Bölüm 48

13.7K 1.2K 131
                                    

Keyifli okumalar ❤️

****

"Bugün ümitliyim, diğer bebeğim de gösterecek cinsiyetini". Mina iki aydır doktora her gittiğinde doktor yalnızca bir bebeklerinin cinsiyetini görebildiğini söylemişti. Bir kızları olacaktı, Aras'la birlikte bunu öğrendikleri zaman ikisi de mutluluktan havalara uçmuştu ama diğer bebeklerinin cinsiyetini öğrenememek sevinçlerini yarım yaşamalarına neden olmuştu. Elbette bebeklerinin cinsiyetinin ne olduğu önemli değildi, ikisi de bebeklerinin sadece sağlıklı olmasını umursuyordu ama yine de bu gizem iki meraklı insana fazla gelmişti. Özellikle Mina, artık bebeğinin cinsiyetini öğrenmek ve ona göre alışveriş yapıp, bebeğine bol bol kıyafet almak istiyordu.

Emma arkadaşının gözlerinden gözlerini ayırmayarak zoraki gülümsedi. "Ben de inanıyorum, bugün öğreneceksiniz".

Mina gülümseyerek artık fazlasıyla belirginleşen karnını okşayınca bakışları bu kez kendi karnına kaymıştı. Onun da kimse bilmese de bir bebeği vardı ve hala cinsiyetini öğrenememişti. Bebeğinin babası başkasıyla nişanlı olsa da yine de bebeği için heyecanlanıyordu. Onu artık tamamen kabullenmişti, hatta onsuz yaşam bile artık ona anlamsız geliyordu. Bebeğini bir süre daha saklamak zorundaydı ama en yakın zamanda arkadaşına anlatacaktı.

Genç kızın midesi bir anda bulanmaya başlayınca arkadaşıyla oturduğu koltuktan kalkıp koşarak salondan çıkıp girişteki lavaboya girdi. Arkasından kapıyı kapatıp, yere oturdu. Hızla klozetin kapağını kaldırıp, kusmaya başladı.

Biraz rahatlayınca yerinden doğrulup derin derin nefes almaya başladı. Üç aylık hamile olmasına rağmen mide bulantıları hala çok şiddetliydi ve her geçen gün bu bulantıları saklaması zorlaşıyordu.

Banyo kapısı aniden açılınca başını hızla kapıya çevirdi. Mina kapıyı açmış şok halinde arkadaşına bakıyordu.

"Emma sen iyi misin?"

İyi değildi ama yine de gülümsemeye çalıştı. "İyiyim canım, galiba yediğim bir şey dokundu"

Mina tek kaşını kaldırarak dikkatle arkadaşına baktı. "Sabahtan beri benimlesin. Aynı şeyleri yedik, bana bir şey olmadı"

Köşeye sıkışmak deyimi şu anda Emma'nın durumunu anlatan en iyi ifadeydi. Gözlerini arkadaşından kaçırarak "Bilmiyorum, sadece bana dokunmuş olabilir" diye kısık sesle mırıldandı.

Mina'nın içinde biraz önce şüpheleri olsa da, şu anda arkadaşının hamile olduğundan tamamen emin olmuştu. "Sen kimi kandırıyorsun, aynı hatayı ikinci kez yapmam; sen hamilesin? Fakat bu nasıl olabilir? Bebeğinin babası kim?"

Arkadaşlarını sıralı soruları karşısında Emma bir süre bir şey diyemeden suskun kaldı. Ne diyebilirdi ki? Bebeğinin babası, onunla birlikte olduğu için pişmandı. Emma onun için sadece bir hataydı. Belki de hata görecek kadar bile değer vermiyordu, sadece umursamıyordu. Yine de bu gerçeği arkadaşından bir süre saklamayı ummuştu.

Mina ısrarla yine "Canım söylesene, kim bebeğinin babası?" diye sorunca Emma derin bir nefes aldı. Artık kaçamayacağının farkındaydı.

Arkadaşının ellerini tutup gözlerine baktı. "Bebeğimin babası Demir. Sen sormadan söyleyeyim, o bunu bilmiyor"

Mina arkadaşından gelen cevapla bir anda dona kaldı. Demir, Emma'nın bebeğinin babası nasıl olabilirdi? Aras, onun daha dün nişanlısıyla birlikte Türkiye'ye döndüğünü söylemişti. "Ama Samantha?"

Yalanlar Üzerinde AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin