DÜŞES

51:Saltanatın Tadı

Hikaye bölümleri artık 3.tekil şahısla,yani yazarın ağızından olacaktır,sevgiler.

Güneş,düşes Milena'nın kızıl-kahve saçlarını okşarken,içeri giren hizmetçi Zoella,"Düşesim,bugün hangisini giymek istersiniz?"diye sordu elbiseleri göstererek.Milena,"Oğlum Fernoin uyandı mı?"dedi.

"Lordum uyandı düşesim."dedi.Düşes derin bir nefes verdi.Yeşil elbiseyi giydi ve korsesini bir güzel sıktırdı hizmetkârına.Saçlarını topuz filesine geçirdi."Güzel oldu mu?"dedi güleç bir tavırla.Bu kez burayı tek başına yönetecekti Milena.

"Kahvaltı saray devlet adamlarından Albert'i çağırdık efendim.Saray işleriyle ilgili konuşmak istemiştiniz,hatırlar iseniz."

***

Fernoin dersteydi.Annesiyse konukları saraydan Albert ve eşi Sarah'ı karşılıyordu kapıda.Sarah"Ah leydim,"dedi inlercesine."Bu uşaklar,hizmetkârlar...Parlıyorsunuz!"dedi abartıyla.Münasebetsiz bir şekilde düşesin elini tuttu.

"Teşekkür ederim."diye mırıldandı Milena.Sör Albert,"İçeri geçelim mi düşes Milena,oyalanmayalım."dedi kararlı bir sesle.Karısı bu kez kıkırdadı."Biraz iğne oyası yaparız,"sonra kocası böyle yapınca duyamayacakmış gibi;elini ağzına siper ederek, "Gerçi Albert sıkıcı işlerden söz etmek istiyor ama..."

İçeri geçip gösterişli masaya oturduklarında,uşaklar pır dönerek masayı düzenlediler."Başka bir arzum yok,çekilin!"dedi kabaca.

Adam saraydan söz ediyordu durmadan."Kral hazretleri bugün bir toplantı yaptı.Kraliçe ise başka bir yerde kraliyet adına halka seslendi leydim.Sarayda kral ve kraliçemizin icraatleri bitmiyor."

"Bilirim."dedi düşes.Uzun uzun siyasetten konuştular.Adamın geveze karısı sıkıntıdan patlıyordu belli oluyordu ki. Milena bunu fark ettiğinden,"Bayan Sarah,hal hatır soramadım size."dedi.

Sarah çenesini açtı ve kapamadı.

***

Öğleden sonra,Milena halkın arasına,çarşıya çıkacaktı.Güzel altın varaklı bir at arabası hazırlattı.

Yol uzun ve oldukça sıkıcıydı.Zoella ona eşlik ediyordu."Leydim sıkıldınız galiba?"dedi camdan bakan düşese.Düşes,"Sadece düşünüyordum."dedi. "Düşünmek zaman zaman çok yorucu olabiliyor."

Yaptıklarıydı düşünebildiği tek şey.Pişman değildi. Yapmadaydım nasıl olurdu?diyordu sık sık.Pişman olmak işkencelerden beterdir.

Zoella umut kesti.O da çok sıkkındı."Hala varmadık mı?!"diye hâyasızca arabacıya bağırıverdi.Arabacı,"Az kaldı efendim!"dedi.Zoella camdan bakarken,"Leydim Fernoin'i ziyaret edelim derim."dedi.Düşes,"Ederiz."dedi.

***

Düşes Milena arabadan inerken, halk ikiye ayrılıp yol verdi.Ona baktılar.Hışırdayan koyu mavi eteğiyle,hırsla yürüyordu.Gurur ve pişmanlıkla.İnsanlara dikkat etmiyordu.Hayatını izliyordu sanki.Gözleri aniden fena halde doldu.

Birden yolun sonunda başka süslü bir at arabası daha durdu.Arabadan kukuletalı bir kadın iniverdi.Tam karşısındaydı Milena'nın.Yavaşça yürüdü.İki kadın birbirine ilerliyordu.Ortada birleşince durdular.

Kukuletalı kadın başlığını çıkarttı.Bu,Kaeta'nın kızı kontes leydi Lensia'ydı.Dudağında acı ama alaycı bir gülümseme vardı.

Milena afalladı ama çabuk toparlandı."Merhaba Lensia."dedi yere bakarak."Seni görmek çok hoş."dedi korku ile."Sizi görmek de öyle düşesim."dedi korkunç derecede buz gibi sesiyle Lensia.

Gözlerini suçlar gibi dikti."Size bir hediye getirdim."dedi.Halk bunu bir tiyatro izlercesine izliyorlardı."Kontesim...Ne kadar iyisiniz."dedi.Hediyeyi hizmetçi Zoella aldı.

Lensia,"Çok özel bir şeydir."dedi.Milena,"Anneniz Kaeta'ya ulaşmamış daha,babanızın ölüm haberi."dedi.Kontes Lensia,"Ah"dedi yere bakarak."Ben onun için geldim zaten."dedi.

Milena,"Aslına bakarsanız kontes Lensia..."dedi."İşlerimiz var.Sizi meşgul etmeyelim."Lensia,"Kocanız öleli iki gün oldu leydi Milena."dedi."Kendi kıyafetini işaret eder,"Ama siyah giymiyorsunuz benim gibi.Bu tuhaf."

Milena gülümsedi."Hayat devam ediyor leydim.Ben sevgili anneniz ve sizin gibi birşeye çok takılamam,anlıyorsunuzdur. Mühim işlerim...var benim."

Kontes Lensia,"Kötü bir eşsiniz düşesim.Bunu her zaman böyle bildim."dedi halka bakarak.Düşes sinirlenmişti."Anneciğinizden daha iyi bir eş olduğum kesin ama değil mi?"dedi.Halka bakarak,"Kendisi,Bay Sammy Chinstonso'a evin uşağıyla ihanet etmiştir!"

Lensia dayanamadı."Köşkümüzün sizin gibi para avcısı kölelere kalması ne acı oldu.Daha yas tutmayı bile bilmiyorsunuz.Hala bir kölenin ruhunu taşıyorsunuz siz."dedi.

Sonra Lensia dönüp arabasına bindi.Milena uzun süre donup kaldı.Hizmetkârı Zoella,"Densiz işte düşesim.Lütfen takılmayın bunlara."dese de çarşı gezmesine devam edebilmesi zaman aldı.

Köşke vardıklarında,Milena en yakın hizmetkârı Zoella'ya,hediyeyi açtırdı.Büyük kırmızı kadife kutuyu açtı,Milena ne olduğunu göremiyordu.Zoella koca bir çığlık attı.Milena panikle yerinden kalktı."Ne?Ne oldu Zoe?!"dedi.Sesi fena titriyordu.

Zoella,kutuyu çevirdi.Düşes eliyle ağzını kapadı.Kutuda düşesin bir tablosundan,kafası yusyuvarlak kesilerek bir boşluk oluşturulmuştu.Bir kağıtta vardı.Zoella almaya korktuğu için kağıda Milena uzandı.

Kağıtta tek bir kelime,kocaman yazıyordu."Bedel"