Bölüm 8

2.5K 108 18
                                    

"Kalk yılan !"

Kolumu iteleyerek bunu söyleyen o vicdansız adama açtım gözlerimi. Ne zaman uyumuştum , ne olmuştu hatırlamaya çalışıyordum.

"Bakma öyle ! Hatta mümkünse o iğrenç suratını hep aşağıya ey daha az göreyim!"

Yine bir şey söylemedim. Ne söyleyebilirdim ki ? Bakışları kendimi çok fazla iğrenç hissettiriyordu zaten.

Birkaç dakika sonra kapım aniden açıldı. Hangi ara durmuştuk ? Bir adam kolumdan tutup çıkardı arabadan. Sanki bir torbaymışım gibi hareket ediyordu ve canım aşırı acıyordu.

Daha ne olduğunu anlamadan beni bir odaya fırlattı.

"Yine mi odada kapalı kalacağım ! "

Ardından suratıma bir poşet fırlattı.

"Kes sesini ! Tam on beş dakikan var. Şurada duş alıyosun. " odanın köşesindeki ufak yeri gösterdi. Daha sonra poşeti işaret edip devam etti " İçindekileri hemen giyiiyorsun. Eğer on beşdakika da giyinmezsen umursamadan içeri girip o halde çıkaracağım seni ! Ve suan on dört dakika elli saniyen kaldı !"

Bu salak adam  arabadaki vicdansızdan daha da gaddardı !

Acele ederek üstümdekileri çıkardım. Duştan sonra Poşetin içinden siyah yarım kollu, dizimin beş altı santim altında kalan bir elbise çıktı. İç çamaşırları ve siyah babet vardı. Hızlıca giydim hepsini.

Babetlerimi ayağıma geçirdiğim gibi kapı açıldı. Hiçbir şey söylememe fırsat tanımadan hızlıca kolumdan tutup sürüklemeye başladı aynı adam.

Saçım sırılsıklamdı kurulamam için beklememişti bile.

Beni tekrar arabaya fırlattı. Lafın gelişi değil gerçekten fırlattı ! Kendimi tutamayarak o vicdansıza çarptım. Ve o kadar hızlı kolumu tutup büktü ki attığım çığlık arabayı doldurdu.

"B-bı..rak lüt-fen"

Kolumu daha da sıkmaya devam edip konuştu "eğer şu lanet tenin bir daha bana yaklaşırsa daha beterini yaparım. Bu vücudunu yakarım. Öldürmek için iyi bir seçenek olur. ANLIYOR MUSUN !"

Kafamı aşağı yukarı salladım gözyaşlarımle.

"CEVAP VER YILAN !"

Kolum...

"E-e..vet"

Hızla kolumu bırakıp beni fırlattı. Arabanın köşesine sinip kolumu ovmaya başladım. Gözyaşlarım istemsizce gittikçe artıyordu.

Artık hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığımda "KES SESİNİ !" Diye bağırması iyice başımı döndürdü.

Çünkü korkuyordum. Çok korkuyordum..

Neredeyse yarım saat sonra ağlamam sessizleşirken araba durdu.

Kapı tekrar açılıp aynı adamın kolumdan çekip çıkarmasıyla bir çığlık daha attım. O vicdansızın büktüğü kolumu tutmuştu.

"Allah kahretsin " diye bir tıslama duymuştum arkamda ama artık her şey önemsizdi kolum...

"Hanımefendi iyi misiniz ?" Bu kibar sese gözlerimi açıp baktığımda güvenlik olduğunu gördüm. Hayatımda hiç bu kadar sevinmemiştim.

"K-ko..lum "

Güvenlik hızla elindeki telsize bir şeyler söyledi.

"Gelin revire gidelim. " güvenliğe minnetle bakarak kafamı salladım.

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin