Merhabalar, uzun zaman olmuştu ama işte yeni bölüm! 24 Eylül'e özel olan hikaye bitti, son rötuşlar da tamamlandıktan sonra, umuyorum ki 24 Eylül'de yayıma girecek.
Sanıyorum ki, bu bölüm iki part halinde olacak ama buna alıştınız herhalde :)
Son bir şey, Dumbledore için bir cast seçtim. Oyuncular kısmında bulabilirsiniz!
Keyifli Okumalar...
Sirius, James, Lily ve Remus Dumbledore'un odasının yolunu tuttular. Bu kadarı da fazlaydı!
Son bir hafta içinde Amberly öyle şeyler söylemişti ki.. Üstüne üstlük Severus Snape, ağlayarak gelip, onu zorla bu karanlığın içine çekmeye çalıştığını anlatmıştı. James ve Sirius, Snape'ten zerre haz etmezler ve ne hali varsa görmesini söylerlerdi hep. Yine de, onu bu karanlığın içine itmelerine göz yumup bir düşman daha kazanacak değillerdi.
Kapı açıldığında ve merdivenlerden koşturarak çıktıklarında, Dumbledore her zamanki sakinliğiyle onları bekliyordu.
"Bu telaşınızın sebebini öğrenebilir miyim çocuklar?"
"Efendim, bu Slytherinler çıldırmış olmalı! Hain şeytanlar!" diye bağırdı James.
Remus öksürdü ve Lily ile Sirius aynı anda, "Yani çoğunlukları." diye mırıldandılar.
Dumbledore güldü. "Merak etmeyin çocuklar. Okulumdaki her bir öğrencinin kim ve ne oldukları biliyorum."
"Bizim daha fazla beklemeye niyetimiz yok, Karanlık Taraf her taraftan bu şatonun duvarlarından sızmaya çalışırken, böylece oturup bekleyemeyiz." dedi Remus.
"Zaten dediğiniz gibi derslerimize çalışıyoruz." dedi James "Yani en azından, okuldaki en iyi öğrencilerle konuşuyorsunuz."
Dumbledore tatlı tatlı gülümsedi.
"Ne yapalım diyorsunuz yani?" diye sordu şekerini yerken.
"En azından, derslerde öğrenemeyeceğimiz şeyler vardır mutlaka, olası bir şeyde işimize yarayabilecek şeyler..." dedi Lily, Dumbledore'a bakarak.
Sirius, James ve Remus da ona katıldılar.
Dumbledore elindeki şekeri tabağa bıraktı. Gözlerini hafifçe kıstı, sanki bir şey gözlemliyor, düşünüyor gibi.
"Şimdi diyorsunuz ki, bir yoldaşlık kuralım. Hogwarts'a umut olsun. Gönüllü öğrencilere, benim haberim olmadan (!) gizlice dersler verilsin."
Remus'un gözleri kocaman oldu. "Size saygı duyuyorum efendim. Siz en çok saygı duyduğum insansınız. Aklımızdan geçenin bin katını verdiniz. Teşekkür ediyoruz."
"Siz." dedi Sirius.
"Bir, dahisiniz." diye devam etti. James.
"İnanılmazsınız, efendim." dedi büyülenmiş bir şekilde Lily.
Dumbledore güldü. "Gelecekte siz de olabilirsiniz. Size inanıyorum. Yeter ki, doğru insanlarla beraber olun." dedi ve göz kırptı.
Çocuklar böyle bir şey tahmin etmemişti. Bu ciddi bir sorumluluktu. Yine de Dumbledore diyorsa, bir bildiği vardır diye düşünmüşlerdi.
"Size haber yollayacağım, o zamana kadar sakin olun ve kimseye sataşmayın." dedi
Çocuklar odadan çıkarken Lily birden kapıdan döndü.
"Efendim, bir şey sorabilir miyim?"
"Elbette Miss Evans."
"Sizce bunun için yaşımız küçük değil mi?" diye tereddütle sordu. Saygısızlık yapmak istemiyordu ama ortaya attığı fikir olası bir şey değildi. Filmlerde ya da kitaplarda falan olacak türdendi. Öğrenciler bir araya gelip bir takım kurarlar ve küçük yaşlarına rağmen kötü karakteri yenerlerdi. Ne? Bu kadar basit miydi?
"Lily, sizin yaşınızdayken, mezunların yapamadığı büyüleri yapardım. Belki de sizin hayatınız boyunca yapamayacağınız iksirleri yapmaya çalışırdım ve çoğunlukla başarılı da olurdum. Yani, hayır, günümüzün en karanlık büyücüsünün şatomuza girmesini engellemek için küçük değilsiniz. Hayır, kesinlikle değilsiniz."
Lily şaşırmıştı, etkilenmişti de. "Peki-"
"Neden size gelip bunu daha önce teklif etmedim?"
"E-Evet. Şey, neden?"
"Çünkü bu cesareti kendinizde bularak, kendi kendinize yanıma gelmenizi istedim. Başka sorunuz yoksa, iyi günler Miss Evans." dedi ve gülümsedi.
Lily odadan çıkarken ise aklında tek bir şey vardı. Büyük adam şu Dumbledore.
---
Bahçede hep beraber oturuyorlardı. James ve Sirius ise heyecanla -ve kısık sesle- Dumbledore'un dediklerini anlatıyorlardı. Clara ve Peter heyecandan ölecekti.
Birkaç dakika sonra aralarına Amberly katıldı. Üzgün görünüyordu.
Yanlarına oturdu. Son öğrendiği şeyleri anlattılar. Slytherin'ler okuldaki Muggle-Doğumlulara baskı uygulayarak onların gergin hissetmesini sağlayacaklardı. Orada burada Dumbledore'un deli bir adam olduğu söylentisini yayacaklardı. Öğrencilerde şüphe bırakacaklardı.
"Çocuklar, yetti artık. Binamdan nefret ediyorum. Keşke bir kofti olsaydım da, Hogwarts'a gelip Slytherin'e seçilmeseydim." diye yakındı ilk defa.
Hepsi sus pus oldular. Söyleyecek bir şeyleri yoktu. Sirius dışında.
"Amberly, bana bakar mısın?" dedi "Lütfen."
Amberly ona döndü.
"Bak, sen çevrendeki etkenlerden etkilenen, iradesi düşük biri değilsin. Asla binandan nefret etme. Slytherin olmak kötü bir şey değildir. Kötü olmak kötüdür. Binandaki çoğu kişi kötü ancak sen onlardan farklısın. Binanla gurur duy, binandaki öğrencilerle değil. Dahil olduğun bina değil kim olduğun seni sen yapar. Sen, Amberly Emerald, sen bir Slytherin'sin ve gördüğüm en iyi niyetli, en zeki, en kibar ve en güze- neyse işte, iyi birisin."
James ve Remus birbirlerine baktılar.
Amberly gülümserken Clara, "En güzel der-"
"Clara şu dakika sesini kesmezsen seni lanetleyeceğim." diye mırıldandı.
Sirius ve Amberly dışında herkes güldü. Sirius bozulmuştu, o kadar etkileyici konuştuktan sonra patavaksızlık etmenin yeri değildi ama o Sirius Black'ti.
Hepsi de Dumbledore'un ortaya attığı fikre katılıyorlardı. Birkaç gönüllü de vardı akıllarında. Mesela son sınıf Frank Longbattom ve Alice Prewett*, Edgar Bones, beşinci sınıflardan Benji Fenwick ve daha birçoğu...
Biliyorlardı ki, kötülük kazanamayacak. Farz edelim ki, kaybettiler, denemeden yenilmiş olmayacaklardı.
Hepsi buna emindi ve savaşmaya hazırlardı.
Lily'nin emin olmadığı tek bir şey vardı.
"Severus Snape ne olacak bu durumda?" diye endişeyle sordu. Göz göre göre onu ateşe atmayacaktı.
James, Amberly'ye baktı. "Tarafını seçecek." dedi kendinden emin bir şekilde. "Hepimiz gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remus Lupin ve Çapulcular
FanfictionBu seferki başka bir kurgu. Değişik. Çapulcular'ın yanı sıra Clara, Lily ve Amberly de bu hikayede bize eşlik ediyor. Hogwarts'ın tozunu dumanına katan bir grup gencin, güzel hikayesini okumak isterseniz, beklerim... 《Tüm hakları İhtiyaç Odası'ndad...