Eğer bir problem çözülebiliyorsa endişe etmeye gerek yoktur.
Eğer çözülemiyorsa endişe etmenin bir yararı olmaz.
Tibet'te Yedi Yıl Filminden
Anneler çocuklarını değiştirmeye çalışır...
Çocuklar anne babalarını değiştirmek ister.
Eşler birbirini değiştirmek için uğraşır.
Patronlar çalışanlarını, çalışanlar da patronlarını değiştirmek ister.
Ve bu liste uzayın derinliklerine kadar uzar gider.
Herkes birbirini değiştirmek için savaş verirken, gerçekten değiştirmemiz gereken kişiyi unuturuz;
Kendimizi...
Neden bir insanı değiştirmek isteriz? Çünkü bizim istediğimiz gibi davranmıyordur. Peki, bizim istediğimiz gibi davranmak zorunda mı?
Çocuğunuz sizin istediğiniz gibi olmaya mecbur mu? Eşiniz, ya da bir başkası? İnsanları neden değiştirmek istiyoruz ki?
Bu durum, karpuzun genetik yapısını değiştirerek onun patates olmasını istemek gibidir. Neden insanların orijinal hallerini bozmaya çalışıyoruz? Neden "Doğan Görünümlü Şahin" yapmaya çalışıyoruz? Şahin, orijinal haliyle de gayet güzelJ
Dünyada bir şeyin orijinalini değiştirmek amacıyla kurulmuş sektörler var. Hemen her ürünün değiştirilmiş, daha doğrusu bozulmuş muadillerini bulabilirsiniz. Son zamanlarda "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar" denen bir kavramla tanıştık. Bazı tarımsal ürünlerin genetik yapısının değiştirildiğini duyunca hepimiz korkmaya başladık. Özellikle bebek mamaları gibi ürünlerde bunu duyunca, haklı olarak hepimiz tedirgin olduk bu durumdan.
Demek ki; bir şeyin orijinalini değiştirmek, bizim pek de istediğimiz bir durum değil.
Ama bunu etrafımızdaki insanlarda, bıkmadan usanmadan deniyoruz. Başının etini yiyoruz ama değişmiyor. Dövüyoruz, yine aynı. Okunmuş su içiriyoruz, tek bir ilerleme yok. Yemeğine haşlanmış güvercin kanadına batırılmış bal koyuyoruz, ama adam hâlâ aynı adam...
Zorla yapılan şeyler, kolaylıkla elimizden uçup gidebilir.
Sevgi ve takdirle yapılan şeyler ise en sert fırtınalara, en büyük kasırgalara bile dayanabilir.
İnsanları değiştirmekten vazgeçin. Çünkü dünyada yeteri kadar "Hormonlu İnsan" var. Hormonlar o güzelim domateslerimizi, biberlerimizi ne hale getirdiler...
Çocuklarınızın, eşinizin ya da değiştirmek istediğiniz herkesin, o tatsız tuzsuz, ne olduğu belli olmayan, lastik gibi domateslere benzemesini mi istiyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutsuz Olmak Günahtır - (Raflarda)
Non-FictionBu kitap, Mustafa Çay'ın yıllardır çok satan kitabı Mutsuz Olmak Günahtır'ın kısa bir özetidir. Hikayenin tamamını içeren basılı kitabı, tüm kitapçılardan ve internet satış sitelerinden temin edebilirsiniz. Kitabın Arka Kapak Yazısı: Mutsuz Olmak...