Milena
Fernoin koşuştururken,bende elimdeki danteli,şarkılar eşliğinde işliyor idim.Bizim itip kakıldığımız o zamanlarda,mal sahibi bir hanımımın evine gittim.Bana onun gıcık kızı hep bağırıp,çağırırdı...Birgün canıma yetmiş idi.
Onun için su mavisi elbisesini dikiyordum,koca iğnemi acımaksızın onun bembeyaz tenine sapladım."Bir daha bana fena davranacak olur isen,daha kötüsünü yaşayacaksın,şımarık." demiştim.Bir daha hep iyi,güzel davranmıştı.
Ben küçükken,soylular nasıl iyi yaşar diye hayal eder,eski yama dolu kıyafetimle bir soylu gibi falan yürırdüm.Eski bir bez parçasını iki tahtaya gerip,bir yelpaze gibi sallardım.
Annem de benim istekli olmama sevinir,dururdu.Bir kere,misafirliğe gitmiş olduğumuz Bay Ollew'in evinde"Benim kızım bir gün asil olacak,"demişti ve Bay Ollew'nin pasaklı kızı Clerden buna güldü kahkahalar ile.
Ah...Clerden.Aptal küçük kız,sen neredesin acaba?Gerçi Clerden zengin olmak,ya da soylu olmak istemezdi,bizim ordaki herkesin aksi şekilde hem de.Clerden'i kuytu bir köşede Slawn ile öpüşüyorken gizlenip,seyrettim. Biz kızlarla genç kızlık zamanın- da asil olma hayali kurar iken o ise aptal der geçerdi.
Clerden de öyle farklı bir kız,ne yapsak değişmez bu huyu.O çıl- gın kız.Hah çılgın aşık Loi'yi de unutmayalım.Kız kardeşim Pora'ya aşk duyan bir genç çocuk
Ben yıllar evvel böyle yoksul ama iyimser ve hırslı idim işte.Ne yıllar oldu,ben düşes olalı.Bak neredeyse 7 sene oldu;ben düşes olduğumdan beridir.
Fernoin ve lordum yola çıkacak, beraberce ava gidiyorlarmış.Av öğreniyor şimdi de benim güzel yavrucağım.Canım benim.Lordum"Birkaç gün oradaki evde kalacağım annesi.Bekleme bizi,haydi.Kendine dikkat et,tamam mı canım?"dedi.
"Gidin bakalım sevgili lordum,"dedim hınzır gülüşle. Orada onu bekleyen süprizden habersiz,çekin gidin bakalım.Gidişin olur ama gelişin olmaz.
Onun ölümü ve buranın tek sahibesinin oğluma kalmasının tek yolu buydu,ben buranın tek sahibi olacağım.Belli planlar yapıyorum,Hillary'den kurtu- lmam lazım geliyor.Bıktım.
Herneyse,senin sonunda böyle olacak,lordumuza yakışır bir cenaze töreni olacak,merak etmesin kimseler.Ben organizasyon yaparım,o elim güne...Oğlum için endişeliyım,ne yazık.Benim oğlum için babasız kalmak da meşakkatli olabilir.Olsun ne yapalım ki yahu?
Ben,oğlumun canını koruyorum. Eğer ben hamle yapmazsam,o aptal lordu çok aldatırlar.Lensia denen kız,çok kinli bana karşı. Bir gece ansızın gelir diye çok korkuyorum.
Ama o kız ölüm kokuyor!Onun benim sonumu getirmesindense, ben onun sonunu getirmek zorunda kalıyorum.Kalkıp,eve giriyorum.Bir hizmetçi bileğime masaj yapıyor,bir diğer hizmetçi yse bana"Sakin olun efendim.Herşey yolunda gider."
"Ah..."
~~~~
Terlerimi siliyorum ve salonumu süsleyen büyük vazoynun içinde ak lalelerimizi suluyor;onlara gübre atıyor,ilgileniyorum.Bunu asla yapmaz idim ama gerginim ve bu stres atmanın yolu.Bir yandan şarkı söylemek isterdim ama dilim varmıyor ki.
Korkuyorum,olsun...Oğlum için, kendim için.Madem elimde bir kudret mevcut,ben de bu kudreti kalıcı,dokunulmaz yapmaya mecbur kaldım!İçim daraldı,en güzeli biraz gezmek.
2 gün sonundaAdamım yanıma ilerlerken"Sakin ol Milena.Sana müjdeler olsun. Müjdeler olsun."diye sakinleşmek için çabalıyor duruyorum.Adam bana"Plan başarı getirdi,bayan. Ama sonuçta bir problem..."
"Ne?Ne diyorsun sen?"diyorum panikle."Mark,haydi."Mark da kem kümle"Şeey,düşes Milena lordumuz vefat etmedi,maalesef. Yaralı kaldı.Ama epey yara var."dedi."Lanet!"diyorum.
Of...Bu nasıl olur yahu."Ölür mü?"diye soruyorum heyecanla. Mark bana dik dik baktı,nefesini sıkıntıyla verdi"Bilmiyorum.Eğer ömürü boyu böyle yaralı kalırsa. .."dedi."Sus,bunu düşünmek bile istemiyorum.Asla bu olmaz!"diyorum.
