Bölüm 35

1.4K 43 3
                                    


Selaaam güzel okuyucularım 🤗

Yeni bölüm sizlerle 😍

*

*

Söylemek istediğim ama söylemeye gücümün yetmeyeceği cümleler boğazıma diziliyor. Ne diyecektim ki ? veyahutta önerebileceğim bir tavsiye bile yoktu şu an içinde. Çaresizce Kayra'ya doğru baktım. Onunda şüpheyle bana baktığını fark ettim. Berk isimli duyduktan sonra vücudunda oluşan tepkilere engel olamayarak Kayra'nın da ilgisini çekmiştim.

Basit bir kafa işaretiyle bana Dışarısını gösterdi. Bunun Dışarıda konuşalım anlamına geldiğini anlayacak durumdaydım. Ama çıkmak istemiyordum ki! Mısra Benimle konuşmuştu. Üstelik buradan çıktıktan sonra onu bir daha görmeyecek olma ihtimali beni ürkütüyordu. Kararsızdığını fark eden kayra, daha sert bakmaya başladı. Hadi ama dostum kimin umrunda ki?

Onu umursamadan bir kez daha Mısra'ya doğru baktım. Hala kafasını kaldırmamıştı. Bir kere görmüş olduğum o güzel gözlerini benden esirgiyordu. Zaten hakkımda yoktu. Ama insan hep zaten hak etmediğinden daha fazlasını istemez mi? Bencil bir istekle bana tekrar bakmasını arzuladım. İçi nefret dolu gözlerle dahi olsa bana baksın istedim.

Bu sebebe sığınarak usulca fısıldadım "Mısra.."

Annesinin ters bakışlarına maruz kaldığımın farkındayım. Ama bu bile umurumda değildi.

Tahmin ettiğim gibi Zümrüt gözlü, kırgın Mısra'dan herhangi Bir yanıt alamadım. Üstelemeli miydim veya çekip gitmeli miydim karar veremiyorum.

Her zaman aldığım yanlış kararlardan vazgeçmeyerek üstelemeye devam etmeyi seçtim " benimle konuşmak istemediğinin farkındayım. Biliyorum düşünüyorsun. Madem konuşmak istemediğimin farkında o zaman neden üsteliyor diyorsun içinden. elimde değil... sana anlatmak istediğim tonlarca şey var. Ama nereden başlayacağım kendimi nasıl affettireceğimi bilemi-"

"KES SESİNİİ"

İlginç bir şekilde cümlemi kesen mısranın sözleri miydi yoksa dizlerinden kaldırdığı kafasında kocaman duran gözlerini bana dikmiş olması mı bir karar veremiyorum. Bir an dilim damağıma yapışmış gibi konuşamaz oldum. zaten ne konuşacaktım ki ? Ben ona bakarken hiç çekinmeden konuşmaya devam et. Aslında konuşması bir bakıma da iyiydi de, en azından onun sesini duyuyordum ve hiç konuşmadan duvara bakmasını izlemek yerine bunu yeğlerdim.

"Sen şimdi geçmiş karşıma ve affetmekten mi bahsediyorsun? bunu bu kadar kolay mı zannediyorsun? bana yaşattığın onca pislikten sonra seni kolayca af edebileceğimi nasıl düşünüyorsun? Basit bir kalemini kırdım, özür dilerim beni affet konuşması mı Yapıyoruz. daha fazla çirkinleşmeden yıkıl karşımdan küstah herif "

Bana nefretle bakmasının yanında söylediği Sözler, içimdeki tüm binaları yıktı adeta. Elimden ne gelirdi ki?

" Çok haklısın Mısra. senden beni anlamanı beklemiyorum. affetmeni beklemek de bencillik olurdu zaten. Yaptıklarımın doğru olduğunu savunmuyorum ama yaşadıklarımın bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyler olduğunu anlamanı çok isterim. Umarım kafanda bir şeyleri oturttuktan sonra benimle tekrar konuşmak istersin. o zaman sana gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlatmayı çok isterim. Şimdi gidiyorum ama sen ne zaman istersen geri döneceğim"

Sözlerimi bitirdikten sonra usulca yerimden kalktım. Zaten o da tekrar kafasını başka bir yöne çevirmişti.

Odadan çıkarken Kayra'nın Mısra'ya doğru hareketlendiğini ve birkaç teselli sözcüğü sıraladığını kolayca duyuyordum. Geldiğinde oturduğum koltuğa geçtim. Kısa süre içerisinde Kayra da yanıma geldi.

"Evet beni yormadan başla istersen. Berk'i tanıdığını anladım. bana onun kim olduğunu ve seninle ne işi olduğunu, üstelik en önemlisi Mısra'nın bu konuyla ne ilişkisi olduğunu anlatmanı istiyorum" sordu soruları sanki ben de merak etmiyormuşum gibi davranması canımı sıkıyordu. Ama ona da hak vermem gerekiyor, Mısra'yı korumakta sonuna kadar haklı. Benim aksime.

Bazı şeyleri yerine o oturtturmak için konuşmanın artık gereksiz olduğuna karar verdim ve bildiklerimi aktarmaya başladım "Erdinç diye bir arkadaşım var. çocukluğundan beri tanırım kendisini. okul hayatımız hep beraber geçti. onun kuzeni berk ise geçmişte onunla tıpkı ipekle benim olduğum gibi birbirlerini tanırlardı. tabii ki Sevgililerdi. Çok uzun bir süre. Benimle evlendikten sonra İpek'in Berk ile olan tüm ilişkisi bitti. Yani ben öyle olduğunu biliyorum. tabii ki aksini iddia etmiyorum, şu anda hala bütün ilişkilerinin bittiğini düşünüyorum. Ama ben hiçbir zaman düşünmemiştim. tabii ki aynı Berk'ten bahsediyorsak. Bundan nasıl emin olacağız ne yapacağız şu an için inan bilmiyorum. Bir başlangıç noktası bulsak eminim devamı gelecektir "

Söylediklerimi dikkatle dinleyen kayra ise düşmanlığı bir kenara bırakmış gibi görünüyordu " tamam o halde Şu yakın arkadaşın olan Erdinç ile görüşmeye başlayalım ilk olarak "

Bunu kolaylıkla Yapabileceğimizin farkındaydım, o yüzden hemen "tamam "diye onayladım.

Ama zihnimi meşgul eden bir diğer soruyu da sormaktan kaçınmadım " Kendimi Mısra'ya affettirmeme izin verecek misin ?"

Çatılı kaşları mümkünmüş gibi daha da çatıldı " yürümeyi öğrenmeden koşmaya çalışmak, daha fazla yaralanmaktan başka bir şey vermeyecek sana"

Bu cümlesi bir çok şeyi açıklıyordu. Ama her zamanki gibi anlamamazlıktan gelmek en kolay çözümdü. bu yüzden sadece omuz silktim.

" pekala ortak, şimdi bunları bir kenara bırakalım ve ipin ucundan tutmaya başlayalım"

Cümlenden sonra ters ters bakmaya devam etti. Ortak dememe mi kızdı, yoksa vazgeçmediğimi anlamasına mı sinirlendi anlayamadım. umurumda değildi zaten.

Erdinçi nerede bulacağımızı biliyordum bu yüzden hemen hareketlendim. daha başka bir şey söylememe gerek kalmadan kayra da beni takip ediyordu.

*

*

Gerekli gördüğüm kadar adamla beraber ve tabii ki ortam kayra ile erdinç'in Mekanımdaydık. Yolda gelirken Kayra'nın Utku'ya haber verme isteğini red ettim. Ama tabii ki buna engel olamadığını hemen karşımdaki kapıdan giren Utku ile farkettim.
Pekala, bunlarla birlikteyken gerçekten sinirlerime hakim olmam gerekiyordu. Yanımıza geldi ve hiçbir ses etmeden beklemeye başladı. Bu durumda her şey zaten bildiğini fark ettim. Hiçbir şeyide kaçırmıyordu pislik herif. Bu olay sonunda Mısra'nın yanında kalacağını zannediyordu Ama bu biraz sıkar. O da bunu geç anlayacak. Ama anlayacak. O zaman ona pis pis sırıtan ben olacağım.

Beni düşüncelerimin arasından çıkartan " dostum! seni burada, üstelik bu kadar kalabalık görmeyi hiç beklemiyordum" bana sevgi ile Yaklaşan Erdinç'in cümlesini bitirdikten sonra inlemesine sebep olan koca yumruğu suratına patlattım.

Kanayan burnunu tutan ve bana şaşkınlıkla bakan Erdinç'e "orospu çocuğu kuzenin berk nerede? Ya şimdi hemen öt ya da cenaze töreninde üstünde kuşlar ötüşsün. Karar senin.2 dakikan başladı süre sonunda tatmin olmazsan bu dünyaya gözlerini kapatacaksın"

Sözlerimi bitirdikten sonra daha da şaşıran ve gözünü bile kırpmayan erdinçin konuşacağını anladım.

*

*

Bölüm sonu.

Vote ve yorum yapmayı unutmayın.

Sevgiyle kalın 🌸

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin