Bölüm 14

1.8K 82 28
                                    

"Ahh!" Hızla elimi çektim yumurtadan. Hala sıcaktı.

"Baba sessiz ol uyanacaklar !"

Rüzgar kısık sesi ile beni ikaz ederken istemsizce dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı "haklısın evlat "

Son olarak kaynamış yumurtaları da masaya bıraktıktan sonra her şey hazırdı.

"Tamamdır Rüzgar şimdi uyandıralım boncuğumuzu. "

Rüzgarla birlikte merdivenlerden yatak odamıza çıkarken sessiz olmaya çalışıyorduk. Uzun zamandır İpek'e boncuk dememiz bir espiri haline gelmişti. Mızmızlansada hoşuna gidiyordu, bunu anlıyordum.

Odaya girdiğimizde sessizce Rüzgar hemen yatağın soluna geçti. Bende sağına ve aynı anda koca yatakta küçücük kalan esmer tenli karımın yanaklarından öptük. Hemen gözlerini açıp uyandı İpek.

"Günaydınn boncuk !" Dedik ikimiz de aynı anda.

İpeğin kıkırdaması bizi de gülümsetti.

Yarım saat sonra üçümüzde kahkahalarla kahvaltı ediyorduk. Masanın köşesinden bebek ağlama sesiyle hepimiz sustuk. Buğlem uyanmıştı odasında bıraktığımız şu bebek şeyinden geliyordu sesi.

İpek hızla gidip Buğlem'i de getirdi. Henüz üç aylıktı. Rüzgarın iki yaşında olması biraz sıkıntı yaratıyordu. Çünkü her ne kadar Buğlem'i sevse de ara sıra onu kıskanıyordu.

Buğlem'i kucağında tutup bir yandan kahvaltısına kaldığı yerden devam ediyordu.

"Aşkım çok yoruluyorsun. "

"Şuan sorun değil Bulut ama geceleri hiç uyumuyor. Ve bir hafta sonra iznim bitiyor. Bu halde işe başlamam ne kadar verimli olur bilmiyorum. "

İpek'in yorgunluğu her halinden belli oluyordu.

"Bakıcı işini ne yaptın ? Annen birini yollayacaktı bugün diye hatırlıyordum. "

"Evet bugün görüşmeye gelecek saat 12 de. " ipek bunu sabırsızlıkla bekliyor gibiydi. "Umarım bugün anlaşırız yoksa Buğlem'i artık Rüzgar'a bırakacağım. Sen bakarsın değil mi kardeşine ?"

İpek, Rüzgar'a bakıp kaşını kaldırdı " bilemeyeceğim anneciğim sonuçta benim de önemli işlerim var. Boyamalarım bitmedi. Hem kreşe gidiyorum orada çok ödevlerim oluyor. "

Rüzgar'ın konuşması ikimizide güldürdü. Bu sırada salondan İpeğin telefon melodisi doldurdu.

Rüzgar bişey dememize kalmadan koşarak gidip telefonu getirdi.

"Tanımadığım bir numara. " bize açıklama yaptıktan sonra Buğlem'i kucağıma aldım o da telefonu açtı. "Efendim "

".."

"Aa evet ilanı ben verdim. "

".."

"Evet. Yaşınızı ve deneyiminizi öğrenebilir miyim ?"

"..."

"Çok küçük değil misiniz bebek bakmak için ? Üç aylık üstelik en zor aylar. "

".."

"Umut vaadediyorsun bu yüzden bu numaraya attığım adrese gelmeni istiyorum saat iki de. "

".."

"Görüşmek üzere. "

İpek telefonu kapatınca ona döndüm "bakıcı mı?"

"Evet canım ve tahmin et kaç yaşında ? On sekizine yeni girmiş. Liseyi bitirmiş işe çok ihtiyacı varmış. Bütün yeğenlerini kendi büyütmüş. Lütfen bir şans verin diyip durdu kıramadım. Sesi de çok cıvıl cıvıldı. Enazından görüşmeye gelsin diye tamam dedim. "

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin