İnstagram: pembekalemhikayeleri
***Medya: Mina ve yemekte giydiği elbisesi.
Bölüm şarkısı: Rihanna - Umbrella, neden bu şarkı olduğunu da okuyunca anlayacaksınız :)
Tüm yorumlarınız için teşekkür ederim, keyifli okumalar :)
***********
Aslında tek istediğim şey, bu anlamsız durumdan kurtulmaktı ama birazdan patronum olacak adamın yanından hiçbir şey diyemeden ayrılamazdım. Acaba ona bu durumu anlatsam beni anlar mıydı? Ya da bu adamın kim olduğunu söyler miydi?
Ben içimdeki düşünceleri aklımda evirip çevirip en doğru ne şekilde hareket etsem diye düşünürken, Aras'ın rahatsız edici bakışları hala benim üzerimdeydi. Sonunda bakışlarını benden alıp arkasında hala bana hayranlıkla bakan adama döndü. "Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz?", sesi biraz sinirli mi geliyordu onun. Tamam önünde bir adamın 'rüyalarımın kadını' demesi baya absürt bir durumdu ama bu onu ilgilendirmezdi.
Nitekim adam da onu hiç umursamadan bana doğru ilerleyip gülümsemesini yüzüne yayarken elini bana uzattı. "Geçen gün tanışamadık ama sanırım artık tanışabiliriz. Ben Demir, Aras'ın hem arkadaşı hem de danışmanıyım"
Sonunda bu adamın kim olduğunu öğrenmiştim. Barda bana asılan neredeyse sapık diye damgalayacağım adamın yeni iş arkadaşım çıkması da ancak bir romantik film kadınlara denk gelir bir de benim acıklı hikayeme denk gelirdi. Başka bir yerde olsa asla bu adamla tanışmazdım ama madem artık iş arkadaşıydık buna da mecburdum. Onun uzattığı eli sıkıp "Ben de az önce öğrendiğiniz üzere Mina, şirketin planlama ve raporlama müdürüyüm" diyerek ona Aras'ın bakışları eşliğinde en güzel gülümsememi yolladım. Sonuçta Aras artık umurumda değildi ya da öyle bir şey olmalıydı!
"Tanışmanız bittiyse içeri geçebilir miyiz?", Aras'ın sert sesiyle yeniden onu fark etmiştik. Aslında benim hala tüm dikkatim ondaydı ama o bunu nereden bilecekti!
Demir beyle kenarda durup Aras'ın önden içeri girmesini beklerken Aras kapıdan içeri girmeden yanımda durunca ne yaptığını anlamak için ona baktım. Aras bir şey söylemeden elleriyle benim önden içeri girmemi işaret edince ne olduğunu anlayamamıştım ama artık kapıda ayakta kalma süremizi uzatmamak için ona uyup önden odaya girdim.
Odasına girdiğimizde Semih bey bizi odasının hemen sağ tarafındaki yuvarlak masasında bekliyordu. Semih bey bizi görünce gülümsüyormuş gibi ayağa kalktı; gülümsüyormuş gibi diyordum çünkü artık onu tanımıştım. Her ne kadar bir hafta boyunca bana defalarca şirketi devretmenin onu etkilemediğini söylese de onun ne kadar üzüldüğünü gözlerinden görebiliyordum. Umarım bundan sonraki hayatında yine kendi için en güzel işleri yapardı.
Masanın önüne geldiğimde içimden Demir beyin yanıma oturmamasını umut ederek Semih beye selam verip sağ tarafına oturdum. İçimde hissettiğim organlarımı dahi titreten gerginlikle elimdeki dosyalarla uğraşırken yanımdaki sandalye çekilmiş, biri oturmuştu. Bu kişi Aras olamayacağına göre kesin Demir bey olmalıydı ama kafamı cesaret edip bir türlü kaldıramıyordum. Gözlerinde göreceğim umursamamazlığı her an görmeye ne gerek vardı!
Semih bey imzaları atmadan önce kısa bir konuşma yapmaya başlayınca ben de elimdeki dosyalarla uğraşmayı bırakıp, ona dönüp dinliyormuş gibi yapmaya başladım. Kalbim Aras'a bakmam için beni sıkıştırsa da beynim onunla çetin bir savaşa girmiş benim ona bakmamı engelliyordu. Ta ki parfümünün beni çeken kokusu tamamen ele geçirene kadar. Odada bulunan üç erkek vardı ama ben sadece onun kokusunu alıyordum, ona çekiliyordum. Şimdi de tamamen o kokuya teslim olmuştum, kendimi engelleyemiyordum. Kahretsin ben bu adamla burada nasıl çalışacaktım! Belki de benim için en doğru karar buradan Semih beyin ardından ayrılmaktı ama ona da cesaretim yoktu ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalanlar Üzerinde Aşk
RomanceTüm hayatı yalandan ibaret olan ve gerçek ailesini bile tanımayan bir kız. Bir anda yaşamak istemediği diyarlara sürüldü ve geri dönmemesi için tehdit edildi. Eğer geri dönerse ailesi öldürülecekti. Peki bir anda hayatının aşkını o diyarda bulması...