DÜŞES

9:Heycan

Uşak Earl

Sevincimin sözlere dökemeyordum.Yavaşça,"Aşkımın bir meyvesi oldu.Benim leydi sanılmış,güzel bir kız çocuğum oldu!Gözlerim yaşarıyor.Koşup,geliverdim kapının önüne.

"Aşkım"diye mırıldanıverdim.Giriverdim içeri."Aşkım"deyiverdim.

Şaşkın şaşkın yüzüme baktı."Ha çabuk gel!Çabuk gel!Bak,bu bizim çocuğumuz,kızımız..." dedi."Prensesim."diye mırıldandım."Bir kızım..."dedim ve devamı gelmiyordu.Korkuyordum daha henüz,ona birşey olur diyerek.

Onun canını cani bir asilin eline bırakmayı geç,onu kuşun tüyünden sakınmak isterim.Ona sarıldım."Ya burada olmayaydın Kaetha?Ya lord kabul etseydi?"dedi."O zaman,bebeğim baba hasretiyle büyürdü.Sana bunu söyleyeceğimi düşünmesem bile,ben burda olduğuma memnunum."dedi.

"Sen olmasaydın;annem ve babam öldüğünden beri içimdeki yoğun özlemler,acılarım dinermiydi?"dedim.

"Bebeğimiz hatamızı ödemez değil mi?Korkuyorum.Ya o öderse bu çirkin işin hesabını? O bir bebek henüz."dedi."Sakın...Şüphelere düşme güzel anne.Senin benim hesabımı bu sabiden sordurtma m."diyince,bana yaklaşıp beni koklayıverdi.

Düşes Milena

Karnımı okşuyorum boy aynamın karşında."Bebeğim." Kız ya da oğlan bilmesem de,bildiğim şu ki bu bebek iktidarımın güneşi.Bir güneş gibi doğduğu vakit neler olur bilmiyorum.Fena şeyler olabilir.

Küçük Lensia 11 yaşında.Lensia bana doğru geliyor.Ne diyecek,ne olacak ne bitecek ki?Düşüncelerimi minik kızın"Düşesim,birazdan kraliçenin davetine gideceğim."dedi.

Bu beni neden ilgilendirsin gibi bir bakış attıktan sonra kız "Ah,beni merak etmeyin diye..."dedi.Şu kraliçenin davetine bende gitmeliyim.

Kraliçemizin iki kız,bir prens çocukları vardır,prens Aelon kızlar prenses Lulire ve Ollice. Onun beni bu davete layık görmediğini düşünmeye başladım.

Leydi Lensıa

Bu kadınlar bizi hayretlerle süzerken yürüyerek fakir kesimin olduğu bir sokakta yürümekteyiz.Bir iki kadın dedikodu ediyor.

Yavaşça ilerliyoruz.Bizi alacakları noktaya vardık.İnsanlar şaşkınlıkla bakarken kraliyet aracı bizi alıyor.Bu atları süren adamın ak saçlarına bakakaldım.

Şuan kraliyetin sarayının önündeyiz.Buraya ilk defa gelmiyorum.Prens ve prensesler kıskanılasıdır...İçeriye doğru giriyorum.Biraz sonra kraliçeyi görüyoruz,saray koridorunun ortasında...Kırmızı elbisesi,kızıl saćı ile uyum içersinde.Revelansla"Efendim" deyiverdim hızlıca.

"Efendim hoşgeldiniz,siz Leydi Lensıa olmalısınız,yanılıyor muyum?"diyor."Elbette yanılmıyorsunuz majeste.Ben Leydiyim."diyorum.

Kraliçemin iki hizmetkârı bana balo salonuna kadar eşlik ediyor.Hizmetçim ile beraber baloda bize ayrılan masada bir şeyler içiyoruz.Sonra,prensesler salon ortasına teşrif ediyor.Neyse ikisi de,"Prenseslerim çok yaşa!" bağırıyor.Prensesler tahtlarına geçiyor.

Kraliçem salona girince,prens te arkadan tahtına,geçiverdi.Krali- çem de"Davetime icabet eden herkese,sonuna kadar minnetimi sunuyorum.Burada olduğunuz için mutluyum.Çok sevindim." dedi.O konuşma bitince baloya start verildi.

Lord

Kızım şuan evde yok.Hamile karım ile akşam yemeği için biçil miş kaftan.Mumları gelen son hizmetkarın yakması ile,yemeği yemeye koyuldum.

"Bonfile sever miydin?"dedim merakla."Elbet"dedi ve çatalı sapladı.O karnında benim bebeğimi taşıyordu!Bu inanılmaz ve kelimeler kifayetsizz.İçimde kabaran heyecanla,aklıma unutmuş olduğum birşey geldi. Evet,benim eski karımın,bebeği doğurmuş olduğunu öğrendim... Yakında Chinstonso'yu ve onu yoklamam lazımdı...

Yürüdüm ve hediyemi konsolun üzerinden alıyorum şuan.Koşaradım ona kadife al kutucuğu verdim ve açışını sabır sızlıkla bekledim.

Yavaşça açtığı kutuyu,açtı ve gözlerindeki ışıldamayı gördüm. O aldığım şeyi beğenmişti."Ee, sevgilim?"deyince,"Lordum..." diye mırıldandığını duymuştum."Sana layık değil."dedim."Bana layık tabii. Lordum bu muhteşemm bir armağan.Minnettar kalacağım." dedi.