ATHENA

Dünya

Nasılda dikkat çekiyordu o kıyafetleriyle, kendini kaptırmıştı. Kızların biri gelip diğeri gidiyordu, bende kenara oturdum. Gece yeni başlıyordu sanırım, çok içmişti ve gidişatı gidişat değildi uyarmak istedim ama izin verdim. bir kaç saat geçtikten sonra herkes yavaş yavaş ayrılmaya başladı, Sean yanıma geldi. ''- Athena ben şurdaki kızlarla gidiyorum haberin olsun gece daha bitmemiş.-'' kolundan tuttum ''-Sean dönmemiz gerekiyor, izin almadık daha fazlasına göz yumamam.-'' ters ters baktı ''-Athena sen git, kalbini kırmak istemiyorum. o kızlar beni bekliyor ve gece uzun.-'' ne dediğini bilmiyordu evet evet bilmiyordu. ''-Sana şuan arkadaşın olarak değil ATHENA olarak söylüyorum dönüyoruz.-'' gitmeye başladığında kolundan tuttum. ''-Şuandan sonra sana acımam Sean arkadaşım olarak değilde başka türkü karşında olup sana ceza vermek istemiyorum, ki benim cezalarım çok ağır olur bilirsin.-'' elimden kurtuldu ''-umrumda değil Athena, ilk defa böyle bir şey deniyeceğim ve denemek istiyorum buna engel olma-'' kafamı salladım ve olimposa döndüm, sinirliydim. Odama girdim, uğraş aradım buldum. zaman zamanı, saat saati kovalarken kapım çaldı. ''-Gelebilirsin-'' içimden hangi zeki bu saatte gelir diye geçirmedim değil. Sean gelmişti, yıkık bitkin bir şekilde ''-Athena özür dilerim, affet beni. Çok aptalca davrandım, seni kırdım.-'' kırmamıştı, beni kimse kıramazdı benim zaaflarım yoktu. onu dinlemeye devam ettim, neden saçmalıyordu neyin peşindeydi. ''-Tama. Bilirsin yüce gönüllü biriyim, seni affediyorum ama benim yardımcı olmak istemiyorum artık. Afrodite'nin yardımcısı olarak devam ediceksin yarın. Ayrıca senin yüzünü görmek istemiyorum ve sana bir yasak bir daha Dünya yüzü yok. saçmalıyorsun çünkü, kadınlar geçicidir bunu hiç bir zaman unutma zaten bunu Afrodite sana çok güzel anlatır. Sana artık kolay gelsin, benim yanımdan sürüldün.-'' bana baktı çaresizdi kabul etmezse neyin olacağını çok iyi biliyordu. Aslında ona iyi bir görev verdim, düşünsenize Ares'e verdiğimi benim yardımcım diye hergün döverdi bu ona kıyağımdı. Sean'ın gittiğini sandığımda dudaklarımda bir baskı hissettim. Ne olduğunu anlayamadım, sendeledim. Sean'ın olduğunu gördüğüm gibi kafasına fazla sert olmayan bir yumruk attım. Geriye düştü ''-Athena, ben seni seviyorum. Tamam sen Aşk nedir bilmiyor olabilirsin ama ben biliyorum. sen beni sürdürürsün diye söylemedim, yanında kalmak için. Ve şimdi sen beni, kendinden uzaklaştırıyorsun. Uzak kalmak istemiyorum.-'' Öylece baktı gözlerime, ben sevgi nedir biliyordum beni neden bu kadar kalpsiz yaparlardı? Ben sevgiyi, Aşk'ı biliyorum diye bağırmak istiyorum bazen. Sean bana bakarken düşünme fırsatım oluyordu. Onu uzaklaştırmak mantıklı olsada, onunda duyguları vardı seviyordu ve sevgisinden uzak kalmak çok zor bir şeydi bunu ona yaşatmak istemiyorum. ''-Kalabilirsin Sean ama bir daha böyle bir şey yaparsan eğer, bir daha yüzüne bakmam. Bu mantıklı bir karar değil biliyorum ama seni sevginden uzaklaştırmak istemiyorum.-'' Güldü, ne kadar ahmaktı. Sinir olsamda sesimi çıkarmadım. Yeni gün başlamıştı, Sean gülüyordu kahvaltı getirmişti. ''- Günaydın Tanrıçam-'' dik dik bakmaya başlamıştım eminim. ''-Ne bu ? ziyafet mi var ? benim niye haberim yok. Önemli günlerde yeriz oda eğlencesine, ve yemek istemiyorum götür onları. ayrıca benimsemeyi bırakmalısın hoşuma gitmiyor Sean.-'' Kahavltıyı aldı ve çıktı. kırılmıştı, ama uğraşmak istemedim. Haritalar vardı masamda, hepsi Atina kentine aitti. Yan köylerimize saldırmışlar orta yol bulmayı denemedin değil ama istemiyorlardı bizde mecbur saldıracaktık. Planlarımı yapmıştım, Annabeth'i alıcaktım yanıma böyle bir sefer için hazır mı merak konumdu. Ona özel Hançer yaptırmıştım, severdi ben gibi eminim. Aslında bilmiyordum sevmezse diye düşündüm.  Sonuçta hediyeydi kabul ederdi. Ona haber yollamıştım çoktan, baykuşumla.