Bölüm 4

28.7K 1.6K 123
                                    

Facebook Grubu: Pembe Kalem Hikayeleri

İnstagram: pembekalemhikayeleri
                  
***

Tüm yorumlarınız için çok teşekkür ederim, keyifli okumalar ❤️
***

           

Artık inkar etmenin faydasız olacağını anlamıştım, sadece mırıldanarak "Nasıl öğrendin?" diye sordum.

"Çok zor olmadı aslında, bilgisayarı aldıktan sonra işim kolaylaştı. Ama arama geçmişindeki o haberi görünce ne kadar şaşırdığımı söylemeden geçemeyeceğim. Sen nasıl bir evlatsın ki aileni öyle bırakabildin?"

Çocuk hem özel alanımı ihlal etmiş hem de bana hesap sorup resmen yargılıyordu. Şimdi korkuyla beraber içimdeki sinirde artmaya başlamıştı.

"Sen benim ne yaşadığımı nereden biliyorsun ya, beni nasıl yargılayabiliyorsun? Ben mi istedim böyle olmasını"

Her zamanki alaylı haliyle suratıma bakarak konuşmaya başladı; "Başka ne olmuş olabilir ki, durum gayet açık"

"Ya demek öyle o kadar meraklısın yani, benim neden burada olduğumu illa ki öğreneceksin? Tamam; peki anlatacağım sana her şeyi ama bunun sonunda başımıza bir şey gelirse benim suçum yok tek suçlu sensin"

"Şimdi de beni tehdit mi ediyorsun?"

"Yo gerçeği söyledim; ikimizin de hayatı tehlikede. Ama sen yine de vazgeçmeyeceksin dimi?", hala yüzündeki alaycı ifadeyle kafasını hayır anlamında sallayınca "İyi anlatıyorum; kulaklarını iyi aç da hiçbir ayrıntıyı kaçırma" diyerek derin bir nefes alıp kendimi hazırladıktan sonra anlatmaya başladım;

"Benim bu durumdan, buradaki ailemden dört ay önceye kadar haberim yoktu. Haberde de gördüğün gibi doğum günümden bir gün önce ortadan kayboldum ama haberde öyle yazıyor, ben kaçırıldım"

"Kim kaçırmak ister ki seni?"

Sorusunu duymamış gibi yaparak anlatmaya devam ettim; "Beni kaçıran adam aslında ikinci sefer beni kaçırdığını söyledi. Beni yıllar önce ölü bir bebekle değiştiren de oymuş ve şimdi de beni asıl aileme iade edeceğini söyledi. Neden böyle bir şey yapıyor, o adam kim hiç bilmiyorum. Sadece, sadece tek bir an sorguladım ben o zaman da ne yaptı biliyor musun? Eline silahı aldı ve yanımdaki adamını gözlerimin önünde öldürdü, bana da dedi ki; eğer ben de kaçmaya kalkarsam eğer bu durumu birine anlatırsam gözlerimin önünde önce ailemi, anlattığım kişileri sonra da beni öldürecekmiş", o şok halinde bana bakarken onu umursamadan yanağımdan akan yaşları sildim; hala o anları hatırlamak bana acı veriyordu.

"Ben ailemi bırakıp buraya dönmek zorunda kaldım, şimdi onlar orada ben de burada acı çekiyorum ama yapabileceğim hiçbir şey yok. Ben korkuyorum hem de çok", dizlerimin üzerine çöküp bu sefer gözyaşlarımı tutmadan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım, içimde o kadar acı biriktirmiştim ki bir anda dışarı akıtmaya başlamıştım.

Hakan ne ara yanıma geldi, ne ara beni kollarına aldı bilmiyordum ama bu sefer ona sarılarak ağlamaya başlamıştım; neden bilmiyordum ama ona güveniyordum.

"Tamam ağlama ben özür dilerim; bilmiyordum böyle şeyler yaşadığını"

Zaten kim bilirdi ki, kim anlayabilirdi böyle korkunç olaylar yaşadığımı. Dışarıdan bana bakanlar asla anlayamazdı içimde ne yaşadığımı belki sadece güzel kız der geçerlerdi belki mütevazi belki de kibirli ama kimse bilemezdi bir adamın başıma silah dayayarak beni zorla buraya yolladığını, kimse o an yaşadığım o büyük korkuyu aklının ucundan bile geçirmezdi.

Yalanlar Üzerinde AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin