Akşama doğru evden çıktım ve Zoe ile sahile geldik.
-"Alice sanırım ben Nashi sevmeye başladım."
Gözlerim kocaman açılırken ona döndüm.
-"Ne dedin sen?"
-"Şapşal diyorum ki Nashi seviyorum. Onun mavi gözlerine bakmaya doyamıyorum."
Gülümsedim ve omzuna yumruk attım.
-"İki aptal aşık arkadaşlar..."
Gülümsedi ve kalkıp etrafında topukları üzerinde döndü kahkaha atarak kollarını iki yana açtı.
-"Ey Aşk bana da mı uğradın?
Beni mi seçtin? Bu kadar kutsal bir şeyi bana verdiğin için tanrım çok mutluyuuuuuum."diye çığlık atıp beni de kaldırmaya çalıştı.
Gülümsedim ve telefonumdan bir müzik açıp el ele tutuşup dans ettik saatlerce...
Dakikalar geçmek bilmedi...
Biz kahkahalarla mutluluğumuzu yaşadık. Aşk bizi seçmişti.
Sonsuza kadar...
---
Alışveriş merkezine gelmiş üst katta pizza yiyorduk.
Zoe ve Bella ile.
İkimizin aşkını dinlemekten sıkılan Bella göz devirip
-"Susar mısınız artık? Birşey demem gerek."merakla baktım ve
-"Yoksa sende mi birine aşı-"
-"Ben olmadım ama buraya doğru aşık olan birinin geldiğine eminim."dedi ve sırıtıp Zoeyi de kaldırarak öpücük atıp gittiler.
-"Hey."dedi bir eli ensesinde kafasını utançla yere eğmiş gözlerini üzerimde tutmaya çalışıyordu. Sertçe bakmayı kestim ve mutlu görünmeye çalıştım.
-"Hey."dedim gülümseyerek.
Az önce Zoenin boşalttığı sandalyeye oturdu. Pizzama elini uzatıp bir dilim aldı. Ona sinir bozucu bir şekilde bakmış olmalıyımki
-"Ne var?"dedi.
-"Hiiç sadece merak ediyorum nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyorsun?"
Pizzayı bıraktı ve bana gözlerini dikti.
-"Tartışmak istemiyorum."alayla bakıp
-"Cidden mi ya?"dedim. Gözlerini devirip
-"Peki. İstediğin gibi oynayalım."dedi ve
-"Eğer tartışacaksak bir sür-
Ya da boşversene gerçekten tartışmayacağım."dedi ve devam etti.
-"Eee aşık olabildin mi Luceroya?"dedi gözlerinin derinliklerinde hüzün görünüyordu.
-"Ha evet o iş. Denedim olmadı. Başka birine aşığım. Beni sürekli kırıp döken birine."dedim sesime alay koyarak.
Sinirle bir nefes verince tartışmak istemediğimi fark edip sandalyeden poşetleri alıp ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Arkamdan gelip kulaklarımın dibinde
-"Bensiz hayat nasıl gidiyor?"dedi boynuma çarpan nefesini hissedince yüzümün düştüğünü hissedip hızla gülümseyip
-"Güzel güzel..."dedim
Öksürük krizine girince
-"Ay helal canım ya."dedim sırtına sertçe vurarak ama sonra
-"Pardon sana bir fahişenin dokunmasını istemezsin."dedim.
-"Eğer fahişe olduğunu düşünseydim burada olmazdım."dedi.
-"O zaman gitmelisin."
-"Neden?"
-"Eee seninleyken sırf keyiften dolayı Lucero ile öpüştüm hem de büyük bir zevk ile. Sen olmadığın için yanımda özgür olduğumu düşündüm şimdi özgürüm ve istediğimi istediği-"
-"Tamam sus!"dedi ve benim tam tersi yönüme dönüp tam yürüyeceği sırada ben de durmuştum ne yapacağını merak ediyordum.
Arkasını dönüp
-"Senin farklı biri olduğunu düşünmüştüm."dedi ve yüzüme iğrenerek bakıp gitti. Gitmeden önce omzunu omzuma sertçe geçirmesi kahkahalarla gülmeme sebep olmuştu.
Etraftakiler bana bakarken hızla kahkahalarım ve sulanan gözlerimin ardından tuvalete gidip bir kabine girip klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum. Şimdiyse sarsılarak ağlamaya başladım. Saatlerce burada durdum. Kendimi çok kötü hissediyordum. Göz yaşlarımı siyah ojeli ellerim ile sildim. Çok kötü görünüyordum. Hayattan bezmiş gibi ama bir yandan da kırıklarını toplamaya çalışan biriydim. Çaresizce didinirken Luceroyuda kırmıştım.
Luceroyu aradım...
Açmadı.
Sinirle kapatıp telefonu cebime koydum ve kabinden çıkıp aynadan akmış rimelime baktım. Korkunç görünüyordum. Bir kız kabinden çıkıp iğrenerek bana baktı ve hızla burayı terk edince yüzümü yıkayıp rujumu çıkarıp sürdüm ve saçımı elimle tarayıp tuvaletten çıktım.
Shawnı arayıp sana ihtiyacım var demek istiyordum ama yapamıyordum. Kendime bunu yapamazdım. Kırlacaktım yeniden.
Yavaş adımlarla yürüyordum. Halsizdim. Alışveriş merkezinden çıkıp eve yürümeye başladım.
Yağmur yağıyordu.
Belkide içimdekileri dökmenin tam zamanıydı.
Sanki göz yaşlarım bunu bekliyormuş gibi şırıl şırıl akmaya başladı.
Kendimi bu güzelliğe bıraktım.
Sahile gidip kendimi kumsala bıraktım ve gecenin karanlığında belli olan yıldızlara bakıp bağırdım.
-"Sizden nefret ediyorum her gece size muhtaç olmaktan!"
Arkamdan gelen ses beni korkuttu.
-"Bende."dedi ve yanıma oturup beni göğsüne yasladı alnımı öptü.
-"Sana aşkım belkide hiç bitmeyecek."
-"Belkide ben de olmalıyım. Sana bir şans vermeliyim."
Sizce gelen kim?
Vote ve yorum.
Düşünceleriniz.
Shawn Alicein peşinden koşarken neler olacak?
Shawn mı haklı yoksa Alice mi?
Yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sick// shawn mendes
FanfictionSessizliğin başladığı noktada fırtına gibi dönecek acı, Sonbaharda düşen sararmış yaprak gibi oradan oraya sürüklenecek aşk! Dünya dönmeye devam edecek sarsılmaz olduğunu sana ispatlamak için, Son kez esecek rüzgar seni bu şehirden uzaklaştıracak ka...