Bölüm 34

1.2K 50 0
                                    


Merhaba sevgili okuyucularım 🤗

Yeni bölüm geldi.

Keyifli okumalar.

*

*.

" ne istiyorsun benden"

İnce ve tiz sesi duyunca biraz şaşırdım. Konuşmuştu işte. Korkulu da olsa bir yanıt vermişti bana. Bence Buda büyük bir adımdı.

"Benden korkma mısra. Buna inanması güç biliyorum. Ama sence de bu olaylarda uyuşmayan şeyler yok mu? Bunları çözeceğiz beraber. Senin hayatından ve benim hayatımdan ne istediklerini bulacağız. Bize bunları yaşatanlar aslında ben değilim. Bir tuzak var ortada. Ve bu tuzağı. Senin yardımın olmadan çözmem mümkün değil" sözlerimden sonra bu kez emin olduğum şekilde, kafa karışıklığı ile bana bakıyordu. Nasıl karışmasın ki? Ben bile zihnimi yeni yeni toparlayabiliyorum.

Önce annesine, sonra abisine ve en sonda koca zümrüt gözleriyle bana baktı. Bir kararsızlık içerisindeydi şimdi de. Sanki söylemek istedikleri ama kararsız olduğu birkaç konu var gibi. Bunu yıllardır iş dünyasında olduğumdan belki de kolayca anlayabildim. Acaba üstüne gitmek mi, yoksa beklemek miydi çözüm. Emin olamıyordum.

Aramızdaki bu durumu Kayra'nın fark ettiğini konuşmasıyla anladım " kıvırcığım, biliyorum kafan çok karıştı ama Bulut haklı. Aklına takılan veya o gün ile alakalı bize söylemek istediğin bir şeyler var mı?"

Ve sonunda beklediğim o Ses tekrar konuştu "aslında evet abi var."

Annesinden elini çekip dizlerinin etrafına doladı. Kafasını dizlerine dayadı. Yüzlerinizi görmek istemiyordu ki?

Teker teker o gün anlatmaya başladı.

"Sinem o gün, onun hakkındaki şüpheleri mi açığa çıkardı. Utku ile daha önce aramı defalarca bozdu. Utku hep ondan şüphelendi, hep bana zarar verdiğini düşündü ama ben asla o gözle görmedim onu. hep bir can yoldaşı olarak gördüm. Ama o gün davranışları daha fevriydi ve daha heyecanlıydı. Onun sert çıkışından sonra tuvalete doğru gittim kendimi toparlayıp geri dönmek niyetindeydim ama biraz sonra Sinem'in sesini duymuştum. Benim kabinde olduğumu farketmedi. telefonda biriyle hararetli bir şekilde tartışma içersindeydi. Ona benim dokuz canlı olduğumu, benden kurtulamadığını bir şeyleri başaramadığından bahsediyordu tam cümleleri toparlayamıyorum şu anda. Bir adamın evlenmiş olduğuna öfkelendiğinde ve bütün planı batırmakla karşı tarafı suçladığını hatırlıyorum. Tam cümlelerini hatırlamak biraz güç tabi..."

Duyduklarımdan sonra Hızla kayra'ya baktım. o da endişeyle beni izliyordu. İkimizde aynı şeyi düşünüyorduk, bu küçük bir kızın hikayesinden çok büyük bir düşmanlık beslemekle alakalı bir durumdu. Ama tam olarak çözümlenmemiş karmaşık bir hikaye.

Susmasından korkarak usulca sordum " peki, adını hatırlıyormusun. Yani herhangi bir işimden bahsettimi ?"

Kafasını kaldırdı ve kızarık yeşil gözlerini gördüm. Yeşermiş o güzel gözleri içimi deldi adeta.  Direkt bana bakıyordu.

"Evet. Evet hatırlıyorum" sözleriyle nefesimi tuttum. Bu bir adım olabilirdi. Bekledim. Konuşmasına, gerçeğe bir adım daha yaklaşmak için.

"Berk . Adı Berk'ti, evet."

Sözleri beynime şimşekler çaktırdı. Bu nasıl bir oyun.

Lanet olasıca çemberin bir açığını bulmuştuk !

Ama bu söz konusu açık, koca kara delikten beterdi. Yüzümün kireç gibi beyazladığına bahse girebilirdim. Neler döndüğünü anlamak için şu an yapabileceklerimi listelemeye kalksam listenin sonu gelmezdi.

Söz konusu Berk'in İpek'in eski sevgilisi olan lanetli Berk'in çıkma olasılığını tartışmaya sokmak ne kadar akıl kârı olur acaba? Ya da söz konusu Berk o Berk ise eğer benim yapacaklarımı akli dengesi yerinde olan kişiler yapabilir mi?

Enteresan, neon renklerle süslenmiş koca bir cümle aklımda dönen saçma soruları silip süpürdü.... Berk, sevdiği kadını diri diri yakacak ya da yaktıracak duruma geldiyse ölesiye nefret ettiği benim için kurduğu planı ne ?

*

*

Lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Sizi seviyorum.

Sevgiyle kalın 🌸

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin