31-

484 48 3
                                    

Gözlerimi nefes nefese açtım.
Sanki boğuluyordum.
Garip bir histi.
Onu kaybetmekten korkuyordum.
Ona gerçekten aşıktım ve beni bırakıp gitmesi kesinliklle kötüydü.
Böyle bir şeye tahamül edemezdim.
Yataktan kalktım ve gecenin karanlığında bahçeye çıkıp hamakta uzanıp yıldızları izledim.
Sonunda bir yıldız kayınca gözlerimi kapattım ve
Ne olur tanrım yeniden birlikte olalım.
Dedim içimden.
Hafifçe gülümsedim ve biraz yana kaydım ve gözlerimi kapttım.
Tanrım lütfen yeniden bir kez daha bir kez daha...bir şansımız daha olsun.
Sonumuz olsun...
Kıçımı örttüm ve yattım.
Sonra kötü rüyalar görüyordum.
---
Evden çıkmamla birinin beni korkutması bir oldu.
Shawn...
Gülümseyerek
-"Neredesin bi çıkamadın ya?"
-"Tuvalleteydim Shawn sıçıyordum"
Yüzünü astı.
-"Ya ben seni çok özlediiiiiim."dedi biraz yanaşarak.
-"Peki o zaman. Bende özlemişim."dedim ve dudağına çok hafif belli belirsiz dudağımı değdirdim ve
-"Ya da özlememişim."dedim
O kadar hayal kırıklığı vardı ki yüzünde. Neredeyse öpecektim ama arkamı dönüp
-"Eee özlemin geçmiştir herhalde."
-"Tam tersine daha çok arttı desek şuna."
-"İğrençsin."dedim suratını buruşturarak ve yürümeye devam ettim. Sabah sporuna çıkmıştım. Bu aralar her yerimden et sarkıyordu.
Tam 52 kilo olmuştum.
Kolumdan tutup ciddi bir ifade ile
-"Ne zaman bitecek? Sadece aptal kızgınlık anında çıkan aptal bir kelimeydi."birden patladım.
-"Sen ne dediğinin farkında mısın?!
Fahişe dedin bana! Hem de olmadığım halde..."
Gözlerimden akan yaşlara bakarak yüzünü buruşturdu.
-"Ağlama...Tamam benim fahişe. Sen değil."dedi ve göz yaşlarıma öpücükler kondurmaya başladı. Onu ittirdim ve
-"Peşimi bırak!"diye çığlık attım.
-"Zarar görüyoruz farkında mısın?
Benim ne kadar yıprandığımı görmüyor musun?"
-"Peki sen görüyor musun biz birlikteyken kanseri yeniyoruz"
-"Tek amacın s*ktiğimin kanserini yenmekse bırakta ayrılalım."dedim ve hızla yürümeye başladım. Zaten gelmiyordu.
Onu sevdiğim halde nasıl kırabiliyordum?
Bu çok saçmaydı.
Gözlerimi kapattım ve sahile gittim.
O ağacın dibine oturdum. Bir süre sonra bir kız ağlayarak geldi.
Yanıma oturdu ve denizi izledik.
Mavi saçları vardı bembeyaz teni ardında mavinin en açık buz gibi rengi duruyordu.
-"Erkek kalmadı da beni mi inceliyorsun?"
-"Ah üzgünüm."
-"Fark ettim. Al iyi gelir."dedi ve sigara paketini bana uzattı.
-"Kanserim."
-"Owww."dedi ve bana bakıp
-"Anna."
-"Alice."
-"Peki anlat rahatlarsın."
-"Sen anla-"
-"Bence senin anlatman gerek benden kat kat kötü görünüyorsun Alice."
-"Sevgilim bana fahişe dedi ve bende konuşmuyordum bugün özür diledi ve kendimi baskı altında hissettim bağırdım. Onu kırdım."dedim ve ekledim.
-"Ya sen?"
-"Hmm benim erkek arkadaşım beni bir kızla aldattı. Bende kıçına tekmeyi bastım. İki gündür peşimde köpekler gibi dolaşıyor bende bir erkekle ona aynı duyguları yaşatmak istedim.
Ve bana ağır bir küfür etti. "
-"Peki ne oldu?"
-"Onu terk ettim."
Sessizleştik. Denizi izledik. Sonra fazlasıyla konuştuk. Doğrusu komik bir kızdı. Kafası iyiydi.
Bana erkeklerin ucube olduğunu ve biz kadınları hak etmediğini ama bizim onların iyi bir kalbi olmadığı halde bir mucize olup değişmelerini beklediğimizi ama bunun bok olacağını söyledi. Sonra daha bir çok şey. Geç olunca kalktım ve
Numarasını kaydettim ve ona sarılıp eve doğru yürümeye başlamıştım ki
Telefonum çaldı.
-"Alice ben sanırım bittim. Ölüyorum.
Sana aşığım diyorum İnandıramıyorum." Tam bağırıp küfür edecektimki beni susturdu.
-"Lanet olası bir şekilde sana bağlandım. Şimdi sus ve beni dinle. Bu bir veda."
-"Kapa çeneni!"diye cırladım. Ağlayarak.
-"Beni dinle Alice! Sana aşkım hiç bitmeyecekse ve ben seninle birlikte olamayacaksam... O zaman seni seviyorum aşkım. Sen benim için ömürsün. Ve sen tükendiğini söylüyorsan ben senden önce tükenmeliyim. Seni seviyorum.
Hayatımı güzelleştirdiğin için sana aşık oldum ben. Alice ağlama ve hayatın boyunca mutlu ol. Tanrı eninde sonunda seni bana getirecek. O zaman belki buradaki gibi olmayız."
Dedi ve kapattı. Başım dönüyordu.
Ağladım ağladım ağladım.
Kaldırıma oturdum ve duvara yaslandım. Yağmur beni sırılsıklam ederken Shawnı aradım açmadı.
Sesli mesaj gönderdim.
Derin bir sessizlik ve büyük bir nefes alış...
Söylemeye başladım.

-"You give to me
Bana ver
Everything, anything that I could dream
Hayal edebilceğim herşey,herhangi birşeyi
And at least that's what it seems
En azından görünen bu
Could it be I don't know what's good for me?
Kendim için neyin iyi olduğunu bilmiyor olabilir miyim?
I'm sinking faster and faster
Batıyorum hızlı ve daha hızlı
Between heaven and disaster
Cennetle kıyametin arasında
Sorry if I made you feel like
Üzgünüm eğer seni hissettirdiysem
I'm standing on the borderline
Sınırda dikiliyormuşum gibi"

Şarkının en sevdiğim yeriydi.
Ve ben sonunu söyledim.
Sonra sustum.
Ve ekledim
-"Shawn diyecek bir şey yok sadece bunu biliyorsan beni bırakıp gitmeyeceksin. Ben sensiz iyileşemem ve ben seni ölesiye seviyorken bırak sevmeyi aşıkken sen beni bırakamazsın. Yaparsan tanrıya yemin ederim ki mutsuz olurum. "
Sustum uzun bir süre sonra devam ettim.
-"Beni bırakma karanlıktan korkarken elimden tut. Parmaklarım parmaklarındayken kalbimse avcunun içindeyken ben güvendeyim.
Seni seviyorum..."

sick// shawn mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin