Nazar Değeceği

258 53 15
                                    

Gerçek şeytan içimizdeki şeytandır.

İçimizdeki şeytan,

İyi insanların kötülük karşısındaki vurdumduymazlığıdır...

Şehrin Azizleri Filminden


Muhteşem bir icattır. İnsanlık tarihi kadar eskidir. Hatta bir rivayete göre; dinozorların nesli, nazar değdiği için tükenmiştir. Tabi, doğru olup olmadığını bilmiyoruz. "Nazar Değeceği" kıskandığınız insanları yaşamınızdan kovmak için birebirdir.

Öncelikle çekemediğiniz, kıskandığınız birilerini bulmanız lazım. Nazar Değeceğini kullanmak için, sinsi bakışlara, kendi kendinize yaptığınız olumsuzluk fışkıran konuşmalara ve ultra yoğun bir negatif enerjiye ihtiyacınız var.

İcadımızı kullanmak istediğiniz kişiyi bulduktan sonra, sinsice yanına yaklaşın ve şuna benzer şeyler söyleyin, "Hımm, kazağın da çok güzelmiş, yeni mi?" Ardından kazağına göz ucuyla bakıp, hafif hafif gülümseyin. "Sen görürsün birazdan" dercesine bir bakış olsun bu. Ardından sanki gözlerinizle o kazağı yiyormuşçasına yoğun bir negatif elektrik gönderin o kişiye. İçinizden de şunu söylemeyi unutmayın, "Kimse benim sahip olmadığım bir şeye sahip olamazzz! Hepiniz göreceksiniz gününüzzüüü"

Daha sonra, "Çok yakışmış çooook" deyip oradan ayrılın. Eğer söylediklerimi harfiyen yaptıysanız artık pusuya yatıp bekleyebilirsiniz. Muhtemelen dokuz dakika içerisinde, kurbanımızın üzerine kahve dökülecek ya da güvercin vb. bir kuş sizin yapmak istediğiniz şeyi yapacaktır. İçiniz rahat olsunJ

Umarız kurbanımız yeni aldığı o güzelim kazağı çöpe atmak zorunda kalır!

Bu noktada "Nazar Değeceği"nin kullanımına dair çok önemli bir kuraldan söz edeceğim. Diyelim amacımıza ulaştık ve kurbanımız o güzelim kazağı çöpe attı. Ya da nazarımız değdikten sonra, saçlarına Japon yapıştırıcısı bulaştı ve üç ay boyunca saçları tahta gibi gezdi. Amacımıza ulaştığımıza göre, bunu anında kutlamalıyız.

Nazarınızın değdiğini öğrenmek çok uzun sürmeyecektir. Örneğin; komşunuz Ayşe yeni bir cep telefonu aldı ve siz de Nazar Değeceğinizle onu imha etmek için söylediklerimi aynen yaptınız. Birisi size gelip, "Biliyor musun, Ayşe cep telefonunu yutmuş!" derse, bilin ki operasyon başarıyla tamamlanmıştır.

Şimdi sıra geldi bunu kutlamaya. Öncelikle hareketli müzikler bulmalısınız. Nazar değdiricilerin kutlamalarda en sık kullandıkları müzik türü, Mezdeke'dir. Müziği sonuna kadar açıp, "Ohhh, nasılmış telefon yutmak Ayşe hanım..." nidaları atmalısınız. Kendi kendinize sürekli olarak, "Hepiniz gününüzü göreceksiniz. Benim sahip olmadıklarıma kimse sahip olamayacak. Defolunnn" diye çığlıklar atmalı ve bir yandan da, "İl esteyailimurra murra, il esteyailimurraaaaaa, yeal yelil, lirilillillil" diye oynamalısınız. İşin en can alıcı kısmı burasıdır. Bütün kötülükleri üstünüze çekmek için, zevkten dört, beş hatta altı yedi köşe olmalısınız. Mezdeke size bunu sağlayacaktır.

Son olarak, ellerinize, kollarınıza ve "Kına" denince ilk akla gelen yerlerinize mutlaka ama mutlaka kına yakmalısınız.

Neden mi?

Bir nedeni yok, âdet işte!

Ama bir de kötü bir haberim var size. Nazar değeceği, bazı insanlarda hiçbir işe yaramaz. Ne yaparsanız yapın, onlar üzerinde etkili olamazsınız. Nazar Değeceğinizi, mutlaka duygusal olarak zayıf insanlarda kullanmalısınız. Hani, yağmur yağsa gökyüzüne küsen, üfleseniz havaya uçacak türden insanlar vardır ya... İşte en etkili sonuçları alacağınız kişiler de onlardır.

Örneğin; böyle birinin yanına gidin ve "Neyin var, hasta mısın?" diye sorun. Anında fenalaşacaktır.

Güçlü bir insanda bunu başaramayabilirsiniz. O yüzden kurbanlarınızı çok dikkatle seçmelisiniz.

Her şeyden önce, nazara meyilli insanları bulmanız gerekir. Bu tür insanları konuşmalarından tanırsınız. Genellikle şu tür cümleler kurarlar;

"Aman dur, dilimizle nazar değdirmeyelim"

"Bak ben bunu aldım ya, kesin üzerine bir şey dökülür"

"Dur tahtaya vuralım da nazar değmesin, başını uzatır mısın iki saniye"

"Dağlara taşlara... Aman kimse duymasın"

Örneğin; bir arkadaşınız flamingo derisinden yapılmış yeni bir cüzdan aldı ve çok kıskandınız. Onunla dışarıda bir yerde buluştunuz. Cüzdan masanın üzerinde duruyor. İçinizden, "Hemen ona nazar değdirmeli ve cüzdanı ondan almalıyım. Eve gidip mezdeke ile kutlamalıyım. Ama önce baharatçıdan kına almam lazım, evde kına kalmadı. Akşama ne yemek yapsam" gibi konuşmalar yapmaya başladınız. Ama lütfen bu konuşmaların arasına yemek, ev işi vs. karıştırmayın. İşin ciddiyeti açısından bu çok önemlidir. Siz bunlara konsantre olmuşken, arkadaşınıza cüzdanın ne kadar güzel olduğunu söylediniz. "Hımmm, pek de güzelmiş. Güle güle kullan"

Bunun üzerine arkadaşınız, "Dımııı. Çok aradıımm. Biliyomusun bu flamingo şeysi. Ama ben ne zaman güzel bişiy alsam kesin başına bişiy geliooo. Bu cüzdan da çorbaya düşer dermişiiimm" dedikten sonra lavaboya gitmek için masadan kalkmış olsun... O anda hemen şeytanca planınızı uygulamalısınız. Cüzdanı alın ve çorbanın içine atın. Çünkü bu defa kendisi kaşındı!

Sonra arkadaşınız lavabodan gelince, "Ayyy. Oha filan oldum yani. Secret'ım tuttuuu. Evren mesajımı nasıl da duyduuu. Dilimle çektimmm ben ne yaptım. İptal iptal iptal" derken bunu kendi düşünceleriyle yaptığına inandığı için, siz de bu durumdan kolaylıkla sıyrılacaksınız. Onu onaylayacak şeyler söyleyin.

"Evet, düşünce çok önemli... Ama şimdi sen de niye çorbaya düşecek dedin ki? Bu Secret çok iyi bişey canım."

Arkadaşınız *OFO sendromundan çıkamayacağı için, "İyi de bu cüzdan bu çorbaya nasıl düştü?" diye soramayacaktır ve siz de amacınıza ulaşmış olacaksınız. Büyük ihtimalle ertesi gün herkese,

"Dün çok mucizevi bişiy oldu. Cüzdanım çorbaya düşecek dedim, bilin bakalım ne oldu? "

İşte Nazar Değeceği icadımızı böyle insanlar üzerinde kullanmalısınız... Hem eğlenceli hem de uygulaması kolay.

Bu işi de hallettiğinize göre, sıra geldi mezdeke ve onun ardından da kına yakma törenine...

**Yeal yelil. lirilillillil

* OFO – Oha Filan Olma Sendromu

** Yeal yelil. Lirilillillil – En ünlü mezdeke şarkısının, o muhteşem sözlerinden biri. İl esteya ili murra bölümünden önce gelir. 

Mutsuz Olmak Günahtır - (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin