26-

534 56 4
                                    

Şarkı life of the party dinleyin bence...
İyi okumalar.
İyi vote ve yorumlar...:);)
Geçmiş için birşey söylemek doğru olmaz yeni bir gün unut ve gülümse...
Dikişlere belki ihtiyacım olsada
Biliyorum canlı kurtulacağım...
Yeni limanlar...
Eski hatıralar...
Eski aşklar...
Hepsi geride kaldı...

Diyen yazılara baktım.
Bu kadar çabuk mu?
-"Unutmuş."dedim. Taylora.
-"Ooo pes ettin bile. Oğlum bu kız milleti akıl erdiremezsin. Turdasın ve sırf onun için döndüğünü duyduğunda düşün bak neler olacak."
Ayağa kalktım ve yaşlı gözlerimi Taylora çevirip
Sarıldım.
-"Dostum lütfen bana değil Alicee..."gülümsedi. Adını duyunca kalbim hızlanıyordu. Yüzü gözümün önüne geldi. Mavi gözleri bembeyaz teni sarı ya da kumral güzel kokan saçları.
Telefonu aldım ve Tweet attım.
"Belki yağmurada gerek kalmazdı...
İnsanlar bu kadar kirli olmasaydı." dedim ve gönderdim.
---
Kıza fahişe demiştim.
Ama korkuyordum.
Yapamazdım.
Bir çok kez Luceroyla yakalamıştım.
Ama hiçbiri onun suçu değildi.
Biliyordum.
Hepsini o yapmıştı ama onu bir türlü kalbimden atamıyordum.
Mavi gözlerinde aşkı buluyordum ve onu kalbim seveceğine yemin etmiş gibi atıyordu.
O bana tanrının verdiği en güzel hediyeydi.
Ve ben o hediyenin değerini bilememiştim.
Uçak biletini iptal etmemek için bekliyordum. Kendimle savaşıyordum sanki.
Ona deli gibi aşıktım. Barışırsak neler olurdu...
Biz sevmek çizgisini aşmıştık.
Biz birbirimizde can buluyorduk.
Onun hayatının içinde olmak bana iyi geliyordu.
Evlerine doğru yürüdüm. Zili çaldım.
Kimse açmadı.
Bir süre sonra bir mesaj geldi.
Bilinmeyen numara:
Arkadaki parka gel.
Hızla oraya yürüdüm. Biri oturuyordu bankta.
Ağlıyordu. Saçları dağınık ve parıldıyordu. Sarsılıyordu.
Lucero...
-"Ne var?"dedim sertçe.
Gözleri kıpkırmızıydı.
-"Ölecek...onun durumu fazlasıyla kötü. Hastanede ve gidemiyorum yanına. Mutsuz. Son derece. Korkuyor. Belli etmemeye çalışsada.
Seni hâlâ seviyor. Bunu göremeyecek kadar aptal mısın? Git yanına onu mutlu et!"dedi ve elinde tuttuğu şeyi kırıp yere attı. Bir ses kayıt cihazıydı.
Lucero seviyordu belkide ama benim gibi değil. Bu fırsatı ona vermezdim.
Telefonu çıkardım ve mesaj attım.
Kime:Alice
Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Belkide...
Sana zaman verdim. Lanet olası hislerinden emin olman için.
Seni bilmiyorum ama sana olan aşkım bir gram azalmadı ve korkarım artıyor. Belkide aptal hâlâ peşimden koşuyor dersin belkide internete atarsın umrumda değil ama senin için rezil olmak senin için birşeyler yapmak varsa ucunda ölüm bile olsa yaparım. Aşk bu ne yaptıracağı belli olmuyor...
Sevgi sınırını aştık biz aşkın kırmızı tehlikeli çizgilerinde dolaşıyoruz.
Ve bizi çeken tehlikenin farkında olmadan gözüm kapalı bu garip belaya bulaştım. Sanırım ben bir şeyden kolay kolay vazgeçmem.
Senin gibi şeylerden...
Tehlikeli olanlardan...
İçinde aşk olan oyunlardan...
Gönder tuşuna bir süre baktım.
Sonra ekledim.
Ama bundan önce konuşmak gerek.
Dedim ve gönderdim.
Hastane odasının kapısına geldim ve büyük kapıya baktım.
Korkarak ilerledim. Kolu tuttum ve...
Teogtan dolayı atamamıştım.
Çarşamba ve perşembe günü iğrenç bir sınava gireceğim.
Maalesef.
Sizi seviyorum.
Yorum ve vote bekliyorum.
Teşekkürler.

sick// shawn mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin