/45/GÖZ BEBEĞİM/
SON BÖLÜMÜNDEN BEŞ GÜN SONRASI ANLATILMAKTADIR...
Multimedyadaki parça eşliğinde dinlemenizi çok isterim...
☘☘☘☘
" Benim olmalısın... Onun değil... Bana bakmalısın! Bana gülmelisin! Dokunduğun ben olmalıyım! Sarıldığın ben!"
Revan'la ilgili hayaller kurmaktan vazgeçmeyen Boran, mırıldanarak sarfettiği cümlelerin devamını yanında oturan kuzeni duymasın diye getiremedi. Günlerdir nikah günü hafızasına kazınan anların acısını ağlayarak ve sabahlara kadar içerek çıkarmaya çalışıyordu. Evlendikleri yetmemiş gibi İzmir'e gitmişlerdi ve bu canını daha çok yakmıştı. Aynı konakta kalabilmek için verdiği uğraş boşa çıkınca kabına sığmadı Boran. Her gece soluğu şehrin tümünü görebildiği seyir tepesinde aldı. Şansına isyan ederek geçirdiği birkaç günün sonunda Revan geri dönmüştü fakat bu seferde nişanlısı Asya istemiyor diye konaktan ayrılmak zorunda kalmıştı. Zaten kaldıkça daha çok acıyacaktı kalbi. Revan, Ayaz'a her gülümsediğinde nefesi kesiliyor, öfkesi can almaya zorluyordu onu. Eninde sonunda o da olacaktı çünkü istediği olmazsa zorlamaktan vazgeçmeyecekti ve Ayaz'ı canından etmeyi dahi göze almıştı artık. Sevgisi çoğaldıkça özlemi büyümüş, öfkesi gözünü karartmıştı.
" Bence vazgeç Boran!"
Kuzenine göz ucuyla bakarak birasından birkaç yudum alan Boran, şişeyi daha sıkı kavrayarak dudaklarından uzaklaştırdı. O Ayaz'ı öldürmeyi düşünürken kuzeni yaptığı plandan vazgeçmesini söyleyince alayla gülümsedi. Geri dönüşü yoktu, anlamıyor muydu? Bir an önce Revan'a kavuşmalı aynı ortamda nefes alarak hayallerini gerçekleştirmeliydi.
" Bak sevmene bir şey demiyorum. Gönül bu kime ne zaman düşeceği belli olmuyor ama kız hem evli hem de düşündüğün şeyi yaparsan canından olabilir!"
" Öyle bir şey olmayacak!"
Revan ve Ayaz'ı ayırmak için yaptığı plandan kuzenine bahseden Boran söylediği şeyler yüzünden pişman oldu. Ama yine de vazgeçmeyip, konakta çalışan kızdan haber beklemeyi sürdürecekti. O kız ne zaman ki Revan'ın telefonunu alıp kendisine mesaj atacaktı, işte o zaman kavuşacağı günleri saymaya başlayabilirdi.
" Ya sabır! Boran, dayın kızı o saniye öldürür! Ayaz da seni! Bu işin sonu ölümle bitecek farkında değil misin?"
" Kapa şu çeneni Mesut! Hiçbir şey olmayacak Revan'a! Ha canından olacak biri varsa o da Ayaz!"
" Senin kafa gitmiş! Bu sevmek değil! Sen bildiğin takıntılısın!"
Elindeki şişeyi kuzeninin kafasına geçirmemek için kendisini zor tutan Boran " Destek olmayacaksan siktir git yanımdan Mesut!" dedi ve şişeyi kafasına dikti. Revan'a kavuşmak imkansız değildi! Olmamalıydı yoksa tükenecekti benliği! Ve karşısına kim çıkarsa onu da tüketecekti...
" İyi ne istiyorsan yap ama ondan önce Revan'ın düşeceği durumu düşün! Ulan kızın namusuna senin yüzünden yok yere laf gelecek! Senin takıntın yüzünden rezil olacak! Söylesene onun yüzüne bakabilecek misin? Seni sevmesini beklemekten, yaşattıklarından utanmayacak mısın?"
Alt dudağını dişleyerek gözlerini kapatan Boran, bu kısmı atladığı için kendisine içinden küfürler etti. Haklıydı! Revan'ın namusuna laf getirip, rezil olmasını göze almamalıydı. Ona acı çektirmemeliydi ama başka bir yol da bulamıyordu.
" Ne yapmalıyım sen söyle?! Ama sakın vazgeç deme! Çünkü ondan vazgeçmeyeceğim."
Boran'ın yapmak istediklerini doğru bulmasa bile yalan yere başını hâlinden anlıyormuşcasına sallayan kuzeni " O zaman Ayaz yüzünden ayrılmalarını sağla! " dediğinde Boran elindeki şişeyi yere bırakıp, yüzünü ona döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
Ficción General-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...