Sparta

332 21 4
                                    

Kendini tanrı sanan bir avuç gerizekalı insanları yenmek o kadar zor olmasa gerek. Gerçek tanrıyı gösterirsen neyin ne olduğunu anlarlar.

Sinir olmanak elde değildi ki! Düşünün bir insan kendine tanrı diyor ve bir avuç budala inanıyor.

Ne bir özelliği var nede gösterge, insanlar neden bu kadar aptal? Her şeye körü körüne inanmaları neden bu kadar kolay.

Neden bir sürüye ihtiyaç duyuyorlar? Tek başlarına neden savaşmıyorlar?
Neden inandıkları şeyleri terk ediyorlar.

Hiç bir zaman anlayamayacağım. Etrafıma bakındım, burada askerler o kadar zor şekilde yetişiyordu ki! Lanet edilesice, zorluklar.

Acımadan birbirlerine vuruyorlardı, en kötüsüde bunlar ailelerdi. Küçücük çocuklar bile en iyisi olmak için savaşıyordu.

Herkes bir şeyin peşindeydi ve bırakıp gitmezlerdi.

Bir daha baktım o muhteşem acı veren kan izlerine, kiminin ağzından kiminim burnundan geliyordu.

Elleri hep kan revan içinde askerler. Yüzleri acı içinde iyi olmaya çalışan insanlar.

***
"Resfi öyle değil, öyle yaparsan göğüs kafesini kırdırırsın" bana bakıp anlamsızca baktı. Güldüm.

"Bak şimdi duruş çok önemlidir, eğer duruşunda bozukluk varsa tek tekmeyle kafesin kırılır ve nefes alamazsın. Benim yaptığım duruşu yap ve soylediklerimide"

Sağ ayağımı arkaya koyup yan tuttum ve solu önüne aldım nefesimi tuttup karnımı sertleştirdim. Elimi belime koyup gözlerimi kapattım.

"Bana vurmak ister misin?" Nasıl tepki verdiğini göremiyorum fakat çaresizim diye vuracaktı.

Karnımın sağ tarafına vurduğunda gözlerimi açtım.

"Gördün mü sarsılma bile yok, şimdi sen yapıcaksın" gülerek kafasını salladı. Pek konuşkan değildir bu yüzden sesini duymak zordur.

"Sağ ayağını arkaya al ve yan tut, solu onun önüne dik koy ve nefesini tut karnını içine çek sinir uçlarının karnını sertleştirmesini sağla" bu bur tekniktir. Karın kasların yetkiyi alıp sertleşir.

"Tamam, vur" sesi hazırım demişti.

Yavaşça karnının sol tarafına vurdum.
Gözlerini açıp bana baktı.

"Hiç acımadı ama bu?" Dudak büzüp güldüm.

"Kendini sıkıyorsun bu yüzden sinir uçların kapanıyor ve acıyı hissetmiyorsun. Bu duruşu bütün arkadaşlarına öğret ve kaptan sensin" göz kırptım ve gülmesine şahit oldum.
"Sen daha iyi öğretirsin, ama ben bu görevi alıyorum tanrıçam" yanımdan hızla uzaklaşıp arkadaşlarının yanına gitti.

***
Hava karardığında Leonidas yanıma gelmişti. Sinirli olmasa gerek sık sık güldük ama sorunları vardı. Anlıyordum. Şuan balkondan şehire bakıyordu. Sormakta çekinsemde sordum.

"Leonidas sorunun ne?" Bana dönüp kaşlarını çattı. Sakın bana bir şey yok deme sakın.

"Kahin, savaşı kaybediceğimi söyledi ve canımı sıkıyor. Tanrılar yanımda olmayacakmış" güldüm 'hee' de geç demek istedim.

"Tanrılar yanında olmayacaksa neden yanındayım? Leonidas kendi canını kendin sıkıyorsun" kedere büründü yüzü.

"Sen varsın ama başka biri yok sadece sen" odamdan çıkıp gitti.

Evet sadece ben vardım, ve ben tek tanrıyım. Tek ne yapabilirim? Belki bir çok şey ama her seyi değil.

***
"Baba lütfen, sana yalvarıyorum ona ve halkına yardım et" Şuan boynuma kılıç savrulsaydıda şunu yapmasaydım.

Bütün tanrılar bir Zeus'a bir bana bakıyordu. Hera'nın gozlerini oymak istiyordum. O nasıl bakış pislik.

"Athena en son buradan asla asla diyerek çıkmadın mı? Ne işin var şimdi burada birde yalvarıyormuş, Leonidas'a mı taktın kancayı?" Poseidon kızarmış gözlerle bana bakıyordu.

İnandı mı Yoksa?

"Kapa çeneni hera! Tekrar tahtına oturursan yanında oluruz kızım" Hera'nın çenesini kapatmasına mı sevineyim yoksa yanımda olacağına mı?

"Bütün tanrılar istisnasız yanımda olursa tekrar otururum, tabi hera gelmesede olur" herkes kahkaha atmaya başladı.

"Hey! Ben ona laf sokunca neden kimse gülmüyor?" Herkes bir daha gülünce bende güldüm.

ATHENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin