Bir ay sonra
Herkesin her şey düzelmiş gibi davranmalarına inanamıyordum. Bütün tanrılar o kadar umursamazken ben neden böyleyim? Ben neden zeka tanrıçasıyım? Keşke aptallık tanrıçası olsaydım, düşünsenize gece olduğunda hiç bir şey hatırlamıyorsun falan. Kısacası öyle olsaydım kesin aptallıkta doktora yapıp profesyonel aptallık yapardım. Kendimi gülmemek için zor tuttum. Arkamdan ayak sesleri geliyordu, döndüğümde meymenetsiz yosun beyinli birini gördüm. Bu tabi ki Percy değildi babasıydı.
"Bak özür dilerim, anlık bir şeydi" kafamı salladım.
"Lütfen böyle yapma" dudaklarımı büzdüm, cevap vermeyecektim. O kazanmayacaktı.
"Athena bunu yapma! Acı çekiyorum, kalbim sensen uzak durdukça yanıyor. Bir şey hissedemez oldum, artık yaralarımı su bile sarmıyor. Benim yanımda olman gerek, bunu neden yaptım bilmiyorum ama şunu iyi biliyorum. Beni affetmen lazım çünkü ben seni deliler gibi seviyorum. Bak söz veriyorum okyanus beni alsın bir daha böyle bir şey yapmayacağım"
Yutkundum. fazlaydı bu, hemde bana bunu yapmışken.
"Cevap ver!" Bağırarak konuşuyordu. Ne yani insanlar gibi bağırarak mı anlaşacaktık. Sesimin düzgün çıkması için genzimi temizledim ve ona yaklaştım."Sen beni hiç sevmedin" her hecenin altını basa basa söyledim. Konuşacakken parmağımla susturdum ve devam ettim.
"Sen sevdiğini sandın ve beni kör ettin, Afrodit'te bunu bana gösterdi. Ve şimdi sana söylüyorum, ben her kavga ettiğimizde seni sevdim, daha çok sevdim canımdan can sanıp sevdim. Şimdi bana ben seviyorum diyorsan sana şu şartı koyuyorum. Bakirlik yemini et, ve ben sana güvendiğimde benimle bozarsın" yürümeye başladım. Bütün sözler ağzımdan dökülüp gitmişti. Bakirlik fikri aklıma iyi gelmişti, benim olmasa bile başkasının olması beni deli ederdi.***
İki saat sonraHerkes toplantı odasında toplanıyormuş, ne kadar gitmek istemesemde zorunlu falan dediler. Tanrı kıyafetleri yerine, insan kıyafetleri giydim ve toplantı odasına gittim. Tahtıma oturup bakınmaya başladım. Afrodit bana bakıp gülüyordu. Gülüşünde seni alt ettim diyordu resmen, al parçalara ayır. Yosma.
Bütün tanrılar geldiginde, Poseidon konuşmaya başladı."Styx nehiri beni alsın ki artık bakir bir tanrı oluyorum" gözlerimi fal taşı gibi olmuştu. Bunu yapabileceğini bilmiyordum.
"Ve Artemis, sadece kızlar biliyorum ama sanada yemin etmem gerekiyormuş. And içerim ki Athena'dan başka bir kadınlar Bakirliğimi tehlikeye atmayacağım" Artemis bana bakıp gözlerini kıstı.
"O senin gibi değil poseidon, o doğduğundan beri bakire ve seninle bozmayacak!" Poseidon'un çenesi kasılmıştı.
"Sakin olun, o artık bakir bir erkek nehire girmiş olmalı. Zaten benim yeminimi bozma gibi bir düşüncem yok" Poseidon inanamaz gözlerle bana bakıyordu. Artemis gülümseyerek yerine oturdu. Afrodit salak der gibi bana bakıyordu. Hera tam bir inek gibi soluyordu. Çekemiyorlar biliyorum zaten ama bu kadarı fazlaydı. Gülüp ayağa kalktım.
"Toplantı bitmiş olmalı, bitmediyse siz halledersiniz gerisini" odada ki şaşkın gözleri geride bırakıp yürümeye başladım. İnanılmaz derecede yan çizdim.
"Orda dur!" Birden olmayan kanım çekildi sandım, tabi ki şaka, gülümseyip arkamı döndüm.
"Ne yaptığını sanıyorsun?" Gıcık.
"Daha ilk günden uçkurunu mu düşünüyorsun" aniden bana sarıldı.
"Gerçekten sana asla kavuşamıyacağımı düşündüm ama orada söylediklerin sadece ağız dolusuydu. Uçkur meselesi değil mesele sensin"
"Ben sana yalan söyleyecek kadar sevmişim demek"
"Bende senin dediklerini yapacak kadar sevdim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATHENA
General Fiction"Ben Zeus' un en sevdiği kızıyım, Ben bilgelik, Strateji, Zeka Tanrıçasıyım"