48:Metres Kadın

119 2 0
                                    

Düşes Milena

O yılan sürgün edildi.Ama rahat değiliz ki!Hala o kadın gelir mi, gelmez mi?Fernoin'ime bir zarar verir mi?Uykularım kaçıyor.Ben lordu yakında öldüreceğim.Ona daha fazla katlanabileceğimi sanmıyorum.Yaşarsa beni de bırakabilir ve sadece bu değil tabii.

Fernoin'i alnından öpüyorum ve "Terlemişsin lordum.Sarayın kılıç hocası yormuş bir hayli seni."diyorum gülümseyerek.Bir yandan da onun sırtını okşayarak.Fernoin"Evet anne.Bu adam gerçekten kuvvetli biri.Ama ben onu sevdim,iyi bir hocaya benziyor."

Ellerini tutuyorum.Sıcak elleri bana anıları hatırlatıyor."Dinle tatlım,burası saray.Sarayda asla kimseye,hiç kimseye güvenip, ona sırtını yaslayamazsın."diyorum."Ben buradayım birtanem.Her zaman senin için.Ne olursa olsun..."

Kaeta

Sabahın köründe kalkmışım yine.Dün gece farkettim ki güvende değilim ben Auerl'siz.O nasıl bana aşk olduysa,nasıl baba,abi,candan sahici can olduysa,onsuz olmuyordu işte.

"Ah,Auerl'im.Aldılar seni benden.Olsun,Hillary'm gitti sen yokken.Sen bu acıyı kaldıramazdın.Yapayalnızım şu anda.Sensizim.Gecelerde aklıma geliyorsun."

İhtiyar olan hitmetkâr'a bakıyorum.Bana artık annem gibi olan Peemina'yı anımsattı.Gözyaşlarım istemsiz bir şekilde akıtıyorum.Kadın,"Leydim iyi misiniz?"diye sorunca çekince ile "Sorun yok."dedim.

"Bana anlatabilirsiniz efendim.Yanlız başınızasınız.Acı çekmeniz bizi üzüyor.Ne olur? Anlatın."diyor."Bir manevi annem var,tıpkı siz.Bu arada soramadım,isminiz ne idi?"diyorum."Yaselyn.Annenize ne oldu efendim?Manevi anneniz yaani?"

"Manevi annem köşkte kaldı.Onu çok özlüyorum bayan Yaselyn."diyorum.Sesim buruk.Birşeyler gözünde canlanır gibi ileriye bakıyor."Ah, leydi Kaeta.Acı dolu geçmişinizin altında,altından bir yüreğiniz varmış.Biliyordum!Siz de kızıma benziyorsunuz,geldiğiniz ilk gün gözlerinizde iyiliģin ışıltışını fark ettim..."

"Teşekkürler bayan Yaselyn."diyorum mesafeli bir sesle.Evet,madam Yaselyn iyi bir kadındı besbelli ama yine de kimseye güvenmemem gerekiyor.

Lord

Oldukça soğuk hava.Saray buz kesiyor bu akşam.Masada eski bir parşomen parçasıyla oynuyorum.Birşeyler yazıyorum kendimce.Ellerim nedense Kaeta yazmaya gitti.

Vicdanım rahat etmiyordu ne yazık ki.Auerl'in son çığlıkları...Ne benden ne de Sam Chinstonso'dan olmayan Hillary giderken,Kaeta'nın korkunç çığlıklarını işittim.

Ufka doğru,daha ileriye doğru...Çığlıkları tam da kalbime saplanıp,onu delmişti."Hillary,Hillary..."deyişi beni o kadar yaraladı ve bitirdi ki.

Kapım çalınıyor.Ya karımdır,ya kralın entrikacı adamlarından bir tanesidir."Gir!"diyorum bezgin bir tonda.

İçeri bir kız girdi,beyaz tül geceliği göğüslerini açık eden bir kız idi bu."Buyrun."dedim kadına."Lordum..."dedi gayet işveli bir sesle."Kral bu gece sizin için beni gönderdi."Bunu söylerken neredeyse kucağıma oturuyor.

"Lordum..."her sözü o kadar işveli ve huş idi ki.Ona karşı koyabilecek bir erkek var mıdır diye merak ettim."Sen..."dedim.Geceliģi yacaşça indirdi ve biçimli vucüdu gözümün önündeydi.Bana bir öpücük kondurdu.Yatağa doğru ilerliyorduk.

Yazar

Hizmetçi,düşesinin odasına hızlıca girdi."Dü-düşes Milena!"dedi sadık hizmetçi,zar zor çıkan sesi ile.Düşes,"Dur bakalım,ne oldu!"dedi panikle."Dün gece-"dedi,"Dün gece lordumun odasına bir metres girdi."

DÜŞESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin