ATHENA

Harika

Her şey biteli tamı tamına bir hafta olmuştu. Herkes mutluydu tabi herkes dediğim sanırım benim. Bunu düşününce yüzümde bir tebessüm oluşuverdi. Çünkü aslında hiç kimse mutlu değildi. Başta babam Hera yüzünden biraz sıkıntıdaydı diğer mutsuz olanımızda Hephaistos, o da Afrodit yüzünden hüzünlüydü. Ares her zaman olduğu gibi kaba davranışlarına devam ediyordu. Üstelik Afrodit gibi biri nasıl öyle biri ile birlikte olabilirdi onuda anlamış değilim. 

Atina'da her şey güzeldi ama son bir hafta yani Kronos gittiğinden beri Kampta işler biraz daha rayına girmiş ve sıkı çalışmaya başlamışlar. Aslında bu sıkı çalışma hoşuma gidiyordu ama Annabeth o kadar yoruluyormuş ki odasına girdiğinde direk uyuyormuş. Bunları Percy babasına anlatıyor ve sonra benim kulağıma geliyor tabi. gülümsedim ve elimdeki kitabı kapatıp yerine bıraktım. Evet kitap okuyordum ve birazcık kendimle dedikodu yapmak istedim. Poseidon deniz altındaki canlıların yaşlarını kontrol edip av zamanları gelenleri salıyordu. Evet canlıların yaşlarını kontrol ediyordu çünkü üremeleri önemliymiş. Evet önemlidir ama neden kendin yapıyorsun ki? Tabi onun işi deniz ama neyse konuştukça kötü hissetmeye başladım yani bencilce. Etrafa baktım çok dağıtmıştım her yeri yani her yerde kitap ve kağıt vardı. Neden bu kadar dağıldığını düşündüm ve kalkıp etrafı toparladım. Şimdi dışarıya çıkıp kontrol etmem gerekiyordu ama birazcık terasıma çıktım ve dışarıyı izledim. Yeni bir kehanet istemiyordum biraz huzur güzel gelmişti ve sanırım huzur bağımlılık veren bir şeydi. 

Öylece dışarıyı izlerken neler atlattığımızı ve neler yaşadığımızı düşündüm. Ne kaldı zaten geriye bir sürü hatıradan başka. gülümsedim ve kendime şarap doldurdum. Herkes bize o kadar güveniyordu ki her şeyin hakkından gelebiliriz gibi ama aslında işler o kadar kolay olmuyordu. Her seferinde biraz daha zorluklarla karşılaşıyorduk, o kadar zor oluyordu ki bazen kendi parçandan bile vazgeçebiliyordun. Birde mantıklı bakınca bir sürü şey için birazcık kendinden bir zarar gelmeyeceğini düşünüyorsun ama o birazcık kendin seni sen yapan bir şeydir. Daha önce pişmanlık duygusunu çok az tattım ama pişman olduğun şeyle hem mutluysan buna ne denilebilir ki? Sonuçta gönlün razı geldiyse sende bu acıyı kendinle baş başa çekersin. şarabımı yudumladım ve gözlerimi kapattım. Gözlerim kapalıyken her şeyi daha iyi çiziyordum aklımda. Bazen her şeyin bir oyuncak olmasını istiyorum her şeyi benim yönetmem gerekiyor gibi. Bazen o kadar mantık dışı şeyler yapıyorlar ki canımı çok sıkıyorlar.  Arkamdan bir çift kol hissedince gülümsedim ve gözlerimi açmadan yaslandım. Bu kollar çok mu güvenliydi? yoksa ben mi öyle düşünüyordum. ''Ne o? Bebeklerimizi mi düşünüyordun?'' güldü ve gözlerimi açıp poseidon'a döndüm. ''Hayır seni nasıl kuklam yapabilirim onu düşünüyordum'' ikimizde sesli gülmüştük. ''Ben zaten senin kölenim Athena buna gerek yok'' ellerimi tutup öptüğünde şeyi düşündüm. Ne zamandır bu kadar romantik olmaya başlamıştı. Sarıldım ve sırtını okşayıp kafamı yasladım. ''Hadi seni yüzmeye götüreceğim'' elimi tuttu ve çekiştirmeye başladı.