ATHENA

Meşgulüm

Bir kaç gün geçmişti. Melezler eski haline dönmüştü. Anlıyacağınız herkes eski hayatına devam ediyordu. Benim olimposta işim bittikten sonra Atina şehrine gitmem gerekmişti. Bir kaç sorunlar olmuştu. Burada ki komutan Arora her şeyin üstesinden gelemediğini söylemişti. Malum birazda yaşlanmıştı. Arora'yı ne kadar değiştirmek istemesemde geri çekilmek istediğini söylemişti, bende onun yerine kimi getirsem diye kurul topluyordum. Herkesin memnun olması için ilk önce bir kurul toplayacaktım ve insanların görüşlerini alıp geri dönecektim.
Şuan Atina'nın boş bahçesinde insanlara bakıyordum hepsi mutluydu. Ekilecek tarlaları ve yiyecek yemekleri vardı. Yanına küçük bir kız çocuğu geldi ve oturdu.
"Sen Athena mısın?" Peltek konuşmasıyla çok tatlı bir kızdı. Gülümseyerek "Evet benim küçüğüm" dediğimde elimi tuttu ve beni bir yere sürüklemeye başladı. Küçük bir barınağa girdiğimizde yaşlı bir kadın vardi ve pek sağlıklı görünmüyordu.
"O benim annem, beni onsuz bırakmayın tanrıçam. Bana yardımcı olun" karşımda çaresiz anne ve kızı vardı. Kızı kucaklayıp saraya götürdüm. Arora'yı bulup kıza yardım etmesini isteyecektim ama adam yer yarıldı ve yerin içine girdi sanki. Önüme Felix geçince kızı kucağına tutuşturdum. "Bu kızı Arora'ya götür"  bende direk yaşlı kadının yanına gittim. Apollo'yi çağırdım, hemen geldi. "Apollo kadına yardım et neyi var bir ilgilen" Apollo kadına bakmaya başlayınca kıza bir kere daha üzüldüm. Annesizlik, tam bir fiyaskodur.

1 saat sonra

Kadın ayağa kalkmıştı ve kızını görmeye gidiyorduk beraber. Apollo gitmişti. Kadın bana şükranlarını sunup duruyordu. Kızını alıp giderken kızı elimi tuttu. "Sen çok iyi bir tanrıçasın, kızın çok şanslı" ve gittiler.

Kurulu toplamıştık, ve iki kişi çıkmıştı. Kadın olarak Ahreka, erkek olarak Poren çıkmıştı. Halka soracaktık artık sadece.
Olimpos'un taht kavgalarını o görgüsüz tanrılarını bile özlemiştim.
Konuşma toplantı ve karşılaşmalar bittiğinde direk odama çekilmiştim.

1 gün sonra

Seçimler oluyordu. Bence kadın kurul gelmeliydi gördüğüme göre; cesur güçlü ve kontrolcüydü. Seçimlerin sonlarına doğru Ahreka yanıma geldi.
"Kurul olursam sizinle sürekli iletişimde olacağız değil mi tanrıçam?" Kadın sesinde ki güçlülğü bellu edercesine konuşuyordu. Her cümlenin altını basa basa, oturması için işaret ettiğimde yanıma oturdu.
"Sürekli iletişimde olacağız, sen burada benim yardımcım değil vekilim olacaksın. Yanlış olan her şeyi düzene sokacaksınm sokamazsan burada bir işin olmaz" Kadın bana sert baksada kesinlikle benim kadar sert bakamazdı. "Korkutmaya mı çalışıyorsunuz yoksa sınama mı?" Anlamıştı. "Evet sınama, akıllı kadınları severim birde güçlü olurlarsa daha çok severim"     

3 saat sonra

Ahreka kazanmıştı. Bende Olimpos'a dönmüştüm. Babamı görmem gerekiyordu. kapısının önüne gidip kapıyı çaldım ve içeriye girdim.
"Seçimler ne oldu?" Sesi yorgun çıkıyordu. Zaten kimseciklerde yoktu Olimpos'ta bir şey mi oldu acaba?
"Kurulu seçtik. Ne oldu sana sesin değişik? Yorgun gibisin" bana doğru bakınca içim titremişti, babam. Yüce Zeus korkuyordu 'aman tanrım' dedikleri bu olsa gerek. "Neden korkuyorsun?" Der demez kapı çaldı. Babamın gür sesi "Meşgulüm" demişti.