DÜŞES

12.Yazardan

Yazardan
Sabah güneşi,odasını aydınlatan bu gencecik hanımefendi Lensia idi.Lensia güzel geceliğini üzerinden attı.Altın renkli elbiseyi eline alıp,içeri giren hizmetçisine saçlarını tarattı."Monica,o kadın babamı fiştekliyor!Yakında buradan gidersek diye çok panikteyim!" dedi.

Monika"Küçük hanımefendı,bakın o kadın sadece yüce düşesimiz Kaeta'da başarılıydı.Bir daha ona fırsat vermeyin!Yoksa halimiz hüsran. Biliyorsunuz,o köle gebe."dedi.

"Yerimi doldurması işten olmaz,Hillary bebek buraya dönmesine yardım edebilir."dedi."Biliyoruz ki leydim,o çocuk Chinstonso'un."dedi."Yazık İka (Monika.)sen de mi birsey sakladın benden,biliyorum.Duydum ki çocuk babamdan!"dedi.

Bu sırada Chinstıonso konuğu Patric Gerloc ile sohbet ediyordu.Uşağın getirmiş olduğu çayları içerken Sammy,dostu Patric'e sırrı söylemek istiyordu. "Sorma dostum!Başıma ne geldi..."diye yakındı."Ah dostum,sen ne zaman belalardan uzak olacaksın ki?..

"Lordun bebeği bu kız."dedi Sammy.Gözleri büyüyen adam"Lordun mu şaka yapıyorsun.Ha Chinstonso,bu yalan!"diye şaşkınca söyleyince, "Bu doğru."dedi."İnanılmaz!"dedi."Seninle anlaşma yapacağız,sevgili dostum!"dedi.

Tek kaşını kaldırdı adamcağız."Sammy,ne tilkiler dönüyor kafanda?Derhal söyle.Çok ilginç planlar kurduğun belli."dedi heyecan ile. "Bak,bu bilgiyi yaymakla tehdit ederek,her iatediğimizi,o lorda yaptırırız.Devlet sırları...Herşey herşey elimize gelir!"diye söyledi.
"Muhteşem birisin."dedi adam,pis bir ifade ile...

Sessizce yerinden kalktı Sammy.Arkadaşı"Lorda bu bilgiyi senin defterinde bulmuş olduğumu anlatacağım,bu iş bu kadar!"diye bağırdı.

Aşağıya inen Kaeta'ydı."Sammy?" dedi sorar gibi.Sammy Chintonso "Sevgilim,bu arkadaşım.Patric. Patric,bu benim karım Kaeta."dedi.Kaeta aptal bir sırıtış takındı."Hoşgeldiniz bay Pat." dedi.Bu kısaltma komikti.Patric de ona gülümsedi."Karın bu mu? Çok harikasınız,bayan!"dedi.

Düşes Kaeta,bu adamla tanışmak istemiyordu.Aklı sevgili Auerl'deydi.Auerl yarından sonra,Fadeleni'ye gidecekti.Bir iki gün kalırdı tahminen ve bu onu çok özlemek için yeterli sebepti.Kızı Hillary'yi manevi anneannesi hizmetçi kadın getirmişti."Bu kızım,"diye takdim etti.

Hillary çok tatlıydı."Demek lordun küçük leydisi bu!"dedi çok sessiz bir halde Patric.Kimse onu duyamazdı bu seste...Leydiyi süzdü."Ne hoş!"dedi sesini ayarlayıp.

Güneş batarken,Melina balkona oturmuş,izliyordu batan güneşi. "Bu güneş gibisin Kaeta.Hillary bebek dahi tutamaz seni burada. O bebek benim için tehlike!Ondan kendi ellerimle kurtulurum.Sen dur!"dedi kendi kendine."Buraların sahibi benim bunu kabullen lord,zira sen birgün ölüp gideceksin."dedi.

Kötü bir kahkaha patlattı.Öldürmek istedi,o pis kadını da,aptal kızı Lensia'yı ve kocasını da...İktidar istiyordu. Ne pahasına olursa,ellerini kana bulamaya o kadar hazırdı ki,bu gözü dönen düşes bir canavar kadar tehlikeli idi.Acısını çıkaracaktı.Köle olmak çok onursuzdu.Onurunu çiğnemek kimsrnin yanında kalmayacaktı!

Karnına değdi.Güneş artık batıp gidiyordu bile.Korkuyordu da. Ya o Hillary gerçeği öğrenirse, işte o kız onu yerinden ederdi.Onu yerle bir eder,köle olmakdan fena ederdi.Ufak kız, öyle korku salıyordu ki yüreğine...

Gece tüm karanlığıyla fethetmişti semaları.Bulutlara bakılır ise yarın yağmur yağacak gibi idi.Leydi Lensia annesini,Hillary'yi düşünmekten,az kala ölüyordu. Pencerede,kölesinin yansıması vardı."Çok düşünmeyin küçük hanımefendi."dedi köle.

"Sevgili hanımım?"dedi tekrardan ses gelmedikçe korkuyordu leydisi adına kadın. "Korkuyorum Monika!"dedi kız. Küçük yaşında ne korkular ile boğuştu,o leydiydi.11 yaşında bir kızcağızdı ama o asalet sahibi biriydi nihayet olarak."Çok korkuyorum."diye devam etti.Pür dikkaet dinleyen kadın merakla bakıyorken."O düşes benim kardeşimi öldürürse?"dedi.Köle de korktu.

"Leydim,ne diyorsunuz?Böyle şeyler düşünmeyiniz.Asla kıyamaz o leydimiz Hıllary'ye, cesareti yetmez!"diye sakinleştirdi.En azından çalıştı ama ne fayda!