19-

666 80 18
                                    

Shawn bir kaç gündür yok ortalıkta ve ben meraktan ölüyorum.
Onu özledim.
Kokusuna hasret kaldım!
Shawn prensim neredesin?
Özledim.
Kalbim adını haykırıyor!
Ağladığımı gören Zoe enseme yapıştırdı.
-"Şerefsiz ağlama lan artık."dedi gözlerinin içine bakıp gülümsedim.
-"Eğer şu yarım akıllıyı görürsem onu öldüreceğim."
Birşey demedim. Sessizce oturduk. Sonunda Zoe kalkıp eve gitti. Bense sahilde oturuyorum. Daha iki gün önce birlikte uzanıp yattığımız yerde.
-"Sevgilim neredesin?"
Aradım tekrar.
-"Ulaşılamıyor."diyen sese lanet okudum.
Gözlerim kıpkırmızıydı.
Bella ve Zoe yine geri geldiler ve Bara gittik. İçmiyorum! Orada dans edenlerin arasına karıştık. Erkeklerden bir kaç kişi geldi.
-"Merhaba."diyen sese döndüm. Bu oydu şok olmuştum. Almanyada barda tanıştığım çocuktu.
-"Yoksa hatırlamadın mı?"
-"Hatırlamaz mıyım Lucero?"
Bana sarıldı ve Alice dedi.
Unutmamıştı beni.
-"Alice. Unutmamışsın."
-"Güzel."dedi. Elimi tutup beni döndürdü.
-"Fazla güzel."
-"Ne?"
-"Sen fazla güzelsin."
O an aklıma geldi.
Merhaba. Adın?"
-"Lucero sen?"
-"Alice."
-"Güzel."dedi elimi tutup beni döndürdü.
-"Fazla güzel."
-"Ne?"
-"Sen fazla güzelsin."
Gülümsedim. O da gülümsedi ve dans ettik.
Kızları gönderdikten sonra ilk konuşan o oldu.
-"Sevgilin var mı?"
Shawn...kaç gündür yoktu ortalıkta sinirle
-"Yok."dedim.
-"Peki..."dedi ve dudaklarıma yöneldi.
Birşey diyemeden öptü.
Bir anda geri çekildi.
Shawn!
Gelmişti. Yumrukla da giriş yapmıştı.
-"Demek Sevgilin yok. Evet özgürce gez ve öp.Beni ilgilendir miyorsun!"
Çok sinirliydi.
Arkasını dönüp hızla gitti. Ben de Luceroyu kaldırdım yerden. Kaşı patlamıştı.
-"Bence bir dikiş gerek. Çok kötü gel hastaneye gidelim."
-"O-"
-"Bunu konuşmamalıyız!"dedim.
---
Ağlamayacağıma söz veriyorum.
Lucero bizdeydi.
Annem yatak açtı.
Burada kalacak bir yeri yokmuş.
Tatlı biriydi ama ne bileyim.
Shawn ne olacaktı?
-"Neyse ben yatsam iyi olacak."dedi annem bende arkasından çıktım.
Yatağa kendimi attım atmasına ama
uyku gelmiyor. Mutfağa indim ve süt çıkardım. Arkamdan ses gelince neredeyse çığlık atıyordum.
-"Lucero!"
-"Şimdi beni dinle hazırlan ve git."
-"Sen kimsin de bana emir veriyorsun?"
-"Yanlış anlama ama yaptığımız değilde yaptığın yanlıştı.
Sevgilindi o bence sorun yok yine olsa yine yaparım...Ama git. Gitmelisin."
Doğruydu.
-"Peki."dedim
---
Pencere açıktı. İçeri girdim. Tırmanmak benlikti.
İçeri girdim ve ona baktım. Kaşları çatıktı.
-"Sevgilim...Yapmamalıydım. Hataydı!"dedim gözlerim yaşlarla doluydu ama kendimi sıkıyordum.
Bir anda gözlerini açtı.
-"Ne yapıyorsun!?"dedi. İşaret parmağımı dudakları üstüne koydum.
-"Şşşş."dedim ve yatakta boş kalan yere uzandım. Sessizce nefes aldı. Göz yaşlarımı sildim.
Kıpırdandı.
-"O o ne olacak? Niye buradasın?"
-"Şimdi istediğim eskisi gibi olmak. Çünkü biliyorumki..."bekledim sesim çatlıyordu.
-"Çünkü sabah uyandığımızda yeni bir gün olacak ve o zaman işte bana ne dersen de çünkü bugün affedilemeyecek birşey yaptım. Sana ihanet ettim. Ama izin ver belkide son kez sana senin kollarında uyuayım.
Son kez güvende ve senin kalbindeki ateşte ısınayım. Sadece seninle bugün Güneş doğana kadar huzurla böyle kalalım. Birbirimize bugün ihtiyacımız var."dedim çatlayan bir sesle. Ağladım sözümü attım bir köşeye ve ağladım. İnanın o da ağladı.
Kızmadı. Ağladı. Acılarımızı birlikte giderdik. Kıran yine bizdik ama ilacımızıda birbirimizde buluyorduk.

Lucero sana teşekkür ederim. Beni buraya yolladın...
Vote ve yorum lütfen. Yorum da yapın ama sevgili okuyucularım.
Olmuş mu mesela Sizce Lucero nasıl biri neden geldi?

sick// shawn mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin