33:Acı Yaşam

104 3 0
                                    

Milena Düşes

Yorgunluğum üstümde,lordum geldi galiba.Kapı hınçla çarpılı- nca,geri çekiliyor ve"Lordum?" diyorum korku dolu sesimle."Bir hışım ile gittiniz lordum daha yaralarınız..."diyorken bağırarak "O kadının uşakla arasında birşey var."diyor sinirle.

Ne?Lakin...Lakin bu harika bir havadismiş!Yaktım seni Kaeta. Zavallım,iyice gözden düşeceksin.Ölene dek yanlızsın sen!Artık o iki pislik kızınla mutlu mesud yaşarsınız.Bu lordu da ben geberteceğim.

Geberteceğim,o ayrı zaten.Ben o iğrenç ötesi kölelik yıllarımı unutup,soylu bir ailenin kızı gibi yaşayacak,öleceğim görürsün."Bunlar söylentiymiş.Henüz elimde kesin birşey yok."diyor."Böyle bir kadın görmedim."diye hayıflanarak oturuyorum sakince.

Şimdi o da daha sakin."Odama gitmem gerek,Milena'm.Sakin kafa ile düşünmeliyim."diyor ve kalkıyor"Tamam hayatım.İyi düşünmelisin.Ben de Fernoin'i biraz bahçede sallayayım."diyorum.

Uşak Auerl l

O herif gelmeden tam da Kaeta ile barışmıştık.Ama ne oldu,o herif geldi ve bizde huzur falan bırakmadan basıp gidiverdi.Yok böyle şey!

Yüzümü ekşittim.O aramızda geçenleri anlar ise,nihayet kıyamet kopardı ve benim ve güzel kızımın canı büyük riske girerdi.Bu bir kuraldı burada.Gayrimeşru ve babası mevzusunda yalan söylenen yavrucaklar öldürülürdü,hele ki soylular ise.

Kalkıp suratıma buz gibi su serptim.Yüzüm buz kesti.Annemi hatırladım.Annem gül yüzlü bir kadın idi.Gerçi onu en son 8 yaşımda görmüş idim.Peemina'ya anne diyoruz.Kaeta ve ben yaani,sonuçta o benim annem gibi.

Kaeta'mı başka adamın yanın da görüyor olmak mı beni yıprattı bunca....Bilmem ama çok kahroldum ben.Hayata beni bağlayan şeyler de yok değil tabii ki de.En değerlim Hillary'm.Biriciğim benim.

Düşüncelerimden sıyrılıp bay Chinstonso'nun sesini işitince he- men yerimden kalkıyorum"Buyrun bayım."diyorum."Senin hakkın da birşeyler duydum,Auerl."diyor.Ona karşı kaşlarımı kalkdırıp"Dedikoduya mı merak saldınız?"diye gülüm- süyorum,gülümseme ile sinirle.

"Benimle düzgün konuş,uşak."diyor."Üzgünüm efendim.Sanırım bu hususta hassassınız.Dedikodu yaptığınız bilinmek zorunda değil."diyorum."Auerl,dinle karım Kaeta ile aranızda birşey var mı?Var ise andolsun öldün sen!"diyiveriyor.

"O benim hanımım,bayım.Sizin kadar çapkın değilim.Hanımımla olmam asla düşünülemez,ziraben rütbe farkına mühimmiyet veririm."diye yalanlıyorum."Eğer ki böyle bir şey ol.."derken lafına atlayıp"Yok öyle şey."diyorum.

"Lordum işitmişler biryerden."diyor."Korkmayın siz bayım.Size zeval gelmez.Kefilim ki."diye bağırıyorum."Öyle emin olma.Belki bana değil,lakin kesin sana zeval olur."dedi.

Ona"Bana da zeval olmaz,efendim.Zira bir dedikodu bu.Ve buna gerçekten inanmış olmanız,beni üzüyor."dedim adeta tıslıyor,imalarda bulunuyor idim.

"Ne diyorsun sen?Kaç yıllık uşaģım,güvendiğim adam da sensin,Auerl.Burada eğer bana ihanet edersen,vay haline!"

"Suçsuz olduğumu söyledim mi?Söyledim.Uzatmaya ne hacet?Eşiniz benim yanlız hanımım olabilir,bunu böyle bilin.Zira ben metresler ile,fahişe kadınlar ile bile zaman harcamam.Ben saklı bir suç yapmadım,asla olmadı."

Ona dönüp oradan hızla gittim. Elimden gelse,burada bir saniye durmaz idim.Lakin kızımı ve Kaeta'mı görmeliyim,onlardan uzak yaşayamam sonuç olarak yani.

Kaeta...En büyük zaafım o.En büyük zayıflığım.Belki de o geldi geleli acı çekmediğimden bu aşk. Ne de olsa,içimdeki kara bulut gitti.Bir nefes almışım sanki.Gül- müşüm hiç acı çekmemiş gibiyim Ben hiç aşık falan olmadım.Ben bir yoksul denizcinin oğluydum.

Deryalar beni yazardı mısralara.Bir gün anneciğim,o güzel anneciğim hayata maalesef veda etti...Ben onun vedasında 8 yaşımda imişim.Babamı anımsı- yınca o kahrolmuş idi.Denizci olmak istemedi.Onun denizi annemin masmavı gözleri imiş y a bir denizci,denizsiz ne eder idi?

Babam uşak oldu.Bir daha asla aşık olmadı.Ben ona yardım ederken uşaklık yapıp durmuşum.Sonrası zaten...UŞAK Auerl olup,çıktım.Babam bana dedi ki,"Gidiyorum,oğlum.Ben seni buraya bırakıp,gidiyorum ne yazık.Lakin anneni çok ama çoook özlüyorum."

O gün gitti işte.Uzak bir kulubede dağa yakın.

Bana ne mi olmuştu?Aynen devam.Ne olacak ki?Yoksul bir uşaktım.Zenginler ve soylular ile yaşadımsa da,onların benle akran kızlarını hep dinler idim."Prens,kral,kont,lord
ve sir"bu asil erkekleri hayal ederlerdi.Ulaşırlardı elbet.Ne de olsa asillerdi.

Ben avucumu yaladım sonuç olarak.Kaeta iyi ki var o da gitse ben dayanamam,babamın yanına gider orada yaşarım.Evet,dağ berduşları...Onlardan biri olup, babam ile olurdum.

Babam öldü mü?Ondan bile hiç malumatım falan yok ki.

Düşes Mılena (Yazar)

Düşes koltuğuna otururken;akıl- ında belki bin tane fikir,düşünce varsa da,tek bildiģi bu dedikodunun onun işine olumlu yönde olacağı idi.Tabii yarayacaktı.Bal gibi haberdi.

Aklına gelen fikirler bayağı fazla idi.Kesinlik ile zavallı Kaeta'nın nihayeti budur,diye düşündü kendince öyle.

Kabul etmediği bir olay vardı ki;saraydaki köleler ve fahişe kadınlar onunla alakalı hep"Pis metres işte,zavallı."diyorlardı.Öyle ki bir ara takma adı-Lakap hala kullanilıyor-Fahişe düşes oldu.O nasıl kabul edebilir idi ki?

Güldü o kadınlara.Onlar hala metresler,onlar halen köle!diyordu ama saraydaki kral Albert'in yeni ve taze gonca gibi gencecik bir kızdı,bu kızcağız.Ama halk ona'talihli' diyor idi.

Gözlerini devirerek,kraliçenin umru bile olmaz bu kız diye yorumlamış idi.Prensleri de kebdine bir kadın seçmişti.Artık 19 falan oldu,sonuçta.Bu kıza aşıkmış.Bu kız şanslı ama!Kraliçe bile olur belki de.Gerçi prensler,birçok kız ile eğlenirdi ve daha sonra onlara paçavra muamele ederlerdi.

Onun kalbi yanlız hırs için çarpar,bir dakikacık sevgiyi asla hissetmemişti.Ne etsin?Zavallıcık doğduğu ilk günden beri yaşadığı yer ona kötüleniyor idi...Herkes 'kendini burdan kurtar,kızım'derler idi.

Bu şartlar varsa,bu normal idi.

Güzelliği dikkat de çekiyor idi o talihli bir kız idi..Kaeta'ya asla acımıyordu ama o yuva yıkmış biriydi.Kötü olduğunu kabul etti ama kendisini şöyle avuttu:Ben buna mecbur kalıyorum.Mecburum.Lordun sesiyle irkilip,"Lordum,buyrun."dedi güler suratla.

"Düşesim,iyi misiniz?Sesiniz pek iyi gelmedi.Istirahat edin,ister iseniz."dedi.Ve Milena kendini kötü hissetti."Lordum..."diyebildi.Sesi gitmiş idi.

"Tamam hanımım,"dedi bir hizmetlı.Koluna girdi."Müsaadenizle efendim."hizmetçisi onu götürdü lord ise bakakaldı az sonra da o gazeteye dòndü."Belki de Kaeta haklıdır,dedikleri doğruysaaa..."diye düşünmüştü.

DÜŞESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin