Bölüm 16

1.9K 83 15
                                    

Ne diyeceğimi şaşırmış bir şekilde bakakaldım. Korkuyordum. Çünkü karabulut korkunç gözlerini bana dikmiş olduğun yerde işkence ediyor gibiydi.

"B..ben-"

Tam bir şey söyleyecekken "kes sesini !" Diye gürledi karabulut. Ellerini saçlarından geçirdi ve tekrar bana baktı. "Hemen ! Hemen çık buradan !"

Resmen bağlanmış gibi hareket edemiyordum.

"Canına mı susadın defol Yılan !"

Bu ses beni kendime getirmişti. Korkuyla yerimden kalkıp hızla odadan çıktım. Eski odama doğru koşarken iri bir cüsseye çarptım.

Kollarımdan tutan Burak hayretle beni süzdü. "Mısra ne oluyor ? Bu ne hal ?"

"B..ben ne..o..lur..bırak " diye zar zor konuşup Burağın gevşettiği kollarından kurtulup odama girdim.

Eğer biri benden cehennemin tarifini isteseydi hiç şüphesiz Karabuluta götürürdüm onu. Çünkü haftalardır yaşadıklarım cehennemin fragmanı gibi..

.

.

"Oğlum.." Rüzgar korkuyla bana bakıyordu. Ne kadar da büyümüş. Mavi gözleri kumral saçları bana eski günlerimizi hatırlattı.

Bana hala korkuyla bakan Rüzgar'ı görünce istemsizce daha çok üzüldüm. Üzerimi düzelttikten sonra Rüzgarın kollarından tutup yatağa çıkardım. İkimizde oturmuş birbirimize bakıyorduk.

"Rüzgar?" Neden konuşmuyordu bu çocuk ?

Hala boş boş bakıyordu.

"Oğlum beni özlemedin mi ?"

Yine ses vermemesi sinirlerimi iyice bozdu. Öfkeme hakim olmak istesemde bu çocuk beni delirtmek üzereydi.

Eğer uyandırırken sesini duymasaydı konuşamadığını düşünebilirdi. Ama şimdi neden konuşmuyordu.

"Amcasının taliplerini çalmaya mı geldi bu kerata Bulut?" Burak'ın araızca odaya dalıp rüzgarı kucaklaması oğlunun gülmesini sağlamıştı. Rüzgar küçücük kollarıyla sımsıkı sarılmıştı Burağa. Ama bana elini bile sürmemişti.

Neden buna üzülüyordum ki çocuk işte !

"Bunun burada ne işi var ?" Sözlerim ikisinin de gülüşünü yarıda kesmişti.

"Sen iyice delirdin Bulut! " sinirle koyulaşan gözlerini benden alıp oğluma yönelden Burak devam etti "Rüzgar biliyo musun senin kısrak ne halde ? Kocaman at oldu ! Gel çabuk görmen lazım " diyerek onu sırtına alıp çıktı.

"Keşke senin gibi tasasız olabilsem Burak" diyip hızla banyoya girdim.

Burada dönen işleri hemen çözmem lazımdı !

.

.

"Ayşe ! Babam nerde !?"

"Çalışma odasında ağ-"

Ayşenin cevap vermesine fırsat vermeden hızla babamın odasına gittim. İçeri kapıyı tıklamadan girip ardımdan kapattım kapıyı.

"Bu ne terbiyesizlik Bulut !" Babamın gür sesi ve söyledikleri şuan hiç umurumda değildi.

Ellerimi ıslak saçlarımdan geçirip hızla karşısına geçtim.

"Sen ! Sen bana şart koştun! O sürtükle senin yüzünden evlendim ! Ama sen gittin yinede Rüzgar'ı buraya getirttin ! "

Ona sallandığım işaret parmağıma öfkeyle baktı. "Bu densizliğin başını çok ağrıtır Bulut ! Bilip bilmeden bana saldırıyorsun ama karşında benden daha büyük bir problemin var !"

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin