DÜŞES

47:Hüküm

Yazar-3 ay sonra

Mahkeme salonu ürkütücü derecede kasvetliydi.Din adamı ve mahkeme yöneticisi olan Parepos'un heybetli duruşu,Kaeta dahil herkesi germeye yetmişti zaten.

Gerçi Kaeta hiç korkmuyordu.Bu adam isterse onun ölümü için emir versin,artık kaybedeceği birşeyi yoktu onun.'Canımdan başka,hiçbirşey!"diye geçirdi aklından.Ölmek isterdi,aşkı yoktu.Ya Hillary?

Parepos vicdanlı bir adamdı.Yavaşça sakalını sıvazladı."Karar verilmiştir!"Kaeta elleri kanayana dek sıktı.Ne olacağını bilmiyordu ama o hayattaki şeytanları görmüştü.

Adam sert sesiyle kararı açıkladı"Eski düşes,dul leydi bayan Chinstonso'un..."herkes nefesini tutmuştu,Milena,ölmesi için dua ediyordu.

"...Sürülmesine ve Malilya topraklarına gönderilmesine,eşi bay Chinstonso'dan boşanmasına kesin karar verilmiştir."Düşes lanet okudu,bu kadının ölmesi gerekir idi,değil mi?Kaeta ise sevinse mi üzülse mi bilemedi.

Bu toprakları bırakmak istemezdi ama Malilya'da kızı Lensia'nın yaşadığı yere daha yakındı ve tek tesellisi oydu artık.Lensia ve torunlarıydı.

Lord koluna Milena'yı takarak oradan ayrıldı.Ertesi sabah yola revan olurlardı bile.Sonuçta,bu yerde daha fazla kalmak isterdi.Bir türkü söyledi kendi kendisine."Sana geliyorum,Lensia'm."dedi sessiz sessiz.

Bir uşak Kaeta'nın koluna girdi.Kaçmasından korkuyor olmalılardı.Düşes adama kenarda beklemesi için bir el haraketi yaptı.Öyle ki düşes,Kaeta ile konuşacaktı.

Kaeta yüzüne bakmadı."Artık tek dileğim var,düşes Milena!O da ölmen.Hak ettiğin gibi ölmen hem de,bir gün lord,nasıl bir fahişe olduğunu anlayacak.Sen ettiğini bulacaksın,düşes!"dedi.

"Peşini bırakmayacağım Kaeta. Bunu sakın unutma.Aptal kızın Lensia da akıllı olsa iyi olur.Ya da onun sonu da sevgilin gibi olur, anladın umuyorum."dedi.Kaeta ateş fırlatır gibi bakarak,"Seni öldürürüm kızımdan uzak duracaksın."dedi.

Kaeta

Yolların böyle taşlı olduğunu hiç bilmiyordum.Orada bana'kalacak yer'sağlanacakmış.Eminim iğrenç bir yere gideceğim.'Her son bir başlangıçtır diye geçirmiştim aklımdan,eskiden.Ama ben Auerl'siz bir başlangıç istemiyorum.

Siyah elbisemi düzeltirken,tek düşünebildiģim Hillary ve Lensia.O adamlar onu almıştı,duyduğuma göre onu alan adamlar köle olarak satacaklardı.

Onun için dua etmeye koyuldum.
Bu yol bitmez miydi?Yanıma ne olur ne olmaz bir hizmetkâr vermişlerdi.Yol için yani.Yol boyunca eşlik etmek için,yoksa gideceğim yerde hizmetçim olmayacağına oldukça eminim.

Hizmetkâr meraklı görünüyordu.Hikayemi anlatmam hoşuna giderdi ama bunu yapamam.Hayat bazen insanı köşeye sıkıştırır.Kurtuluş yolunun olmayacağına inanarak korku denizlerinde dalgaya kapılırsınız.

"Adınızı çok duyduk dul leydi."diye tıslıyor."Eh,olabilir."diye diplomatik bir cevap vermeye çalışıyor,umursamıyorum bile."Hayret ettik doğrusu..."diye ayıplarca konuşmaya başlayınca onu susturma dürtüsüyle yanıp kavruluyorum burada sanki.

O anlatırken,geveze kadını duymazdan geliyor,belki susabilir diye umut ediyorum çaresize.

Ertesi Sabah
Nihayet vardık.Geldik işte.Arabadan yeni evime iniyorum.Ev bay Chinstonso'un evinden biraz daha küçük ve dediğim gibi,Bay Chinstonso yaani Sammy'nin evi hayatımda yaşadığım en küçük ev idi ama yine de oldukça büyüktü.

Hizmetkâr eşyalarımı taşıyor ve gülerek,"Merak etmeyin düşesim."diyor."Yanlızlıktan ölmeyesiniz diye kral sizinle kalacak bir ihtiyar bir genç iki kadın ayarladı.Size hizmet edeceklermiş."

Bunu duyduğuma sevindim,en azından hizmetkârlarım olacak.Hayatım boyu hizmetkârlarım oldu ve bunsuz yaşayamazdım.Değil mi?Biri nasıl olurda bu kadar umarsız olur?

****

"Lensia!Güzelim!Torunlarım ne kadar büyümüş,"diyorum hayret ile.Lensia'm beni ziyaret etmeye gelmiş demek.

Lensia kontes elbisesini sürüyor."Anneciğim,"sesi hala çocukluğundakini andırıyor bana.O sanki aynı Lensia,mutlu ve masum Lensia'm."Oturun bakalım,birşeyler içelim."diyorum.

Salon çocuklarla şenleniyor ve gülümseyerek,"Lensia seni çok özledim birtanem."diyorum."Buraya sürülmen iyi oldu,"diyor.Bir an şaşıp kalsam da ekliyor:"Ölebilirdin de."

"Tatlım düşünme bunları.Ben bir şey istiyorum senden."diyorum."Anne?"diyor sorar gibi."Bak Lensia'm,Milena çok tehlikeli bir kadın.Ona yaklaşma.Ondan intikam almaya yeltenme sakın,sakın."diyorum gerçekten korkarak.