Bölüm 4

3.7K 134 13
                                    

Üzerime eğilen cüsse ile gittikçe altıma edicek kadar korkmuştum.

"Mısra iyi misin ?" Diye seslenmeyi akıl eden beyinsiz sayesinde rahatladım. Çünkü bu sabah karşılaştığımız Utku'ydu.

"Korkuttun beni"

" ben şey.. Sen düşünce.. Ah gel buraya"
Kollarımdan tutarak kendine çekti beni. "Bir şeyin yok değil mi ?"

"Hayır sadece düştüm. Abartılacak bir durum yok"
Bu sözlerimle beni kendine çekip sarıldı. Ne oluyordu burda ? Kendimi çekip sıkıntıyla konuştum "Ben aslında biraz sessizce oturup kafa dinlemek istiyordum. "

"Hmm resmen kovuldum sanırım "

"Hayır tabi ki " diye yalan söyledim. Evet git.

" hadi gel o zaman şurada hamak var oturalım biraz konuşuruz." Diyerel elimden tutyp çekiştirdi. Hadi ama biraz guru yapmaya ne dersin aslan parçası ?

Biraz sonra şık bir hamağın üzerine yan yana oturduk.
"Mısra hala inanamıyorum burada tekrar birlikte oturduğumuza. " bu tekrar işi kafamı karıştırmıştı.
"Daha öncede mi otururduk?"

"Evett ne zaman gelsem muhakkak gecenin belirli saatlerinde burada olurdun. "

"Peki sen ? Yani birlikte dediğine göre sende olmalıydın. "

"Evet seni görüp yanına uzanırdım. " uzanırdım derken yine kafamı karıştırmaya başlamıştı. Daha fazla meraklanmak yerine direkt sordum " ben seninle.. Yani biz yakın mıydık Utku ?"

Biranda kafasını bana çevirdi. Acaba yanlış bir şey mi söylemiştim ? " B-bana uzun zamandır ilk defa ismimle seslenmen.. Gerçekten seni özlemişim Mısra. " işte bunu beklemiyordum. Ve beni kendine çekip sarılmasına hazırlıksız yakalanmıştım. Sadece ismiyle seslenmemden bu kadar etkilenmesi tuhaftı.

Geri çekilip derin bir nefes aldı "biz aslında çok iyi birer dosttuk seninle Mısra. Okulda başına gelenler, seni üzan şeyler.. Hep bu hamakta konuşurduk. Ve sonra alıştık birbrimize. Ama.." Ama diyip durması kafamı karıştırdı.
"Ama ne Utku?"
"Ama sonra git gide benden uzaklaştın!" Sinirle bana döndü "lanet olsun ki hep beni geri ittin. Hemde sana karşı.. Sana karşı ben.. Ah lanet olsun boşver Mısra !" Hışımla kalkıcakken elinden tuttum.
"Utku dur lütfen! Hatırlamadığım şeyler yüzünden böyle davranmanı hak etmiyorum. " durup bana bakınca devam ettim "hem belkide bir şeye kırılmışımdır bilemiyorum. "
"Kırılmak mıı ? Asıl kırılan bendim Mısra. Hep o lanet arkadaşının her sözüne güvenip herkesi teker teker hayatından çıkarmanla başladı bana karşı olan davranışların. "
"Ne arkadaşı. Kim?" Ellerimi kafama dayadım ve ağlamama ramak kalmış şekilde konuştum "keşke bir şeyler hatırlayabilseydim !"

"Mısra. Ben özür dilerim. Sana yüklenmek istemedim. Nolur sakin ol " utku hemen önümde eğilmiş üzgünce bakıyordu.

Tam ona bir şey söyleyecekken "Mısra! Buradasın seni çok merak ettik !" Kayra'nın sesini duyunca istemsizce rahatladım. Kafamı ona doğru kaldırdığımda hızla kollarına aldı beni.
" Gidelim Kayra " dedim usulca.
"Gel Mısra'm" beni oradan uzaklaştırırken Utku'ya sert bakışlar sunmaya devam ediyordu.

Evin yanındaki banka oturttu beni Kayra. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırırken yumuşak bir tonda konuşmaya başladı " iyi misin? Hadi biraz konuşalım ne dersin ?"
"İyiyim abi. B-ben.. Hiçbir şey hatırlamamak berbat. Onu tanımıyorum ama üzmüşüm. "

"Utku, Kenan Beylerin tek çocuğu. Kenan beyler bu devasa yerin sahipleri. Aslında beraber büyüdük üçümüz. Sonra Sen onunla daha da yakın oldun. Bana aranızda o tür bir şey olmadığını anlatıp durdun ama aslında bazı şeyler belliydi. Sonra bir gün dış kapıdan paldır küldür sesler geldi. Herkes kapıya çıktı. Gecenin üçünde Utku içmiş şekilde geldi. Zaten o geceden sonra da bir daha sizi bir arada görmedim. Hep uğraştı Utku ama sen hep uzaklaştırdın onu. Ve bana da bir şey anlatmadın. "

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin