Remus Lupin ve Çapulcular

ஓ|Nowhere Man

Keyifli okumalar...

James'in uyanmasının ardından bir hafta geçmişti. Yarası tamemen geçmemişti ama artık güç bela derslere giriyordu. Yavaş yavaş yürüyordu ve Quidditch oynayamıyordu ve her ne kadar Remus'a belli etmek istemese de bu onu deli ediyordu. Yılbaşına bir hafta kalmıştı. Ertesi gün yani Cumartesi günü bir Hogsmeade gezisi vardı. Hediyesini almayanlar için güzel bir fırsattı bu. Remus bu sene eve gidecekti. Her ne kadar James'i yalnız bırakmak istemese de , James bunun saçmalık olduğunu ve eve gitmesi gerektiğini söylemiş ve onu vazgeçirmişti. Sirius da , James Hogwarts'ta kaldığı için mecburen kalıyordu. Gerçi , evi gibi sevdiği Hogwarts'ta fazladan 1 hafta kalmak onun için pek de sorun değildi. Aslında Lily de eve gitmiyordu ama James'in bundan haberi yoktu. Clara ise evine gidecekti. Remus bunu duyunca sevinmişti. Kendisi ortalıkta yokken güvende olduğunu bilmek onu rahatlatıyordu.

James günü son dersinden de çıktıktan sonra kendini zorla Ortak Salon'a kadar taşıdı. Eğer diğer çocuklar yanında olsa ona yardım ederlerdi ancak Çapulcular, Lily ve Clara Tılsım dersindeyken , James KSKS dersinde tek başınaydı. Aslında bu ders , Uçuş dersleriden sonra en sevdiği dersti ama tek başına olmak onun canını sıkıyordu.

Ortak Salon'a geldiğide Sirius bir ıslık çaldırdı. Ne ıslıktı ama !

James'İn gözü diğerlerini taradı. Lily , Sirius'a yalvaran bakışlarla bakıyor , Remus da aynı kişiye onaylamaz bakışlarla bakıyor , Clara ise odadaki herkese sırayla bakıyor ve sırıtıyordu.

James kaşlarını kaldırdı. ''Ne oldu Sirius? Seni ne neşelendirdi böyle , dostum?'' diye sordu imalı bir şekilde.

James bir taraftan koltuğa yavaşça oturup , bir taraftan Sirius'a bakıyordu.

''James , istersen ben bu Yılbaşında Remus'lara gideyim.'' dedi , sırıtırken.

James kaşlarını çattı. ''Sen bilirsin , Sirius , ama bu da nereden çıktı ? Daha dün tek başımıza Hogwarts'ta kalmak bizim için bir fır- yani her neyse... Biliyorsun.'' dedi James , son anda sözünü keserek. Çünkü Sirius önceki gün aynen şöyle demişti ;'' Çatalak, bu bir fırsat. Düşüsene , sen ve ben , iki deli Çapulcu , tek başına şatoda kalırsak ne olur? Asrın olayı olur . Eğlencenin dibine vuracağız , dostum!'' Sonra da beşlik çakmışlardı. Ama James , iki Sınıf Başkanı'nın yanında planlarını söylemeyecek kadar akıllı bir gençti.

Sirius sinsice sırıttı ve göz ucuyla Lily'ye baktı. Lily ise Sirius'a 'Lütfen Yapma' bakışlarını atıyordu. Ama bu Sirius Black'ti . Tabii ki yapacaktı !

''James senin , Lily-Çiçeğin' bu tatilde Hogwarts'ta kalacakmış!'' dedi , (-ı) harfini uzatarak ve sesine çoşkulu bir hava vererek.

James anlamayan gözlerle Lily'ye bakerken o. avuç içini alnına vurmuş sıkıntıyla göz devirmişti. James , birkaç saniye öylece bekledi , anlamaya ve sindirmeye çalışıyordu.

Remus , Clara'ya doğru yaklaştı ve fısıldadı.

''3-2-1...'' dedi.

Remus tam son sayıyı söylerken James'İn gözleri faltaşı gibi açılmış ve ''Yihhhhuuu!!!'' diy eçocukça bir tepki vermişti. Aslında , bir hafta önce gelen o dans etme isteği yine tüm vücudunu sarmıştı ancak dans edecek kadar iyileşmemişti.

''İ-NA-NA-MI-YO-RUM!!'' diye,kulakları sağır edecek şekilde bağırdı. Öyle ki , Ortak Salon'daki tüm insanlar kulaklarını kapatmış ve James'e kötü bakışlar atıyorlardı.

James ayağa kalktı ve Lily'nin yanına oturdu.

Bürünebileceği en tatlı hale büründükten sonra konuştu.