/8/ACIMA! ACIMADIM../
Gözlerinin kıyısı olmak isterim yar...
Gölgesinde nefes alıp
Düşmek üzere olan damlalarını avuçlarımda biriktirmek
Renginde görmek yeryüzünü
Yer edebilmek yansımanda
Gözlerinin kıyısı olmak isterim yar...
Mahkûmu olduğum gözlerininSadece bir kıtasıydı bu gözlerine yazdığım şiirin. Bir alımlık nefes gibi kısaydı göz göze gelmemiz... Ben o kısacık an için yüreğimi dökerken o farkıma bile varmamıştı. Ben koca bir aşkın filizlerine yer vermişken kalbimde, o benden bi haberdi...
Acıyla uğurladığım kalbime gözleri yıldırım gibi düşerken, belime sarılan ellerinden kurtulmaya çalıştım. Deli gibi sarmak isterken bedenini, o anki isteğime gem vurup ayırdım gözlerimi gözlerinden. Denk gelmek için çabaladığım ve göremediğim için üzüldüğüm gözleri şimdi ise olur olmaz karşıma çıkıyordu. Her çıkışında bir kıvılcıma sebep olup yakıyordu yüreğimi. Bu adam sevdamdan habersiz tüketiyordu beni...
"Hoşgeldin kuzen"
Ayaz'ın sözüyle beni bırakan Boran boğazını temizleyip " hoşbuldum" dedi. Usulca yanından ayrılıp Ayaz'a doğru döndüğüm de mavi gözlerini öfkenin kapladığını gördüm. Başımı hafifçe önüme eğip yanına gittiğim de bana ters bakışlar atıp Boran'a doğru ilerledi.
"Sabah sabah rahatsız ettim ama dün gece telefonum burda kalmış"
Boran sorar gözlerle kızlara bakınca Sevcan "salondaydı, ben alıp geleyim" dedi. Başını sallayan Boran, Sevcan'ın gidişinden sonra bakışlarını bana çevirdi. Hemen ardından da Ayaz 'a. İkimizin arasında bir süre daha gidip gelen bakışları Sinan ağanın sesiyle son bulunca içimde tuttuğum bıkkın nefesi dışarı verdim.
"Hoş geldin Boran'ım"
"Hoş buldum dayı. Nasılsın?"
Boran, dayısının elini öperken Sinan ağa "şükür iyiyim oğlum" deyip sırtını sıvazladı. İkisi birlikte avlunun köşesine doğru ilerleyip divana oturduğun da Sinan ağanın Ayaz'ı görmemezlikten gelmesi dikkatimi çekmişti. Oğluna bir günaydın bile demeden Boran'ı alıp gidişi benim bile zoruma giderken, kimbilir Ayaz neler hissediyordu.
"Ayaz..."
Seslendiğim anda arkasını dönen Ayaz'ın buğulanan gözlerini gördüğüm de, bu tabloya oldukça içlendiğini anladım.
"Ne var?!"
"Hasta olacaksın böyle"
Sabahın bu vakitleri serin olduğu için hasta olmasını istemiyordum. Üstsüz bir şekilde karşımda duruyordu ve hasta olursa kolay toparlanamazdı.
"Sana ne olursam olurum!"
Ayaz'ın yükselen ses tonu Boran ve Sinan ağanın da dikkatini çekmişti. Bize baktıklarını farkeden Ayaz sinirle bana doğru gelirken Nazlı "seni düşündüğü için diyor abi" dedi. Tabi Ayaz'ın bunu anlamak gibi bir niyeti yoktu.
"O sadece kendisi için önemli olanları düşünsün, beni değil"
Sinirli bakışlarının eşliğinde yanımdan geçip giderken omzuma çarpmıştı ve söylenmeye de devam ediyordu.
"Yengem, bakma sen ona geçer birazdan siniri"
Nazlı'ya zorla tebessüm edip odama gitmek için arkamı döndüğüm anda göz yaşlarım akmaya başladı. Dışardan bakanlara göre duygusuz sayılabilecek ben, buraya geldiğimden beri olur olmadık zamanlarda ağlıyordum. Geneli Boran içindi fakat şu an ki Ayaz'ın tavrı yüzündendi. Ben gerçekten onu düşünmüştüm ama o görmezden gelip laf sokmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
General Fiction-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...