Keyifli Okumalar...
Lily kafasını yazmakta olduğu defterden kaldırdı. Etrafına bakındı. Ayağa kalktı ve masasının üzerinden asasını aldı. Evet, büyü yapması yasaktı ama eğer kötü bir şey olursa ve ölümle burun buruna gelirse kimse ona bir şey soramazdı. Değil mi?
Yavaşça birkaç adım attı ve perdesini araladı. Karşısında gördüğü manzara neredeyse küçük dilini yutmasına yol açacaktı. James şirin bir gülümsemeyle, bir süpürgenin üzerinde penceresinin önünde hava asılı duruyordu.
O anki şaşkınlıkla perdeyi hızlıca kapattı ve geri geri adım attı. Derin derin nefesler alan Lily şaşkına dönmüştü.
Gözlerini sıkıca kapattı ve elini perdeye atıp onu açtı. Sonra gözlerini bir rüyadan uyanmak istercesine açtı ve hala karşısında James'i görünce yutkundu.
Sakince camı açtı ve James'in kendisini süpürgesinden odasına atmasına izin verdi. Süpürge ise, James odaya girer girmez sessizce yere kadar indi.
Lily'nin ilk işi odasının kapısını kilitlemek oldu. Eğer evdeki herhangi biri odasına girer James'i görürse sonuçları hiç iyi olmazdı.
Sonra James'e döndü. Normalde sinirden deliye dönerdi ama şuan o kadar şaşkındı ki, ağzını bıçak açmıyordu.
Klasik James Poter yaz tatili boyunca milyon tane mektup yollar ama bu kadar ileriye gitmezdi.
Kısa bir sessizlik sonucu Lily sonunda konuşacak cesareti kendinde buldu.
''James?'' dedi sorarcasına.
''Lily?'' diye karşılık verdi James. Sanki kendisiyle oyun oynuyordu gibi hissetti bir an Lily.
''James, burada işin ne ?'' diye sordu Lily. Belki biraz kabaca olmuştu ama evine normal yollardan kapıdan ve gecenin bir yarısı gelmeyen misafirlerine daha kibar davranıyordu.
''Şey, Lily-Çiçeğim, yarın -aslında teknik olarak bugün çünkü saat gece yarısını geçti- senin doğum günün ya ilk kutlayan ben olmak istedim. Bir de, şey... Birazcık ama ufacık seni özlemiş olabilirim.'' dedi utangaç bir tavırla.
Lily ilk defa kızarmadı. Hatta birazcık mutlu bile olmuştu. Hatta ve hatta nedendir bilinmez şu an James'in boynuna atlamak istiyordu.''
Yine de bunu belli etmedi. Gözlerini devirdi ve konuştu.
''James daha kaç saat oldu ki?'' diye sordu.
James sırıttı. Lily'nin asla ve asla yalan söylemediği gerçeğinden güven alarak bir soru sordu.
''Ne yani, sen beni özlemedin mi?''
Lily yutkundu. Gerçeği söyleyecekti. Hem, ne çıkardı ki?
''Özlediysem ne olacak, James?'' diye sordu ki kendisi bile bu cevabı vereceğini bilmiyorken James'İn kalp atışları ciddi derecede çoğalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remus Lupin ve Çapulcular
FanfictionBu seferki başka bir kurgu. Değişik. Çapulcular'ın yanı sıra Clara, Lily ve Amberly de bu hikayede bize eşlik ediyor. Hogwarts'ın tozunu dumanına katan bir grup gencin, güzel hikayesini okumak isterseniz, beklerim... 《Tüm hakları İhtiyaç Odası'ndad...