Merhaba aşkkuşlarım, bir Emma bölümüyle karşınızdayım.
Keyifli okumalar ❤️
***
Genç kız uzun süre uzaktan eczaneyi izledi. Aklı gidip hemen ihtiyacı olanı almasını söylerken ayakları bir türlü onu ileri taşımıyordu. Mecburdu, gitmek zorundaydı. Derin bir nefes alıp caddeden geçen arabalara dikkat ederek ağır ağır eczaneye doğru ilerlemeye başladı. Eczanenin kapısından içeri girince direk ilk gördüğü kadının yanına gitti.
Kadın gülümseyerek "Buyurun ne istemiştiniz?" diye sorunda kısa bir süre cevap vermeden baktı. Bunu nasıl söyleyebilirdi bilmiyordu. Çok utanıyordu ve de olacaklardan çok korkuyordu. Ya tahmin ettiği gibiyse, o zaman ne yapacaktı?"
Kadın sözlerini yineleyerek "Hanımefendi?" deyince aniden "Ben bir gebelik testi istiyorum" dedi. Sonunda söylemişti. Acaba kadın anlamış mıydı? Evlenmeden bir adamla birlikte olduğu belli oluyor muydu? Tabi ki belli oluyordu, parmağında yüzük yoktu ki! Keşke bir yüzüm bulup parmağıma geçirseydim diye hayıflandı içinden.
Kadın gülümseyerek "Tabi, hemen veriyorum" dedikten sonra arkasındaki raflara eğilip aramaya başladı. Çok geçmeden elinde bir kutuyla gelmişti.
"Ben üç tane alabilir miyim?" diye sordu kadına. Bir tane ile emin olamazdı. Filmlerde görmüştü, bazen yanlış sonuç verebiliyordu bu testler.
Kadın anlayışla başını salladıktan sonra arkasına dönüp iki kutu daha getirdi.
Hepsini bir kutuya koyarkan Emma'ya "İlk hamileliğiniz mi?" diye sordu.
Genç kız bir an ne diyeceğini bilemedi. Kızardı. Kadının evlilik dışı bir ilişki yaşayıp, şimdi de gayrimeşru bir çocuğa hamile olabileceğini anlaması ihtimali yüzde kaç diye düşündü. İçinden anlamamasını ümit ederek "Evet" diye mırıldandı.
Kadın elindeki poşeti uzatıp "Buyurun, içindeki prospektüste nasıl uygulayacağınız yazıyor" dedi.
"Peki borcum ne kadar?"
"15 Lira"
Emma çantasından cüzdanını çıkarıp, kadına parayı verdi. Cüzdanı, elindeki poşetle beraber geniş çantasına koyup eczaneden hızla çıktı. Hemen eve gidip testi yapmalıydı.
Yoldan aceleyle bir taksi çevirip kısa sürede eve gitti. Eve girince üzerindekileri çıkarıp eline sadece üç kutuyu alarak banyoya gitti. Üzerindeki prospektüsü okuduktan sonra testleri uygulayıp banyodaki tezgahın üzerine koydu. Üç dakika yazıyordu kutunun üzerinde, üç dakika içinde hayatının mahvolup mahvolmadığını anlayacaktı.
Derin bir nefes alıp, gergin bekleyişine başladı. Hamile olduğunu hissediyordu ama içinden hislerinin yanlış çıkması için dua ediyordu. Elizabeth'in düğününden, yani Demir ile birlikte olmasının üzerinden tam bir buçuk ay geçmişti. O günden sonra Demir'i ne o sabah ne de başka zaman görmüştü. Onu aramış, ulaşamayınca da sesli mesaj bırakmıştı. İş için Amerika'ya gittiğini söylemişti, dönünce mutlaka konuşacaklardı ama Emma, Demir'in ondan kaçtığına emindi. Bakire bir aptalı kim başına musallat etmek isterdi ki? Onun da herkes gibi korkup kaçtığını düşünüyordu. Büyük bir günaha girdiğini biliyordu ve bu günahla ömür boyu yaşayacaktı. Fakat bir bebekle? Bir bebekle nasıl yaşayabilirdi? Ailesinin onu asla bir bebekle kabul etmeyeceğinden emindi. Dizilerde, filmlerde gösterilen ailelerin aksine Emma'nın ailesi hristiyan dindar bir aileydi, çoğu aile gibi. Ve kızlarını böyle kabul etmezlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalanlar Üzerinde Aşk
RomanceTüm hayatı yalandan ibaret olan ve gerçek ailesini bile tanımayan bir kız. Bir anda yaşamak istemediği diyarlara sürüldü ve geri dönmemesi için tehdit edildi. Eğer geri dönerse ailesi öldürülecekti. Peki bir anda hayatının aşkını o diyarda bulması...