Bölüm 7

2.7K 116 21
                                    

Önümdeki ekranda zavallının yemek sanıp o kabı açışını zevkle izliyordum. Sonrasında attığı çığlık istemsizce irkilmemi sağladı.

"Hadi ama görür görmez bu kadar korktuysan daha çok eğlenicez ! "

"Efendim sizcede bu biraz-"

"Kes sesini Mesut ! Bu yılana kendi türünden bir hediye. Unutma onun yaptıklarını ! "

"Haklısınız efendim. "

Duvardan duvara kaçışının fayda etmeyip köşeye sıkışmasıyla adeta film izler gibi olmuştum.

Gerçekten heyecanlıydı !

Hala yalvaran sesini duyunca içimdeki alevin sönmesini diledim.

Lanet olsun ki tersine daha da alevleniyordu nefretim ve bu kadarının yeterli olacağını düşünürken yılanın odada biraz daha kalmasını istiyordum.

Sonra yılan havalanınca ummadığım bir şey oldu, BAYILDI !

"Efendim alalım mı ?"

Mesut'u dinlemeyip izlemeye devam ettim. Kesinlikle numara yapıyordu. Bu kız bu kadar basit şeye asla bayılmazdı.

Yılan hızla üzerine çıktı.

"Mesut?"

"Efendim Bulut Bey." Mesut'un sesi niye bu kadar tedirgindi ?

"Mesut.. Bu yılan, zehirli değil dimi ? Sokmaz yani. "

Yılan hızla kızı sardıktan sonra boynunun hemen oralarına sokuldu.

Lanet olsun göremiyordum !

"Hayır efendim. Siz böyle bir şart koymadığınız için adamlar buldukları yılanı getirmiş yani eğitimli, sokmayan bir yılan değil. "

Mesut sözlerini bitirir bitirmez yumruğumu burnuna geçirdim.

"Aptal ! Neden baştan söylemiyosun !"

Hızla odaya ilerledim. Hemen kapının önündeki adamlarım çelik kapıyı açtı. Silahımı çektim yılanı vurucaktım ama yılan kızı tamamen sarmış. Kızı da vurmuş olucaktım.

Ben bunları düşünürken Mısranın boynundan süzülen kanla donup kaldım.

"Lanet olsun!"

Ne yapacağımı şaşırmıştım !

"Çabuk girin buraya !"

Bağırmamla odaya en az beş kişi girdi yılan Mısra dan hızla ayrılırken tek kurşunla kafasını parçaladım.

Hızla Mısra'yı kucağıma alıp yan odadaki tozlu koltuğa yatırdım.

"Mesut hemen doktor. Doktor bul !"

Nabzı hala atıyodu. Bu iyiydi.

Lanet olsun ! Nasıl bu kadar düşüncesiz olabildim.

Endişe tüm beynimi sararken ellerimle yüzümü ovuşturup fısıldadım " planların aksayacak. Sadece bu yüzden tedirginsin. Ö-ölsün. Sadece bu kadar basit ölmesin." Nefesimi seslice verip devam ettim "Lütfen.."

Otuz beş dakika sonra Mesut yanında iki adamla geldi. Hızla müdahale ettiler.

Onlar Mısra ile ilgilenirken dışarı çıktım. Hemen ölmesi işime gelmezdi ama öldüysede kurtulmuştum tamamen ondan.

Boş arsayı dolduran telefon sesiyle elimi cebime attım.

"Söyle Mahmut. "

"Abi kızın yanındaki oğlan her yerde onu aratıyor. "

Zehirli ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin