Kronos yavaş yavaş hemde parçalanarak sandığa girdiğinde Hera sandığın kapağını kapatmıştı. ''Bu çok kolay oldu'' sözlerin sahibi kayanın üzerinden yanıma atladı ve tabi ki her zaman ki gibi Ares...
Herkes dağıldılar ve sandığı'da götürdüler. Poseidon ve çocuklarımız ile kalmıştık. ''Geleceklerini düşünmemiştim'' Annabeth bana baktı ve güldü. ''Sadece sen olsaydın kendi kıçlarını kurtarmaktan başka bir şey düşüneceklerini söyleyemezdim ama tabi bu iş onlara da pek yaramazdı'' Gülümsedim ve Poseidon'a baktım. ''E o zaman biz Atina'ya dönelim işimizi halledelim'' göz kırptı ve Percy'e bakarak güldü. Bu sanki imalı bir gülüş ve göz kırpıştı. Şuan anlıyorum sankisi biraz fazla oldu. Kendi kendime gülümseyip Poseidon'un koluna girdim ve çocuklara baktım. ''Sizi kampa bırakmalıyız ve teşekkür ederim yani yanımda olduğunuz için'' Evet bir Tanrı olabiliriz ama gelmek için tek sebepleri yaşamlarının tehlikede olduğu değildi. Öyle düşünmekte haklıydım çünkü Annabeth bana çok güzel bakıyordu. ''Her zaman'' percy'e döndüm ve onu unuttuğumu farkettim yani bakışlarımın sadece Annabeth'e odaklanmış olduğunu o arada anladım. Annabeth Percy'in elini tuttu. ''Bizi Kampa bıraksanız iyi olur'' Poseidon'a baktım ve çocukları gönderdim. Güldü ''Şimdi sıra'' beni kucakladı ve sarıldı. ''Hayır daha tam evlenmiş sayılmayız canım'' bana bakarak Atina'ya ışınlandı. ''Bence tam olarak evlendik bebeğim'' Kendimi yatakta bulmamla gülmem bir olmuştu......
SÖRRY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATHENA
General Fiction"Ben Zeus' un en sevdiği kızıyım, Ben bilgelik, Strateji, Zeka Tanrıçasıyım"