Bölüm 15

1.9K 84 11
                                    

"Bulut sana diyorum duymuyor musun !?" Babamın sesi ile kendime gelmiştim.

Geçmişte yaşanan şeyler hiçbir zaman silinmiyordu beynimden. O gece kül olmuş villanın önünde sabaha kadar çaresizce ağlamam, hayatımın mahvolması... Her şey bu turuncu saçlı kız yüzündendi. Ve şimdi onun kayıtlı görüntüleriyle bunlar yaşanırken komada olduğu söyleniyordu. Peki ya benim ? Benim o kötü anılarımın kahramı olan bu yılan o yılan değilse o yılan kim ?

Kahretsin iyice beynim error vermeye başladı !

"İmkansız " diye fısıldayabildim en son zar zor.

"Hayır bak kayıtlar var. "

"Ben doğru söylüyorum ne olur inanın bana "

Sertçe ona döndüğümde sandalyeye iyice sindi. " senle seviştim lan. O da mı hayal di. Lan daha iki yıl önce seviştiğim kadın gelmiş karşıma beş yıldır uyuyorum diyor. Beynimi yedin Mısra ! Hayatıma girdiğin güne lanet olsun !"

"Kendine gel bulut karşında baban var. Söylediğin sözleri düşün öyle konuş ! Ben Mısra'ya inanıyorum. Şimdi bu kağıtları imzalayın. "

"Onlar ne ?"

"Evli olacaksınız bunları imzalayınca. Ben her şeyi hallettim. Tıpki senin Hikmete yaptığın gibi bende sana hazırladım. "

"Lanet olsun baba !"

"Bulut şartım hala geçerli kabul ediyorsan eğer.."

Hızla sözünü kestim "tamam imzalayalım bitsin "

Rüzgarın buraya gelmesi düşüncesine kesinlikle henüz hazır değildim.

"Bu olmak zorunda mı Resul ağam"

Mısra'nın dolu gözlerle sorduğu soru sinirlerimi geriyordu. "Ben kabul ettim sen mi burun kıvırıyorsun. İlginçsin Mısra ! Ağzımın içine düşüyordun kaç yıl önce. Bak şimdi her şey istediğin gibi !"

"Yeter ! İkinizde imzalayın şunu. Yoksa Mısra sen Hikmet ağaya gidersin sende şartımı biliyorsun Bulut !"

Babam cümlesini bitirince Mısra titreyen eliyle kalemi tuttu zar zor imzaladı. Bende hızla imzaladım ve babama uzattım.

"Bundan sonra bu saçmalıklardan bıktım Bulut. Mısra seninle kalacak. Gerçek bir aile olacaksınız. İki senedir yas tutuyorsun. Artık yuva kurmanın zamanı gelmişti. Yeni karın Mısra. Mutlu olun. "

Gerisini dinlemeden odadan çıktım.

.

.

Saat 12 ye gelirken odamın kapısı tıklandı. "Gel "

İçeri giren bir adet Mısrayla şaşkınca yataktan doğruldum. En son beklediğim kişiydi. Hatta listede bile yoktu !

Kapıyı ardından kapatıp bana döndü "Resul ağa burada kalacağımı söyledi. Zilan hanım da Ayşe ile bu kıyafetleri yollamış. Ne olur bana bir şey yapma hiç bir suçum yok " hızlı hızlı bunları söylerken kapının ağzında duruyordu. Halıya diktiği gözlerini biran bana kaldırmadı.

Eğer onu tanımasam ne kadar saf ve temiz diyebilirdim ama o tam bir yılandı. Hemde zehirli.

Gözlerimi kıyafetine diktiğimde bembeyaz sabahlığın sımsıkı kapatılıp bağlandığını gördüm.

Korkusu her halinden belliydi. Evet benle evlenmesinin büyük ızdırap olacağını söylüyordu. O zaman bu ızdırabı kendim için zevke dönüştürüp ona acı çektirebilirdim.

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin