Bizimkilerin mutluluğu ve huzuru fazla uzun sürmeyecekti, bu zaten mutlak bir gerçekti.
Kendileri de biliyorlardı ya, kandırıyorlardı kendilerini kısa bir süre için.
Yoldaşlık, Amberly'nin kaybolmasıyla biraz boşlansa da, artık buluşmalar artmıştı.
Herkes kendilerine bir şeyler katmaya çalışıyor, sürekli yeni büyüler öğrenmeye çalışıyordu.
Çapulcular bundan mutluydu. Herkes gönüllü çalışıyordu, zorla değil. Bu okulun savunulmaya ihtiyacı vardı ve tek başına Dumbledore yetmezdi.
Dumbledore'un bile yardıma ihtiyacı vardı. Öğretmenlerden ayrı, öğrenciler lazımdı. Okulları için gözünü kırpmadan ölecek yiğit savaşçılar.
Kahvaltı vaktiydi. Bizimkiler kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyorlardı.
Amberly ve Severus yan yana oturmuşlardı. Konuşmuyorlardı, samimi oldukları izlenimi vermek istemezlerdi. Sadece, hiç konuşmasalar bile, varlıklarını hissetmek, kendi taraflarından birileri olduğunu hissettiriyordu.
"James." Dedi Clara, "Boğulacaksın."
James ise yemeğine odaklandığı için duymamıştı bile.
"Ona bir şey olmaz." Dedi Lily de gözlerini devirerek. "Yemek yerken, bazen bir hayvan falan olduğunu düşünüyorum."
James sonunda kendinden konuştuklarını farketti. "Ha?" Diye sordu kafası karışık bir şekilde.
"Boş zamanlarında asıl formuna dönüyor musun bari? İnsan olarak dolaşmak zor oluyordur."
James güldü. "Nasıl zor olduğunu tahmin bile edemezsin. Hayvan olmak beni özgür kılıyor."
Lily de güldü ve omzuna vurdu.
Aslında James yalan söylememişti. James bazen, animagus formundayken, Yasak Orman'ın derinliklerine doğru koşuyordu. Kendini cidden özgür hissediyordu.
Masadakiler de eğlenmiş gibi gözüküyordu.
Slytherin masasındakiler ise ruhsuzun tekiydiler.
Sonra birden biri koşarak Severus'un yanına geldi. Küçük çocuk, Severus'un eline bir şey sıkıştırıp gitti.
Severus da Amberly de ne olduğunu anlamamışlardı.
Severus kağıdı okuduğunda gözleri karardı. Sonra hızlı adımlarla masadan kalkıp Büyük Salon'un çıkışına doğru yürüdü.
Kağıtta yazanlar aynen şöyleydi;
Severus Snape, bizden biri olma onuruna erişmen için bir şansın var. Bu gece bize katıl ve sen de Lord'umuza olan sevgini kolunda bir iz taşıyarak kanıtla.
Amberly de çaktırmadan arkasından yürümeye başladı.
Amberly'nin Severus'un peşinden gittiğini gören Sirius da masadan kalktı ve onlara doğru koştu.
Biraz belli ediyordu neredeyse ama Severus'a hâlâ güveni tam değildi.
Boş bir sınıfa daldılar. Severus kafasını ellerinin arasina aldı.
"Ne oldu?" Diye sordu Sirius.
Amberly ben de bilmiyorum der gibi kafasını salladı.
"Snape, sorun ne?" Diye sordu Sirius.
"Emerald'ın kaçırıldığı gün, masadan kalkıp gitmemin bir sebebi vardı." Dedi ve devam etti.
"Orada açıklayamadım ama ben.. ben şey olacağım." Dedi, geveliyordu. Ağzı varmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remus Lupin ve Çapulcular
FanfictionBu seferki başka bir kurgu. Değişik. Çapulcular'ın yanı sıra Clara, Lily ve Amberly de bu hikayede bize eşlik ediyor. Hogwarts'ın tozunu dumanına katan bir grup gencin, güzel hikayesini okumak isterseniz, beklerim... 《Tüm hakları İhtiyaç Odası'ndad...