Adam doktora gider. Kederli olduğunu söyler.
Hayat onun için zor ve zalimdir.
Tehditkâr bir dünyada kendini yapayalnız hissettiğini söyler.
Doktor tedavisinin basit olduğunu söyler.
Büyük palyaço Pagliacci şehrimize geldi. Git onu gör, seni neşelendirir.
Adam gözyaşlarına boğulur. Ama doktor der; Pagliacci benim zaten.
Watchman Filminden
Hem de hiç vakit kaybetmeden!
Çünkü mutsuz olarak bol keseden harcayabilecek kadar çok zamanımız yok ne yazık ki. Yaşam bir deneme tahtası değil ve tekrar başa sarıp yeniden yaşama şansımız da yok.
Hayat sıkıcı olmayacak kadar güzel ve boşa harcanmayacak kadar da değerli. Bu bakımdan, eğer bunca şeye rağmen hâlâ mutlu değilseniz, acilen mutlu olmak için zorlayın kendinizi.
Mutlu olmaya çalışmak ve hatta buna kendinizi mecbur hissetmek, gerçekten de mutlu olmanızı sağlayabilir.
Bir oyun oynamak istiyorum sizinle. Ama merak etmeyin, "Testere" filmindeki gibi değilJ İsterseniz adına "Kerpeten" diyelim. Daha masum şeyleri çağrıştırır.
Oyunumuzun adı; "Mutluculuk" Hani bildiğiniz o, "Doktorculuk", "Evcilik", "Kasapçılık", "Seri Katilcilik" gibi oyunlardan...
Mutluculuk oyununu oynamak için, yetişkin kimliğinizden kurtulmanızı isteyeceğim sizden. Çünkü büyümüş biri olarak bu oyunu oynamak çok zordur.
Çocukken, "Doktorculuk" oynardık ve gerçekten de doktor olduğumuza inanırdık. Mantığınız şu anda buna itiraz etse de, kendinizi bu oyuna ve oyunun kurallarına kaptırmanızı rica ediyorum sizden.
Mutluculuk oyununun bazı kuralları vardır ve bu kuralları sizlerle paylaşacağım. Oyunumuzu en az 2 ay boyunca oynamanızı istiyorum sizden. Böylece oyunun gerçekçiliğine kendinizi iyice kaptırmış olacaksınız.
İşte "Mutluculuk" oyununun kuralları:
- Her sabah güne muhteşem bir enerjiyle başlamalısınız. Eğer yakınarak, kızarak ya da mutsuz bir şekilde uyanırsanız, ceza olarak bir dakika tek ayak üzerinde duracaksınız. Görmüyorum sanmayın, gözüm her an üzerinizde. Ona göre!
- Sabah uyanınca aynanın karşısına geçip bademcikleriniz bile görünecek şekilde kocaman sırıtmalısınız. Tam 54 saniye boyunca bu gülümsemeyi koruyun.
- Yüzünüzü yıkadıktan sonra, tam 1 dakika boyunca kahkahalar atarak zıplayın. Zaten somurtarak zıplamak imkânsızdır. İsterseniz deneyebilirsiniz.
- Güne pozitif düşüncelerle başlamak için zihninizi programlayın. "Bugün beni muhteşem bir gün bekliyor" gibi telkinlerde bulunun.
- Evden dışarı çıktığınız zaman, gördüğünüz ilk kişiye selam verin. Sonra ikinci kişiye ve sonra... Kısacası herkese gülümsemenizi bulaştırın. Onlar somurtkan olsalar bile. Ne de olsa çocuk onlarJ
- Gerçi sanmıyorum ama olur da başınıza bir aksilik gelirse, hemen dik durun, derin bir nefes alın ve hemen ne yapmanız gerekiyorsa yapın ve o sorunu çözün.
- Sizin bu dinamit gibi halinizi görüp bundan kendilerine espri malzemesi çıkarmak isteyenler olacaktır. Bırakın yapsınlar esprilerini. Hatta siz de gülün onlarla birlikte. Ne de olsa onlar çocuk... Hoş görmek lazım...
- O gün yapacaklarınızı mutlaka bir kâğıda not alın. Aramanız gereken kişiler, yapmanız gereken işler, bitirmeniz gereken yarım kalmış şeyler... Hepsini yazın ve sonra da tek tek üzerinden gidin. Akşam olduğunda listeniz tamamlanmış olmalı. Bunu her gün rutin bir alışkanlık haline getirin.
- Karamsar bir şarkı duyduğunuz anda hemen değiştirin. Eğer değiştirme imkânınız yoksa o şarkıyı zihninizde komikleştirin. Çünkü hüzünlü şarkıların çoğu gerçekten de komiktir. "Yırtarım", "Yıkıldım sevgilim kaldırır mısın?" örneklerini hatırlayınJ
- Her saat başı tam 66 saniye boyunca hayatla tüm irtibatınızı koparın. Arkanıza yaslanın ve derin derin nefes alıp verin. Nefesinizi tutun ve sonra yavaşça bırakın. Sadece 66 saniye. Merak etmeyin işler yetişir. Hatta bunu yaparsanız, daha kısa sürede yetişir.
- Bu arada etrafınızdaki insanları onurlandırmayı, takdir etmeyi de unutmayın. Siz onları takdir ettikçe, hem onlar hem de siz mutlu olacaksınız. Bunu yapmak bedavadır ve size hiçbir şey kaybettirmez.
Oyunun kuralları aşağı yukarı böyle... Ama siz eğer isterseniz bu kurallara ilaveler yapabilirsiniz. Kurallarımızı bir kâğıda yazın ve görebileceğiniz bir yere asın. İhlal ettiğiniz her bir kural için, bir dakika tek ayak üzerinde durun. Bu cezaya mutlaka uymalısınız çünkü ne kadar kararlı olduğunuzu bana değil, kendinize ispatlamış olacaksınız.
Gördüğünüz gibi oyunumuzun kuralları son derece basit ve eğlenceli. Sadece iki ay boyunca bu oyunu oynadığınız takdirde, bir sonraki ay kuralları okumanıza bile gerek kalmayacak. Hepsi de otomatik olarak davranışlarınıza yansıyacaktır.
O halde, zil sesini duydunuz sayın seyirciler.
Ve yarışma başladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutsuz Olmak Günahtır - (Raflarda)
Non-FictionBu kitap, Mustafa Çay'ın yıllardır çok satan kitabı Mutsuz Olmak Günahtır'ın kısa bir özetidir. Hikayenin tamamını içeren basılı kitabı, tüm kitapçılardan ve internet satış sitelerinden temin edebilirsiniz. Kitabın Arka Kapak Yazısı: Mutsuz Olmak...