ATHENA

Toplantı odası

Ahh! Zeus yine başını belaya sokmuş olmalı yine toplandık bakalım neler çıkacak. Herkes burada kesin bir sorun vardı. Söze başladılar hemen hemen herkes başka sesler çıkarıyor. Zeus söze girdi "Melezlerin başı beladan kurtulmayacak böyle giderse" ne demek istiyordu pek anlamadım ama kafamda milyonlarca soru hemen atladım "Nasıl yani anlamadım yine ne oldu kalkan mı sorun çıkarttı" Dediğimde herkes yüzüme baktı. Şuan kendi yüzümü görebilseydim iyi olacaktı.

Zeus "Kehanet geldi ANNABETH VE PERCY gitmek zorundalar" şaşmıştım kızımın bu kadar başarılı olacağını düşünmemiştim ben kadar iyiydi bütün kehanet ve görevlerde ismi geçiyordu aslında bundan hoşlanıyorum ama başına bir şey gelmesinden korkuyorum. Uzun bir sessizlik ve ben "Peki o zaman o kehanet gerçekleşecek ama onlara yardım etmeliyiz bu sefer" herkes kafasıyla onaylanmıştı bu görev zordu. Ölebilirlerdi onlara yardım etmemiz kolaylık olurdu onlar için Poseidon ve benim içimde rahat ederdi. Tabii onların çocukları gitseydi göreve ortalık yıkılır...

Toplantı odasından herkes teker teker çıktı sadece ben Poseidon Zeus Hera kalmıştık Hera'yı sevmiyorum ama katlanmak zorundayım... Zeus bana baktı Poseidon'a baktı bir kahkaha kopardı "Neden ne oldu" dediğimde "iki düşman çocukları aynı görevde ve en iyi arkadaşlar yetmez mi" dedi ahh çok haklıydı Percy ve Annabeth çok iyi anlaşıyordu. Poseidon "Bence çok iyi arkadaşlar birbirlerini koruyorlar gözüm arkada kalmayacak Annabeth iyi bir savaşçı annesi kadar Percy'i canı pahasına koruyacaktır" aslında haklıydı birbirleri için kaç kere ölümden dönmüşlerdi. Aphrodite "Ahh bunların içine kesinlikle aşk tohumcukları serpiştirmek gerek" dedi ahh kesin kızardım çok sinirlendim "Canım, böyle bir şey yapamazsın!" Sesim tehditkar çıkmıştı. Poseidon "Vede yapmamalısın denge bozulur" çok bilir kendisi hızlıca çıktım gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Ve merdivenleri hızlı hızlı indim baykuşum geldi. Koluma kondu acıkmıştı sanırım biraz rahatladım ve solucan verdim ona nasıl acıkmış onunla konuşurken rahatlıyorum. Bana iyi geliyordu. Sonra Annabeth'in baykuşu aklıma geldi ve onu'da beslemek istedim çağırdım. Hemen geldi tabi ki benim baykuşum kadar büyük değil ama o'da çok şeker hemen onun karnını'da doyurdum. Artık sakinim birden Hermes ışınlandı yanıma oturdu "Bence büyütülecek bir şey yok" dedi sen çok biliyorsun sanki "kızım için iyi olabilecek şeyleri benden daha iyi mi bileceksin" çıkmıştı ağzımdan aslında bunlar seçilmiş kelimelerimdi. "Tabi ki bilemem ama bence iyi bir çift olurlar" ne diyor bu hala devam ediyor " Susacak mısın yoksa susturayım mı?" Bana bunalmış gözlerle baktı ve kalktı "Sen kaybediceksin onlar aşklarıyla kazanacak bak gör" son sözlerinin bunlar olmasını ne kadar isterdim ama ölümsüz yani yapacak bir şeyim yok. Ama yinede öldürme özelliğim olsaydı Hera'yı öldürürdüm tabi ki diğerleriyle sorunum yok. İnsan'ın dolum noktası vardır benim bu dolum noktam fazla geniş değildir. Hemen kızarım ve sinirlenirim. Yukarıya çıkmak için eteklerimi topladım ve kalktım merdivenleri çıktım yavaştım aslında hemde çok yavaş düşüncelerim vardı. Beni bırakmamıştı düşünceler Annabeth ve Percy nasıl olur olmaz tabi ki bu ilişkiye karşıyım. Odalar sanki üzerime geliyordu sıkılmıştım aslında dışarıya çıkıp suya denize atlamak istiyordum aslında yapsam belki iyi gelirdi. Bacaklarımı suya soktum suyun soğukluğunu ölçtüm soğuktu ama birden ısındı sanırım Poseidon suya gireceğim anlamıştı ve suyu bana göre ayarladı düşman olsakta o iyi birisi ben fazla yargılıydım sanırım oyalanırken sanki birisi bacaklarımdan birisi aşağıya çekmişti. Tabi ya Poseidon oyun oynuyor yüzeye çıktığımda "Tamam oynayalım ama boloncuk göndermelisin" Boloncuk nefes almamı sağlayacaktı. Ve boloncuk geldi hemen başımı içerisine soktum kafamı suyun altına soktuğumda hemen altımda Poseidon duruyordu.

Güldü güldü bidaha güldü ahh yüzüne vurmayı isterdim ama biliyorsunuz ki suların efendisi kendisi boloncuğumu alırsa nefes alamam aslında ölmem ama nefessizlik zor. Bende ona bi gülücük bahşettim ve bana dalgalar atmaya başladı bende avcumun içiyle ona su atıyorum. Eğlenceli aslında ama işte bazen ayrı düşünmek gerek herkes geleceğini düşünmeli onunla kavga etmeyi ben istemezdim ben barış tanrıçasıyım savaş' ta ama o savaşı düşmanlığı ben istememiştim. Şu halimize bakılırsa o'da istememişti ama benim Atina şehrini almam gerekiyordu yapacak bir şey yok. Ben bu düşüncelerle boğuşurken o hala dalga atıyordu üstüme "Athena iyi misin ? " ah bunu bana soran az kişilerden birisi oydu başımla onayladım " Yeni başlıyoruz Poseidon bu başlangıçtı" hahaha üstüne çıktım ve onun gözüne gözüne su atıyorum tabi onun icin bir sorun yok...