Eğer yanıtlarım seni korkutuyorsa,
O zaman korkutucu sorular sormaktan vazgeçmelisin.
Ucuz Roman Filminden
Adından da anlaşılacağı üzere, bu evrensel yasa, gönderdiğimiz her şeyin bize eninde sonunda geri geleceğini anlatır. Bumerang bazen hemen gelir, bazen de gelmesi biraz zaman alır.
Yaptığınız bir iyiliğin karşılığını bazen hemen alırsınız, bazen de aradan uzun ya da kısa bir zaman geçmesi gerekir. Ama her durumda yaptıklarınız size tekrar geri dönecektir. Bazen çabalarınızın karşılığını birebir aynı şekilde almazsınız. Bumerang size, biçim değiştirmiş olarak gelebilir.
İçinde bulunduğumuz bütün durumlar, bu yasaya göre yorumlanırsa eğer; şu anda başımıza gelenler, bir zaman önce yaptıklarımızın bize dönmüş hali olmalı. Bugünkü yaşamınıza bir bakın. Muhtemelen geçmişten getirdiğiniz oldukça fazla şey vardır. Şimdiki hayatımız ya geçmişte yaptıklarımızın bir sonucudur ya da yapmadıklarımızın.
Bumerang ilkesi, onu bilinçli bir şekilde kullanmaya başladığınız anda sizin dostunuz olur. Her gün yaptıklarınız, gelecekte karşınıza çıkacak olan şeylerle ilgili güzel bir ipucu verecektir size.
Diyelim çocuğunuzu yaptığı her davranıştan dolayı eleştiriyorsunuz. Gelecekte aynı şeyle karşılaşırsanız sakın şaşırmayın.
Eğer kredi kartınızı bol keseden kullanıyor, gittiğiniz her yerde "Ağanın eli tutulmaz" diye gaza gelerek "Çek şuradan" diyorsanız, ay sonunda gelecek faturayı görünce, "Devlet bize bakmadı" demeye hakkınız yoktur sanırım.
Bugün yaptıklarınız, gelecekte karşılaşacaklarınızın bir ön izlemesidir.
Gladyatör filminde söylendiği gibi; "Bu dünyada yaptıklarınız, sonsuzlukta yargılanacaktır"
Şimdi içtiğiniz her bir sigara, evrensel "Bumerang Yasası" gereği size farklı kılıklarda ve zamanlarda görünecektir. Mesela şimdi içtiğiniz masum bir sigara, gelecekte yine masum bir "Gırtlak kanseri "ne dönüşebilir. "Atın ölümü arpadan olsun" derneği üyesiyseniz bir sorun yok elbette!
"Yıllar önce kovduğun, o fakir ama gururlu genç..." senaryosu da bu yasayla ilgilidir. Fakir ama onurlu genç kovulur, yıllar sonra döner. Tıpkı bumerang gibi... O yüzden fakir ama gururlu bir genç görürseniz onu sakın kovmayın.
Bumerang yasasıyla ilgili çok önemli konulardan birisi de, bazen gönderdiğiniz bumerangı, peşinden koşsanız bile durduramayacak olmanızdır. Evet, bazı şeylere anında müdahale edilebilir. Ama bazı durumlarda müdahale etmek için çok geç kalmışızdır.
Hayatta geri getiremeyeceğimiz pek çok şey vardır. Biz burada çok önemli olarak gördüğüm üç tanesinden söz edeceğiz.
"Ağızdan Çıkan Söz"
Ağzınızdan bir söz çıktığı zaman, onu geri yutmanız mümkün değildir. Söz ağızdan çıktığı anda, hedefe anında ulaşır.
O kişinin karşısına geçip de, "Artık seni sevmiyorum" dediğiniz anda iş bitmiştir. İsterseniz vakumlu elektrik süpürgeleriyle ağzınızdan çıkan sözü daha o anda çekmeye çalışın, başaramazsınız. Artık olay bitmiştir. Geçmiş olsun! Ağzımızdan çıkan söz bize bumerang etkisi gereği; boşanma, işten atılma, terk edilme, evlatlıktan reddedilme, bizi görünce birilerinin yol değiştirmesi gibi farklı şekillerde geri dönebilir.
"Silahtan Çıkan Mermi"
Hepimiz Red Kit gibi, silahla gezmediğimize göre, bu mermiyi; tokat, bardak, oklava ve terlik gibi şeylerle de bir tutabiliriz. Birisi öfkeyle birlikte tetiğe dokundu ve aynı anda da pişman oldu diyelim. Sonra da kurşun havada hızla yol alırken, peşinden tam gaz koşup onu yakalamaya çalıştı. Üzgünüm ama iş işten geçmiştir artık. O kurşunu ancak, "Matrix" filminde rol alsaydınız tutabilirdiniz. Bir anlık bir öfke, bazen bir hayatın mahvolmasına sebep olabiliyor. Bu bir tek mermi bize; müebbet hapis yatma, işkence görme, ömür boyu vicdan azabı çekme gibi farklı şekillerde dönebilir.
"Geçip Giden Zaman"
Zamanı elinizden kaçırdığınız anda, ne yaparsanız yapın onu geri getiremezsiniz. İsterseniz deneyin. Bir gün öncesine gitmeye çalışın. Gidersiniz... İnanıyorum...
Zaman elimizden akıp gittiği anda, yapabileceğimiz tek bir şey bile yoktur. O yüzden artık geçip giden zamanı yakalamak yerine, elimizin altındaki zamanı kavramak çok daha mantıklıdır. Harcadığımız zaman bize bumerang ilkesi gereği; pişmanlık, acı, yakınma ve "Ah ben senin yaşında olacaktım ki..." gibi düşünceler olarak geri dönebilir.
Bumerang yasası her an her yerde aktiftir. Bu yasa kolay kolay hiçbir şeyi unutmaz. Anında not alır ve sonra zamanı geldiğinde o durumu karşımıza çıkartır. Etkileri bazen katlanarak büyür. Tıpkı kredi kartı faizleri gibi... Bu katlanarak büyüyen etki bazen iyi, bazen de kötü anlamda olur. Yaptığınız bir iyilik, size katlanarak gelebileceği gibi, kırdığınız bir kalbin bedelini de kırılan kemiklerinizle ödeyebilirsiniz. Hiç bana bakmayın öyle! Yasa böyle söylüyor, ben ne yapayım?
Bu ilkeyle dost olmak için; düşünce, duygu ve davranışlarımıza her daim hâkim olmak durumundayız. Hayatımızı tesadüflere göre değil, evrensel ilkelere göre yaşamak istiyorsak, gözümüzü dört açmalıyız.
Bumerang ilkesi, ağustos böceğiyle karıncanın hikâyesidir aynı zamanda. Merak etmeyin anlatmayacağım bu hikâyeyi. Kitabın sayfalarını kirletmenizi istemiyorum. Kitap sizin olabilir ama ben yazdım onu, naberJ
Zamanın birinde bir ağustos böceği ve bir karınca varmış...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutsuz Olmak Günahtır - (Raflarda)
Non-FictionBu kitap, Mustafa Çay'ın yıllardır çok satan kitabı Mutsuz Olmak Günahtır'ın kısa bir özetidir. Hikayenin tamamını içeren basılı kitabı, tüm kitapçılardan ve internet satış sitelerinden temin edebilirsiniz. Kitabın Arka Kapak Yazısı: Mutsuz Olmak...