Başka bir plan kur,Milena.Çalıştır kafayı,sen bu tip bir kadın değilsin,olmazsın.Sakin ol,sakin ol!Mark mahcup mahcup"O herif işini düzgün yapamadı.Yakında elçiler hadiseyi Bayan'a ve kontes Lensia'ya iletecekler,ne olacak?"dedi.
"Beceriksiz herifler..."diye mırıl- dandım."Lanet olsun,Mark!Birşey düşün.Haydi, çabuk."dedim panikle.Mark"Bir planım yok efendim.Ya ölecek, ya da her daim yaralı yaşayacak demişti,gelen hekimler."dedi adam.
"Pekâla,iyi ihtimal ölmesi.Buralar da benim olacak."dedim kibirle..Mark"Hanımım,merak etmeyiniz,bence o kadar yara ile yaşayacak hali yok,o ölecek.O çok belli zaten."dedi hemen.
Kalkıp,konağa doğru ilerledim.Yürümeye hiç ama hiç gücüm yok.Konakta kapıyı çarpıp koşarak odamızda yatağa yatarak,bir zaman kadar ağlıyor, fikir üretmeye uğraşıyorum,olmuyor ki,ne yaparım?
Akşam yemeği vaktinde,benim tarafımda olmayan,plandan bi'haber köleler ağlaşırken;ben de oyalı mendilimi alıyorum.Yalandan ağlıyorum, kocam sonuçta.
Bir adam"Metanet,hanımım.Bize metanet gerek.Sakince oturalım. Ya,belki de ölmeyecek,dul olmayacaksınız!"dedi."Öyle üzgünüm ki.Birşeyler yemeliyim. Çabuk,kurun sofrayı.Zavallım, oğlum da ne mutsuz olur kım bilir?!"dedim.
Sakinleşmeye çalışıyorum.
Kapı büyük bir gümbürtü ile aralanıyor.Ciyak ciyaaak bir kadın sesi"Düşes Milena nerede? Onu boğacağım,"diyor.Masadan kalkıp,panik ile"Ne?"diyorum.
Tahmin edemedim,Düşes Kaeta bu.Kaeta sinirle griyor salona. Benim boğazımı yapışıyor."Seni geberteceğim,bunu sen yaptırdın.Katil,kalleş!"diyor.Onu iterek derhall yere yapıştırıyorum."Konağıma yaklaşma.Buraya gelmek,artık serbest değil.Burası himayemde. Yaklaşamazsın.Dilinle boğarım!" diye bağırdım.
Bir yandan seri bir şekilde nefes alıp veriyor,soluklanmaya çalışıyorum böyle."Sen yaptırdıın.Hain kadın,lanet seni terketmesin.Yaptığın pisliklerin cezası olacak elbet."diyor.
"Sen kimi cezalandıracaksın?Ha? Sana çok acıyorum,kendi halini düşün.Bay Chinstonso seni atar sokağa,köpek gibi gelirsin."dedim.Bunu demem ile bana bir tokat savurdu.
Hizmetçiler bize karışamıyorlar, korkuyor hepsi.
Onu saçından yakaladım ve"Bak kadın,oğlumdan,kocamdan uzak ol.O lanetli suratını parçalarım,görürsün ha?!"dedim."Sen bir metressin. Ben sana acıyorum.Sen gerçek bir kaltaksın,umarım geberirsin."dedi bana.
"Götürün şu aptalı,yemin ederim seni yoksulun biriyle evlendiririm.Pişman olursun!" dedim.Eski düşes de bana öfkeyle baktı.Sonra iki uşak tarafından"Resmen kollarından tutuldu,yere fırlatıldı ve yapıştı"
Ben oturdum,sakin oldum.O kadın had ve hudud öğreniyordu.Bu kadarı yeter!
1 gün sonra
"Marcus,geri geldi efendim,sizinle konuşmak isredi."dedi."Durun,bahçeye ineceğim!"dedim sakinlikle görünmeye çalışarak hemen.
Mark beni görünce"Gününüz aydın olsun düşes Milena.Lakin haberler..Pek de öyle aydın değil."dedi."O iğrenç herif gebermedi mi!"diye bağıyorum."O ölmedi evet ama doktor'son günlerini'yaşaması için onu burada tutmamızı istedi.Hayır diyemedik tabii.Ama fena olmaz bence."dedi.
"Kes Mark,kes şu aptal cırıltını.Of o buraya geliyor demek."dedim.Mark da öfkelenmiş olmalı.Bana bakıyor ve"Sonuçta o geliyor,efendim. Maalesef şahane planınız pek işe yaramamış,değil mi?"dedi.
"Aklı sıra bana laf söyleyecekmiş. Baksana,sen benim adamım-sın! Başka bir halt olmayacaksın,tabi olabilirsin de.Ama bunun için çok akıllı olman lazım.Sözümden hariç hareket etme;o lordun kellesini istiyorum.Bu defa olmaz ise,diğer sefere.Lakin ölecek o.
Sana ve diğerlerine and içerim, o mutlak surretle ölecek.Buranın yek sahibi benim.Ben Milena Düses.
![](https://img.wattpad.com/cover/53221780-288-k434756.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞES
Ficción históricaSİNEM ELVER Kaetha asil bir kadındır.Sayılı zenginlerden birisinin kızıdır.Aşık olduktan sonra,aşkı ile lord ile evlenir.Hamile kalır ve bir kızı olur. Herşey harika görünür.Ta ki bir hizmetçiyle aldatıldığını ve lordun onu savuşturmak istediğini öğ...