/31/ KALBİM İYİ Kİ SENİN/Bir kalbi istemeden de olsa kırmak kolaydı fakat o kırıklarını onarmak... çok zordu. Hele de aynı şekilde aynı anda kalbiniz kırıldıysa aşık olduğunuz kalbin sahibine.
Sustuğu için Revan'a hem kırgın hem kızgındı Ayaz fakat en çok kendinesine kızgındı... Gözlerinin içine endişeyle baktığı kadının birkaç dakika önce geçirdiği baygınlık ise pişmanlığını doruğa çıkarmıştı ve gözlerinin sık sık dolmasına sebep olmuştu.
"İyi misin? İyi hissetmiyorsan hastahaneye gidelim"
Revan'ın elini sıkarak gözlerinin içine bakan Ayaz elini "iyiyim, gerek yok" diyerek çekmesiyle kızgınlığının geçmemiş olduğunu anladı. Son sözünün ağırlığı yüzünden hak veriyordu ona ama kendisini de anlamasını istiyordu.
" Getirdin mi Boran'cım? Sağol "
Annesi için Boran'ı görmezden gelmeye çalışan Ayaz, Revan için getirdiği suyu annesinden alarak sehpanın üzerine koydu. Boran'ı ve İpek Hanımı farkeder etmez yerinden kalkan Revan, Ayaz'ın yüzüne dikkatle baktığını farkedince başını hafifçe önüne eğip bir şey yapmaması için dua etmeye başladı. Sırf Boran yüzünden nasıl olduğunu soramadığı İpek Hanım çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladığında fısıldayarak " hoş geldiniz" diyebildi.
" Hoş bulmadım ama"
Oğlunun, Boran'ın ve Revan'ın gerginliklerinin aksine gülümseyen İpek Hanım Revan'ın yüzünü kapayan saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp " daha iyi misin?" diye sordu. Sesinde ki şefkatle kırgın gözleri gülümseyen Revan " iyiyim " dediğinde Ayaz ve Boran rahat bir nefes aldı.
" İyi olun..."
Oğlunun gözlerine bakarak mırıldanan İpek Hanım bakışlarını Boran'a çevirerek " ikinizde aramalarıma cevap vermeyince Boran'ı aradım. Sağ olsun getirdi beni" dediğin de Boran gülümseyerek Revan'ın tam karşısına oturdu.
Ayaz'ın kendisine olan sert bakışlarını umursamadan Revan'a bakmaya başladığında İpek Hanım " Asya nasıl canım ? " diyerek dikkatleri dağıtmaya çalıştı.
" İyi, yengecim"
Nişanlısının iyi olduğunu söylerken bile gözlerini Revan dan ayırmamasına daha fazla katlanamayan Ayaz ayağa kalktığı anda Revan ne yapacağını anladığı için elini tuttu. Sabrının son demlerine gelen kocasına annesini işaret edip kaşlarını uyarurcasına kaldırdıktan sonra " ben çay koyayım " diyerek Ayaz'ın elini bırakmadan ayağa kalktı.
" Çayın acelesi yok kızım. Dinlense.."
İpek Hanımın sözünü keserek " iyiyim ben" diyen karısının elini bırakan Ayaz pişkin pişkin sırıtarak kendilerine bakan Boran'ın üzerine doğru yürüdü. Annesi için daha fazla tahammül edemeyecekti.
" Utanmadan evime geldiğin yetmezmiş gibi birde sırıtarak oturuyor musun?"
Yumruk attığı Boran'ın yakasından tutup kalkmasına fırsat vermeden kafa atan Ayaz öfkesinin bedenine hakim olmasına izin verdi. Öldürmek istercesine ard arda vurmaya başladığında ne araya girmeye çalışan annesi ne de Revan umrunda değildi. Karısına söylediklerinin acısını çıkarmadan bırakmaya niyetli olmadığı Boran'ın burnundan akan kan parmak aralarına kadar ulaşırken küfrederek vurmaya devam etti. Sert darbeleri yüzünden kendisini toparlamaya fırsat bulamayan Boran karşılık veremediği için öfkeden deliye döndü ve hırsını sözleriyle almaya çalıştı.
" Revan'ı haketmiyorsun"
" Adını ağzına alma lan!"
Yere fırlattığı Boran'ın karnına tekme atıp üzerine doğru eğildiği sırada Revan " Ayaz yapma, yapma dur" diyerek araya girdi. Kollarından tutup geriye doğru tüm gücüyle ittiği kocasının gözlerine bakmaya çalışarak sakin olmasını istediği sırada ayağa kalkan Boran " Alya'sız yapamam diye bana sızlanan sen değil miydin ha?!" dediğin de Ayaz'ı tutan elleri bir an gevşesede söylediklerini takmamaya çalıştı. Kocasının kendisini sevdiğini ve Boran'ın tüm bunları hırsından söylediğini bildiği için alnını göğsüne bastırıp, kollarını beline dolayıp sabit tutmak için çabaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
General Fiction-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...