45:Akıbet

91 5 0
                                    

Lord felakete uğramış gibiydi."Ne yapacağız dediniz bayım?"dedi adama.Bu adam,saraydan bu konuyu konuşmak için gönderilen bir devlet adamı.Birlikte Kaeta'nın akibetine karar vermeye çalışıyorlardı.

"Öldür!Onu öldür.İnfaz edilsin,cezası bu olsun.."dedi."Ondan çok beni merak ettiren konu,kızı ne yapacağız?"dedi."O piçi mi?Bence bir meyhaneye satarız.Bütün gayri-meşrular gibi.

Lord enin boyuna yürüyüp,düşündü."O daha çok küçük."dedi."Ve gayrimeşru bir kız.İstersen onu saraya gidip gelen bir köle pazarlayacısına satarım.Hiç sorun değil."

Lord ihaneti unutmak istemiyordu.Nasıl kandırıldığını da.O çocuğun bir köle satıcısına satılmasına izin vermeye karar verdi.Sonuçta,ülkedeki geleneğe göre,gayrimeşru çocuklar meyhaneye satılırdı.

"Tamam.Onu gönder.Onu annesinden alın!"diye emir verdi. Saraydan gelen adam,kızı götürmek için heyecanlandı.Bir kese altın fikri ağzını sulandırıyordu.Bu kızı ucuza vermeyecekti.Asilzade olduğunu söyleyecekti.Bir asilin piçi olduğunu bildirecekti.

Kaeta

Adamlar kapıyı açmak için geldi.Yaani ya ben gideceğim ya da...Korkuyla haraket ettim.Pislik ve kir içinde kalan Hillary'ye baktım.Onu arkama gizleyerek bekledim.

"Kızı verin!"dedi biri.Ardından,ellerini birbirine bağlayan biri geldi.Kızı o mu alacak?Ama bu adam kızımla ne yapacak?"Olmaz,kızımı vermem.Beni alın.O olmaz,beni alın.Onu değil!"dedim.

Adamın umrunda değildi.Size yemin ederim,kızımı kolayca alamayacaklardı.Birine tokat savurdum.Öteki iki kolumu tutarken,tokat yiyen,kızımı yakaladı."Seni öldürürüm!"dedim.İki kolumu tutana direndim,çırpınıyordum,oraya buraya tekme yumruk savurdum.

Kızımı tutanın eteğine(pelerin)yapıştım."Bırak onu ne istersen yaparım.."yakarışım umurlarında değil gibiydi.Kollarımı tutan beni yine yakalayıp,bu kez beni fırlattı.Son bir direniş olarak yine adamın eteğini tuttum.

Hillary kulakları delip geçen çığlıklar atıyordu.Ağlarken,bir yandan bağırıyor idi."Hillary!"diye yerde sürüne sürüne ona baktım."Gitme Hillary!"

Bu kez gitti.
Kafamı yere kapatıp lanet ettim.Uşağa olan aşkıma,işlediğim günaha ve bu çirkin zinanın kahrını Hillary'nin çekmesine.Soluksuz kalana kadar ağladım,ağladım."Hillary,Hillary!güzel kızım,senin suçun yok.Güzel kızım.."

Hayatta öyle anlar geliyor ki bitiyorsunuz.Doğrusu"Bitti."diyorsunuz.Buraya kadar.Ayrılık hep aynı.Acı veriyor,acı veriyor.Bu değişmese de ayrılıklar hep oluyor.Hangi cehennemde güzel kızım?Bir meyhanede itlerin,uğursuz heriflerin yanında olabilir gelecekte.Yahut bir pisin himayesinde...

Lord,zindana attığım boğuk çığlıklardan korkarak giriyor.Onun üzerine atılıveriyorum.Ellerime yüzünü çiziyorum."Yeter artık!Bağlayın şunu.Adam beni bağlarken susuyorum."Senin vicdanın nerede köpek?Seni pislik..."diye devam ederken"Şşşt,Kaeta."diyor.

Benimle konuşmak istiyor."Bak, bu senin eserin!Zînanın eseri bu!" Gözlerim tekrar doluyor."Biz bu hale nasıl geldik lordum?Siz bana'sevgilim'derdiniz,ben size 'hayatım,ömrüm.'bize ne oldu? Sizin hevesiniz,bencilliģiniz.Siz hayatımı mahvettiniz.Lanet olsun size.Azıcık merhametiniz olsaydı,Hillary'mi almazdınız.Ama artık korkmam."

Nefes alıp,devam ettim."İşkence mi edeceksiniz,edin!"sesimin giderek yükseldiğini fark ettim."Öldürecek misiniz?Durmayın!Hillary'mi aldınız,canımla mı korkutacaksınız?Siz lordum,bencilsiniz.Ailemizi siz dağıttınız ve zulmü siz hak ediyorsunuz."

"Kes artık!O lanet ağzını da mı bağlayalım?"dedi."Bağla!Senden korkmuyorum."dedim.Korkmadığım için birşey yapmadı."Sen istedin.O uşak bozuntusu ile yattın.Nesin sen?Fahişe misin?"

"Ah,fahişenin kim olduğunu iyi bilirim.Düşes Milena!O bir fahişe işte.Bana tercih ettiğin pis kancık."

"Yeter artık!"diye bağırdı.Bir asker iki elimi ardıma bağlatıp beni bir kenara attı.Gözlerimden yaşlar akıyordu.Artık sadece ölmek istiyordum.Sadece ölmek. Bu hayatta kalmak için iki nedenim vardı;onlarca şok yaşatıp üzdüğüm zavallı Lensia'm ve alacağımız intikam.

Bir kenara oturdum ve hayal ettim.Milena can veriyor!Bu tablo karşında acı acı gülümsedim.Hayatımı mahveden bu kadın bunun hesabını vermeden ölemezdi.Acı çekecekti.İntikam,bizi bekliyordu ve içimden bir ses"Bu intikam bize çok şey getirecek"dedi,nedense.

Akşama kadar bir köşede uyumuşum.Bu karanlık yerde ölüm beklemekten sıkılmıştım. Nefesim daralıyor ve bağırıyorum."Yardım edin,yard..."sesim iyice nefessiz çıkınca asker bana"Leydim?"dedi.

Sonra diğerini bir eli ile çağırdı.Bayılmadan evvel anımsadığım son şey buydu.Gözlerimi misafir odasının süslü yatağına açtım."Ne,ne oldu?"başımda bir hekimle düşes Milena var.

Gücüm olsa onu şurada öldürürüm ama yataktan kalkacak halim yok.Hekim,"Biraz dinlensin,hali bi' hayli fena olmuş."dedi.Milena hekime yolu gòsterdi ve adam gitti.

Öksürerek,"Milena,"dedim."Numaran bittiyse kalk artık Kaeta oradan."dedi ve hınzır bir gülümseme takınarak,"Vay vay uşak ha?Kendi başını yaktın.Doğrusu bu kadar salak olabileceğini düşünmemiştim ama bana ve lord Fernoin'e çok kolaylık sağladın."

"Pis otlakçı,zengin avcısı seni.Senin yerin cehennem.Şeytandan farklı bir yanın yok.Sen-bir-kölesin Milena. Her zaman öyle kalacaksın.Biz seni 1000 gümüşe almıştık,seni o köle pazarından getirmiştik..."

"Sonra ne oldu?Sevgili lordum beni tercih etti.Güzelliğim ve zekam olmasa...Fernoin'i verdim ona.Can pâremiz,güzel lordum Fernoin'imizi..."dedi."Nereden geldiğini unutma sakın.Sen ne olursa olsun beş para etmezsin.Ölümün acı olacak,acı olacak."

DÜŞESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin