Poseidon'un ağzından...
Ben öylece durup Ares'in Athena'yı öpmesini izliyordum. Çaresizlik buydu, bir şey yapamamazlık buydu. Eğer Athena mı? Percy mi? diye sormasalardı. Kesinlikle Ares'i öldürürdüm. Benim olana el sürdü ama hepsi Zeus'un işiydi. Kızının benimle olmasına hep karşı koymuştur zaten.
Athena... Güzel yaman tanrıçam. Gözlerinin ışığında kaybolmuşum. O kadar uzaktı ki bana, ne kadar yabancıydı. Onu sadece bakışlarından yakalıyordum. Yoksa hisleri veya davranışlarıyla ele verilecek tek yanı yoktu.
En sonunda dayanamayıp izlediğimiz ekranı kırdım. Zeus sinirlenmiş olsa bana kötü kötü bakardı.
''Sakin ol Poseidon! Şimdi Kronos olayını'da yutarsa cezasını kendi ellerimle vereceğim'' ne kadar acımasızdı. Kendi kızına neler yapmayı planlıyordu.
Başından beri Ares değildi kılığımda ki, bendim ama sonra gözlerimi bir açtım. Afrodit'i kollarımda buldum. Her şeyi öğrendiğimde çok geçti. Bir şeyde yapamıyordum. Öylece izlemekten başka ne yapabilirdim ki!
Percy'den vazgeçmekte çok zordu. Athena boylu boyunca zordu. Onunla bir geleceğimiz olmasa bile ondan vazgeçemezdim. Küçük tanrıçam.
Kronos geldiğinde Ares cansız öyle havada asılıydı. Ares dediğime bakmayın bendim. Kısa bir süre içinde Athena Kronos'u alt etmişti. Her şeyi ne kadar iyi planlamışlardı. Bunu gerçekte yapacak olsalar asla Athenasız yapamazlardı.
Parçalandım... Athena Ares'in kucağına oturup onu öptüğünde parçalandım. Gözlerim dolmuştu. Lanet olsun! beni öpecekti o şimdi, Where is the adalet?
Ares kendi haline dönüştüğünde Athena kıpkırmızı olmuştu. Ares'i bir güzel patakladıktan sonra hatta elini kestikten sonra Olimpos'a ışınlandı.
***
Her şey bittiğinde Athena bana bakıp gitmişti. Canım yanıyordu. Beni'de onlarla birlikte sanıyordu. Ama öyle davranmak zorundaydım. Kalbim sızlıyordu. Onu öylece öpmesine izin vermiştim. Lanet olsun.
Afrodit bana bakıp sırıttı.
''Sevgilin seni ardına bakmadan terk mi etti? Poseidon onun aşkına inanmıyorsun değil mi? O bir kobay faresi'' Pislik sürtük.
''Sen kendine bak! Söylesene Olimpos'ta yatmadığın erkek var mı? Kendini becertmeye mahkum birine tapmaktansa, beni sevmeyen birine taparım!'' Bağırarak söylediğim sözler karşısında Ares ayağa kalktı.
''Kapa çeneni Denizlerin tanrısı, burada deniz yok. Deniz yoksa senin tanrılığında yok" Küçük havuzdan suları çıkarıp Ares'i içine aldım. Tam boğulacakken serbest bıraktım.
"Su her yerdedir, suyun olmadığı yerde yaşam yoktur!" Taht odasından çıkıp Atina kentine ışınlandım.
Athena'nın odasına doğru gitmeye başladım. Özür dilemeliydim.
Kapıyı tıklatmadan açtım. Athena yüzünü göremediğim biriyle öpüşüyordu.
"Athena" sesim kısık ve boğuk çıkmıştı. Ağlayabilirdim ama hakkım yoktu. Ares'le olanlara göz yumduktan sonra yoktu.
Şimdi kendini tatmin etmek için mi biriyle öpüşüyordu. Lanet olsun!
Athena bana baktığında onun Sean olduğunu anladım. Sean Athena'yı çok seviyordu.
"Ne işin var odamda?" Kızgınlıkla söylediği sözler miğdemi bulandırmıştı.
"Sean çık odadan" resmen kükremişim. Sean çıkınca Athena'nın koluna yapıştım.
"Lütfen onunla isteyerek öpüşmediğini söyle lütfen" gözlerine baktığımda anlamıştım.
İstiyerek değildi. Sıkı sıkı sarıldım.
"Özür dilerim. İzin vermemeliydim. Özür dilerim. Her şey için özür dilerim. Athena inan bana Percy'le tehdit ettiler. Özür dilerim. Mert olup seni seçemedim. Özür dilerim. Duygularıma sadık olamadım" Beni geriye itti ve gözlerime baktı.
"Ama her şeye izin verdin" arkasını dönüp yürümeye başladı. Camlara doğru gidiyordu.
"Lütfen beni affet" bana dönüp gülümsedi. Gülümsedi benim kadınım bana gülümsedi.
"Poseidon her şeyi kabullendim artık ama seninle olamayız. Affettim ama benden daha fazlasını bekleme" neden? Neden beklemiyorum.
"Athena lütfen bize bir şans ver" saçını geriye atıp olduğu yerde yere çöktü. Yanına gidip oturdum ve ellerimi tuttu.
"Belki denemeliyiz" başını omzuma koydu.
"Ben bizim aşkımız için ölürüm, gözlerine bir saniye daha bakabilmek için ölürüm. Günümüz bir olurda gidersem öldür, yılımız bir olurda gidersem öldür. Seni bırakırsam kalbim solsun, seni sevmezsem aklım solsun. Eğer benim olmazsan ölürüm, benden başkası haramdır öldürürüm"
Ellerimi sıkıca tutup iyice sokuldu."Eski küçük hallerime dönsem keşke o zaman daha kolaydı. Benden boy ve yaşça büyük hallerin çok güzeldi. Hani çiçek getirip 'seni seviyorum' dediğin günler. O zaman anlamak daha kolaydı. Çünkü kin nedir bilmiyordum, aşık olmak için yer bekliyordum" saçlarını okşamaya başladım.
Ne güzel kokuyordu benim olan kadınım.
"Belki kavga edebiliriz, küs kalabiliriz, birbirimizi üzebiliriz, mutsuz edebiliriz. Ana ne olursa olsun hep yanımda kal" Elimden tutup göl kenarına getirdi beni ve sandalyelere oturduk. Ateş yaktık. En güzel günüm....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATHENA
General Fiction"Ben Zeus' un en sevdiği kızıyım, Ben bilgelik, Strateji, Zeka Tanrıçasıyım"