ATHENA

Sahiplenme

''Tabi ki hiç bir şey olmamış gibi davranmayacağız. Sen benimsin'' Karanlık olmayan uzun bir boşluk. Elimi tutunca kendime gelmiştim. Gözlerine baktığımda eski Poseidon gözlerimin önündeydi. 

Eskiden yani Atina olayı olmadan önce gerçekten bir sevgiliydik. Biz onunla iyi bir ikiliydik, iyi bir arkadaştık ama işte yollarımız ayrıldı. 

''Athena kabul et beni seviyorsun! Biz biriz, biz tekiz'' Gözlerinin içine baktım. Ne olacaktı sevsem ne olacaktı? Ben yemin ettim bakire kalacaktım. O beni böyle sevemezdi. 

''Poseidon sevmiyorum. İnkar etmiyorum sevmiyorum diyorum. Bunun eğrisi doğrusu bu unutma'' Ellerimi çekip geriye çekildim. Kalemimle oynamaya başladım. Çevirip duruyordum. Aslında sinirden veya huysuzken yapılırdı bu iş.

Dalmış gitmişken Poseidon'un iç çekişini duydum. Sonra kendimi duvarda bir biblo gibi buldum. Kollarıma yapışmıştı. Beni duvar ve arasında sıkıştırmıştı. 

''Seviyorum diyorum kalem çeviriyorsun! Belkide insanların küstüklerinde yaptıkları şeyi yapmalıyım.'' O kadar sıkı tutmuştu ki! Kurtulamıyordum. Aslında ne yapacağını merak ediyordum, yoksa kurtulurdum. 

Yüzüme doğru yaklaşınca ne yapacağını anlamıştım. Geri çekilmek istemiyordum hatta deli gibi sevişmek istiyordum. Dudakları dudaklarımı okşayınca ne geri çekildim ne karşılık verdim. Bir kaç küçük öpücükten sonra karşılık vermem için öpüşleri sertleşti. 

Karşılık veremezdim ki! Sevmiyorum dedim. Sevmiyorum. 

En sonunda dudaklarımı araladım ve öpüşüne karşılık verdim. Elleri bir belimde bir kalçalarımdaydı. Ellerim saçlarına gitti. Öpüşleri sürekli daha'da derinleşiyordu. Saçlarını çekip kendimi ona yakınlaştırdım. Duvardan ayrılıyorduk ki! Kontrolü eline alıp tekrar duvara gittik. 

Bacaklarımı beline koyup beni masanın üzerine oturttu.

''Bu yaptığımız çok çılgınca bence'' lafıma devam edemeden beni tekrar öpmüştü. Bu sefer elleri her yerimdeydi. Hoşuma gitmesi gerekmez miydi? Zevk almam gerekmez miydi? Ondan uzaklaşıp masadan indim. 

''Bu olmayacak Poseidon!'' Anlamsızca yüzüme baktı. Niye öyle bakıyordu ki?! Biraz önce beni baştan çıkarmıştı. Odadan çıkıp Sütunların arasından koşmaya başladım. Ellerim dudaklarımda geziyordu. 

Lanet olsun! Biraz önce ne yapmıştım ki ben! Ne yaptığımı sanıyordum ki?! Onunla birlikte mi olacaktım! Aman tanrım! Düşünsenize masaya geldik ve beni orada becerecekti. Bunları düşünürken önüme kılıç düştü. 

Sağıma soluma baktım ama hiç bir şey yoktu. Arkamdan çıtırtı duyunca kılıcı alıp arkama döndüm. Lanet olsun! Kronostu! 

''Athena zalimsin, demek seninde zayıflığın varmış'' Eliyle Poseidon'un cansız bedenini gösterdi. Söylesene ne yapmalıydım? 

''Beni olimpos'a gizlice sokarsan o senin olur'' HAH çok beklerdin! Kılıcı öne sallayıp hamleyi başlattım. Bunun zaman durdurma işi bize yaramıyordu. Elinde massive kilij vardı. Bende ise Long Sword vardı. Lanet olsun  o kılıç bir mükemmeldi. 

Yalman tarafını Kronos'a savurdum. Tam eğildiğimde kafamın hizasında kılıcı geçti. Hissetmiştim. Bir kaç darbe daha yaptığında kendimi çaresiz hissediyordum. Çok güçlüydü. 

Sinirlenmiştim çünkü kolumu  mahmuz tarafıyla kesmişti. O güçle kılıcı bir sağa birde yukarıdan kafasına indirdim ama bunları savuşturmuştu. Tekrar saldırıya geçecekken biraz bekledim o saldırsın diye ve saldırdığında bacaklarından takla atıp düşmesini sağladım ve karın boşluğuna kılıcı sapladım. 

Kronos yok olduğunda Poseidon havadan sertçe düşüyordu ki altında yatak olmasını düşündüm. Yatağa düştüğünde uyanmıştı. 

''Ne oldu öyle?'' Yatakta doğruluyordu ki üstüne bindim. 

''Bir şey yok'' kucağında yerimi aldığımda onu öptüm. Ben öptüm inanamıyorum... 

Medya'da Athena ve Ares var. Gelecek bölümde bu fotoğrafı anlayacaksınız... Kısa oldu kusura bakmayın, bilmiyorum bu bölümü'de beğenmedim. :D ♥ ♥ ♥ Sizi seviyore ☻ Biraz sapık oldu galiba ama ileriye gitmedim dua edin :D