33-

492 55 10
                                    

Sonda şarkı ile dinleyin ya da hepsini yani siz bilirsiniz nasıl isterseniz.
Shawnın yeni şarkısı ve o güzel sesiyle dinleyin bence.
TREAT YOU BETTER!!
Gücü adınaaaaaa
Adımlarımı hızlandırdım ve evin kapısının önünde derin bir nefes aldım. Gökyüzü her zamankinden daha maviydi. Karen Mendes ve Raul Mendes
bugün tatile çıkmışlardı. Aaliyah ise okul kursunudaydı. Shawn mı?
O bugün evdeydi.
Nasıl oldu bilmiyorum ama veda konuşmasından sonra hâlâ yaşıyordu.
Bugün kendimi gerçekten negatif ve bitmiş hissetmeme rağmen gelmiştim.
Çünkü onu istiyordum.
Arkadaki balkon kapısı açıktı. Elimi demirler koydum ve dizlerimi betona kendimi yukarı doğru çektim.
Balkona girmek biraz zor olsa da girmiştim. Elimi yavaşça pantalonuma sürdüm ve derin bir iç çekip içeri yavaş adımlarla girdim.
Topuklu çizmelerimi giymiştim ve çok ses çıkarabilirdi. Çok sessiz olmaya özen göstererek mutfağa baktım. Kocamandı. İçinde bir çok rengi barındırıyordu.Mutfaktan çıkacakken aynaya takıldı gözüm. Ev sessizdi bundan cesaret alarak kırmızı mat rujumu ve rimelimi çıkardım iki dakikada işimi halledip koridora geçtim. Şimdi daha canlı görünüyordum.
Hemen karşıda salon vardı. Sessizce oraya girdim. Kimse yoktu. Zaten diğer oda kapalıydı muhtemelen anne ve babasına aitti. Bu katta iki oda daha vardı ama Shawnın odası yukarıdaydı. Yavaşça merdivenin ilk basamağına ilk adımı attım ve titrek bir nefes her basamakta bunu yaptım.
Sola döndüm ve karşıdaki odanın önünde bekledim uzun bir süre elimi kulpa koydum sonunda açmaya cesaret edebildim.
Uyuyordu!
Hem de tarif edilemez bir şekilde güzel.
O kadar güzel görünüyordu ki.
Kalbim duracaktı.
Kocaman odada kocaman yataktaki koca oğlan kalbime bunu sen yapıyorsun.
-"Sen nesin böyle?"diye mırıldandım. Odada bir köşede gitar duvara dayanmıştı. Bir tarafta kitaplıkta Harry Potter kitapları diğer kitaplara göre daha düzenli konulmuştu.
Ama sade bir odaydı. Bunu her girdiğimde içimden geçiriyordum.
Yatağa doğru ilerledim ve yatağın hemen yanındaki komodinin üstüne oturdum. Onu izledim.
Saatlerce...
O uyudu ben onu izledim.
Ve bu o kadar güzeldi ki...
Elimi saçlarının arasından nazikçe dolaştırdım. Yumuşacıktı.
-"Aşk ne böyle? Senden nefret etmem gerekirken bir anda herşey altüst oldu..."
-"Shawn bu çok tarifsiz... Her yerde sen... Hep aklımda sen... kalbimde...
Ben bilmiyorum...bu çok garip farklı ve lanetli..."diye mırıldandım. Elimi yanağına hafifçe değdirdim. Huzursuzca mırıldandı.
Gülümsedim ve
-"Garip..."dedim aptalca sırıtarak.
Fısıldadım.

I'll stop time for you
The second you say you'd like me too
I just wanna give you the loving that you're missing
Baby, just to wake up with you
Would be everything I need and this could be so different
Tell me what you want to do

Senin için zamanı durduracağım
Ikinci olarak sende benden hoşlandığını söylemelisin
Sadece sana özlediğin sevgiyi vermek istiyorum
Bebeğim, sadece seninle uyanmak
Ihtiyacim olan her şey olabilirdi ve bu çok farklı olabilirdi
Bana ne yapmak istediğini söyle

Give me a sign
Take my hand, we'll be fine
Promise I won't let you down
Just know that you don't
Have to do this alone
Promise I'll never let you down

Bana bi işaret ver
Elimi tut, iyi olacağız
Söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmıycam
Sadece bunu yalnız yapmak zorunda olmadığını bilmelisin
Söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmıycam.

Gözlerimi kapattım. Bir damla gözyaşı yaşı aktı yanağımda zikzak çizerek çeneme geldi. Sıcaklığını hissediyordum. Yeni şarkısı o kadar mükkemeldiki. Bizi anlatmıştı. Bunu bize yazmıştı.
Gözlerimi açtım ve ellerimi saçlarına
götürdüm.
Bir anda gözlerini açtı ve
-"Sesinin güzel olduğunu bilmiyordum."dedi uykulu sesiyle ve uykulu bakışlarıyla o kadar mükemmeldiki.
Bir şey demeden onu izledim.
-"Beni o gün durduran neydi biliyor musun?"
-"Mesajlarım?"dedim
-"Evet. O gün beni durduran tek şey ağlayan bir sen ve yere oturmuş bir şekilde şarkı söylemen."dedi ve yataktan kalktı. Üstünde bir şey yoktu. Altında basketbol şortu vardı.
-"Shawn peki bize ne olacak? Ben seni seviyorum. Seni kaybetmek istemiyorum. Sadece aptalca düşünüp arkamdan koşman güzel geldi. Aptalcaydı. Üzgünüm ben bilmiyorum ve sanırım Shawn ve ben aşkı lanetli buluyorum Shawn bize ne olacak? Senden ayrı olmak daha fazla istemi-"
Baş parmağını dudağımın üstüne koyup dudağıma baktı. Yine rezil olmuştum. Gözlerimin içine bakıyordu. Sanki gizli bir şeyi çözmek ister gibiydi. O kadar yakındaydıki...
Sırıtarak
-"Seninle konuşacağız ama ondan önce duş almam gerek."dedi ve baş parmağını çekip yüzüme nefesini üfledi.
Hızla inip kalkan kalbime saydırırken
-"Peki belki ben buradayım. Yani belki aşağıda olurum. Burada otururum. Belki burada olurum. Uyurum.Yani bilmi- Off yani şey burada seni bekliyor olacağım."dedim utanarak.
Heyecanlanınca yine aptalca konuşmuştum.
Gülümsedi ve gitti.
-"Ah aptal Alice!"dedim ve alnıma yumruğumla vurdum. Kendimi yatağa attım. Düşünmek iyi geliyordu. Yaralarını belki tekrardan açıyordu ama bu şekilde kabuk bağlıyordu. Temiz bir pansuman gibi oluyordu. Tavanla uzun bir süre bakışmanın ardından Shawn geldi.Belindeki havluyla içeri girdi.
Su damlaları saçlarından vücuduna akıyordu.
Yataktan hızla kalkıp
-" Şey giyineceksen ben çıkayım."dedim
-"Gerek yok."dedi ve havluyu çekmesiyle çığlık attım.
Altında boxer olduğunu görünce rahatladım ve ona utanarak baktım.
-"Cidden böyle birşey yapacağımı mı düşündün?"yüzünde alayla birlikte şok ifade vardı.
-"Şey ben bilemiyorum Shawn!"
Gülümseyerek bana yaklaştı ve ellerini duvara koydu.
Nefesini yüzüme üfleyip
-"Eee konuşalım mı?"
Başımla onayladım. Ellerini çekti ve odadan çıktı. Bende onu takip ettim.
Mutfağa gittik. O bir kâse çıkarıp bana döndü başımı iki yana salladım ve sandalyelere oturdum.
Gevreği doldururken alayla
-"Eee ne konuşacağız?"dedi.
-"Şimdi ben-"
-"Eee sen?"dedi yine alay vardı sesinde. Yine paramparça ediyordu beni. Tekrar tekrar ezip geçiyordu. Umursamamaya çalıştım ve devam ettim.
-"Bak gerçekten seni seviyorum."
Birşeyler mırıldandı ama anlamadım. Yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordum.
-"Neyse işte sana değer veriyorum."
Arkasını dönüp tabağı lavaboya koydu.
-"Shawn o gün seni kırdığım için üzgünüm. Her şey için-"
Mutfaktan çıkıyordu. Kaşlarımı çattım. Artık son damlaydı. Bu kadar sakin olmak bana fazlaydı.
-"Shawn! Seninle gerçekten aramızı düzeltmek istiyorum."
Bana döndü.
-"Yaaa demek öyle."yine alayla demişti.
-"Shawn! Lütfen konuş benimle öfkelisin biliyorum. Söyle içinden ne geliyorsa. Lütfen. Hadi."
Alayla güldü ve
-"Hayır öfkeli falan değilim."dedi ve öksürdü.
-"Sadece artık sana anlam veremiyorum."
-"Ben de. Bende kendimi tanıyamıyorum! Ama seni tanıyorum. Öfkelisin. Sen bu ilişkide değişmeyen tek şeysin ve sen bu ilişkiyi ayakta tutuyorsun."
-"O zaman belki de bitmeli. Çünkü her şeyi tek başıma buraya kadar ben getirdim."
-"Shawn! Sus. Şimdi seninle içeri geçip doğru düzgün konuşacağız."
-"Alice ben yoruldum."
-"Biliyorum. Fark ettim-"
-"Saçma bir kelimeydi. Tamam mı? Ama sen büyüttü sırf eğlence için. Egonu tatmin etmek için!"gözlerinden ateş çıkıyordu resmen. Bir adım attı öfkeyle. Onun her bir adımında geriye gidiyordum ve korktuğumu göremeyecek kadar öfkeliydi. Öfkeliykende ayrı bir seksi oluyormuş onu fark ettim. Bir anda bedenim soğuk duvara değerken kolumu tuttu ve sıktı. Sanki yumruk atmamak için kendini zor tutuyordu. Gözlerimin içine bakarak konuşması beni daha çok kırdı.
-"Söyleseydin. Ego sahibi biriyim ve sana göre biri değilim deseydin. Biterdi. Ama hâlâ bitmiş değil. Bütün bu saçma bir kelime için olanlar-"dedi ama yarıda kestim canım acıyordu ve birşeyler demeliydim.
-"Ben saçma bir kelime yüzünden değil. O saçma kız ile magazinlere el ele çıkmanıza sinir oluyorum. Dudaklarını kirletmene..."alayla güldü.
-" Dudaklarım kirli evet belki ama seninkiler defalarca beni ihanete uğrattı.Ben de o saçma çocukla takılmana sinir oluyorum. Ama sen her seferinde her boşluğunda onun yanındasın!"
-"Shawn şu an aptalca bir kıskançlık tartışması yapıyoruz."dedim hâlâ sıkıyordu ve bu sefer sesime acı da karışmıştı.
-"Acıtıyorsun Shawn!"
-"Alice benim de canım yanıyor. Her seferinden sanki bir duvara tosluyorum."
Sustum ve gözlerinin içine baktım.
-"Shawn öyle değil kolumu bırak gerçekten Aaahh."bir anda ne yaptığının farkına varmış olmalı ki bıraktı. Yüzü kızarınca gülümsedim.
Kollarımı ona saracakken geri çekildi.
-"Alice istemiyorum böyle olmasını."dedi ve yukarı çıktı.
Odasına girince bende arkasından gidip
-"Bende istemiyorum.Olmayacak."dedim gözleri kızaran kolumdan dolaşıyordu. Yanıma geldi.
-"Özür dilerim. Gerçekten özür dilerim. Alice gerçekten isteyerek yapmadım."dedi ve bileğimi yavaşça kendisine çekti. Öptü ve bir kez daha.
Başını kaldırdım ve bileğimi elinden çekip sarıldım.
-"Ha bu arada Camila bundan sonra benim dostum işine gelirse. Ayrıca eskisi gibi olamam bana biraz zaman ver sana geri döneceğim. Sadece kötüyüm."dedi ve solgun bir şekilde gülümsedi. Geri çekildi. Ellerimi belime koyup
-"Biliyor musun buraya gelirken böyle bir şey beklemiyordum."
-"Ne bekliyordun?"dedi. Göz devirip.
-"Sence?"
-"Öpüşürüz ve barışırı-"dememe kalmadan belimden tutup beni yatağa çekti. Üzerime çıkıp dudaklarımdan uzuuuuun bir süre öptü.
Sonra
-"Ben de öyle hayal ediyordum. Bu sadece yeni nazlı gelin atarıydı."dedi.
Bir kez daha öpüp kalkacakken onu boynundan çektim öptüm. Bütün özlemi böyle gidermek ne kadar doğruysa.Ellerimle o yumuşacık saçlarıyla oynarken o da benim saçlarımla oynuyordu. Geri çekildi ve
-"Sonu iyi bitmeyecek."dedi pislikçe sırıtırken. Hâlâ üstümdeydi. Sanki gözlerimizden konuşuyorduk. İkimizde özür diler gibiydik.
Saçlarıma dokundu yüzüme ve dudaklarıma. Sanki bunu yaparken bunlar benim dokunduğum her yer benim diyordu. O kadar mucizevi bir andıki bir anda beni yataktan kaldırırken aynı zaman da söylemeye ve dans etmeye başladı bende ayak uydurdum ona.

I won't lie to you
I know he's just not right for you
And you can tell me if I'm off
But I see it on your face
When you say that he's the one that you want
And you're spending all your time
In this wrong situation
And anytime you want it to stop

Sana yalan söylemeyeceğim
Onun senin için doğru olmadığını biliyorum
Ve eğer izinliysem bana diyebilirsin
Ama bunu yüzünde görebiliyorum
Onun senin istediğin olduğunu söylediğinde
Ve bütün zamanını harcıyorsun
Bu yanlış durumda
Ve ne zaman durmak istersen

I know I can treat you better
Than he can
And any girl like you deserves a gentleman
Tell me why are we wasting time
On all your wasted crime
When you should be with me instead
I know I can treat you better
Better than he can

Biliyorum sana daha iyi davranabilirim
Ondan daha iyi
Ve senin gibi her kız bir centilmeni hak eder
Bana neden zamanımızı harcadığımızı söyle
Senin harcanmış suçlarında
Biliyorum sana daha iyi davranabilirim
Ondan daha iyi

I'll stop time for you
The second you say you'd like me too
I just wanna give you the loving that you're missing
Baby, just to wake up with you
Would be everything I need and this could be so different
Tell me what you want to do

Senin için zamanı durduracağım
Ikinci olarak sende benden hoşlandığını söylemelisin
Sadece sana özlediğin sevgiyi vermek istiyorum
Bebeğim, sadece seninle uyanmak
Ihtiyacim olan her şey olabilirdi ve bu çok farklı olabilirdi
Bana ne yapmak istediğini söyle

Give me a sign
Take my hand, we'll be fine
Promise I won't let you down
Just know that you don't
Have to do this alone
Promise I'll never let you down

Bana bi işaret ver
Elimi tut, iyi olacağız
Söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmıycam
Sadece bunu yalnız yapmak zorunda olmadığını bilmelisin
Söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmıycam

Birlikte söyledik o kadar güzeldi ki. Uyumlu bir şekilde dans ettik. Gözlerimin içine bakarak bana yazdığı şarkıyı söyledi! Sonundaysa kocaman bir öpücük aldım.
Aşk kutsal birşeydi ve ben bu mucizevi şeye tanık olmuştum. Hiç pes etmeden sevmiştim. Bazen o bazen ben ikimizde birbirimizi yaralasakta biz birbirimize aidiz. Hiç bir engel önümüzü kapatmayacaktı.
Bizim hikayemiz daha yeni başlıyordu.
Yıldızlar kadar özel ve güzel.
Ama her iyi şeyin bir sonu olurdu.

sick// shawn mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin