şimdiden başarılar! ^•^

(Dikkat: multimedya katiliniz olabilir, karşınızda Regulus Black.)
---

Geçen bahardan beridir bizim çocuklar birçok şey yaşayıp, tecrübe etmişlerdi.

Hayatlarında çok şey değişmişti. Acı, hüzün, korku, neşe, sevinç...

Voldemort'un küçük ziyaretinden itibaren bir hafta geçmişti.

Zümrüdüanka Yoldaşlığı kendisiyle gurur duyuyordu. Yine de çalışmalarını bırakmamış, tam gaz devam ediyorlardı.

Bir dahaki sefere daha iyisini yapabilmek için.

Doğrusu yaşadıkları şeyler yaşlarına göre değildi. Zaten artık çocuk değillerdi. Yaşadıkları şeyler onları büyütmüştü.

Psikolojik olarak yorulmuşlardı.

Dumbledore, Severus Snape'in artık güvende olmadığını biliyordu.

Bu yüzden artık İksir dersinin yapıldığı derslikte yatıp kalkıyordu. Geceleri odayı bizzat kilitleyen Dumbledore'du. Sabahları da iksir hocası açıyordu kapıyı.

Kabul, biraz utanç vericiydi ama en azından güvendeydi. Zaten kısa süreliğine böyleydi bu durum. Bir çözüm bulunacaktı buna.

Okul saatleri içinde kimse Severus'a yaklaşmaya cesaret edemiyordu. Dumbledore'un koruması altındaydı çünkü.

Amberly ise Dumbledore'un odasındaki koltukta uyuyordu şimdilik.

Regulus Black ise Gryffindor Yatakhanesi'nde, Remus'un yan yatağında yatıyordu.

Her gün kavga gürültü çıkıyordu. Remus ve Regulus her gün istisnasız kavga ediyorlardı.

Günler böyle geçip giderken, Clara Bardolph amcasına mektup yazdı. Olanları anlattı ama endişelenmesi gereken bir durum olmadığını çünkü Dumbledore varken kimsenin onlara bir şey yapamayacağını söyledi.

---

"Şöyle bir tatil yapmak istiyorum. Okulların kapanmasına daha var biliyorum ama sevgilin ruhen yetmiş yaşlarında falan." Dedi Remus.

Clara ile göl kenarındalardı. Kendisi bir ağacın gölgesinde oturuyordu. Clara da başını omzuna koymuş gözlerini kapatmıştı. Az kalsın uyuyacaktı ki Remus'un sözleriyle gözünü açtı.

"Ben zaten bayılıyorum bu sıcakta ders çalışıp bir de yoldaşlıktaki çekirgelere Sersemlet Büyüsü çalıştırmaya."

Remus güldü. "Bazılarımız sinirli galiba."

Clara kafasını kaldırıp, gözleri kısık bir şekilde Remus'a baktı.

"Hayır sanki tek uğraşan sensin gibi konuşuyorsun. Biz şikayetçi miyiz? Hayır ama Remus Bey yorulmuş, tatil yapmalıymışmış."

Remus, Clara'nın bu sinirlenmiş halini çok tatlı bulurdu. Dayanamayıp uzanıp öptü.

"Remus, hiç şirinlik yap-" derken kızın sözü kesildi, Remus'un ikinci öpücüğüyle.

Birkaç saniye sonra Clara fikrini değiştirmiş gibiydi.

"Vazgeçtim, biraz şirinliğin kimseye zararı olmaz."

Remus Lupin ve ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin