Karanlık hastane odasında bir güne daha uyandım.
. Bir kaç yıldır kanser olduğum gerçeğiyle hastaneden eve psikoloğuma ve yine aynı şeyleri rutin olarak yapıyorum.
Benim gibi birçok sonu olmayan kanser hasta dolu daha birkaç gün önce beyin tümörü bir çocuk yan odaya alındı. Üzülüyorum onlara kendime ama en çokta onlara ben kendimi görmüyorum onları gözlerimin önünde giderken görüyorum.
Dört yıl önce şu hayatta belkide en çok güvendiğim kişi şu hayattan yok olup gitti. Hayat acıydı ve asla adaletli olmuyordu. Hele de benim gibilere karşı!
Aylardır hastaneye gelip eve gidiyordum ta ki bir kaç hafta önceye kadar.
Hastaneye kalkacaktım. Bunu biliyordum. Ama beni ölüme daha çok yaklaştıracağını da anlamıştım.
Evet gidecektim.
Doktorlar bunu bana söyleyemiyorlardı, ama gerçek buydu. Her kontrole gittiğimde korkulu gözleri ile anneme bakıyorlardı ve beni odadan , konuşmak için çıkartıyorlardı.
Biliyordum her sorduğumda annem ne kadar bunu inkar etmeye çalışsada...
Benim görmediğimi sanıp köşelerde ağlıyordu ve ben onu her böyle gördüğümde kalbimde tarif edilemeyecek bir acı oturuyordu.
O mutlu olmayı hak ediyordu. 17 yıl okutmuş, ve aptal bir hastalık sayesinde avuçlarından kayacak bir kız değil.
Onu mutsuz ediyordum , çevremdekiler gibi tabi.Tabi biri eksik. Hiç görmemiş olduğum canım babam(!)
O küçükken beni bırakıp gitmiş. Kızmıyorum. Kızamıyorum ona.
Babamdı o benim bu kadar acizmisin?
Diyor olabilirsiniz ama ben yapamam.
Tanımıyorken ona nasıl kızabilirdim?
Hiçbir duygu yoktu.
Annem öğretmen olduğu için maddi anlamda yardıma ihtiyacımız pek olmuyordu. Ki bu iyiydi. Annem başkalarına yaslanıp yaşamayı kaldıracak kişilerden değildi.Annem eve gidip bana temiz kıyafetler getireceğini söyledi ve beni odada bir başıma bıraktı.
Odadan yavaşça çıkıp yan odadaki oğlanın odasına girdim. Gözleri tıpkı benimkiler gibi yıldızlardaydı.
Gözlerimi silip içeri girdim.
Kafasını bana çevirip
-"Merhaba."dedi. Sıcakkanlılığı beni şaşırtmıştı.
-"Merhaba."dedim. Gülümsedim ve sordum
-"Çok güzeller değil mi?"
-"Evet ışık saçıyorlar parlaklar bir gelecekleri var."dedi ve titrek bir nefes çekip devam etti.
-"Bizimse beynimizde karanlık bir boşluk."dedi nefes verip. Dolan gözlerine bakıp yatağında boş kalan yere uzanıp ona sarıldım. Hıçkırarak ağladık. Kollarını bana sarıp
-"O kadar çok özeniyorumki o parlak şeyleri onlardan ölesiye nefret ederken her gece onlarla can buluyorum."başımı göğsüne koyup
-"Çok ümitsiziz belkide nedeni budur."sustu sustum gece konuştu yıldızlar parladı. Bizimse karanlığımız daima sürercesine gece boyunca uyumadan konuştu. Sesiz nefesler odada yankılandı. Bazense bir tutam göz yaşı aktı. Korkumuz boş odayı dolduruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sick// shawn mendes
FanfictionSessizliğin başladığı noktada fırtına gibi dönecek acı, Sonbaharda düşen sararmış yaprak gibi oradan oraya sürüklenecek aşk! Dünya dönmeye devam edecek sarsılmaz olduğunu sana ispatlamak için, Son kez esecek rüzgar seni bu şehirden uzaklaştıracak ka...