/38/BENZER YARALAR/
' Gözlerinde umutsuzluğu görürsem unuturum ben hangi mevsimde olduğumu... Baharımı müjdeleyen gökyüzü gözlerinde gezinmesin kara bulutlar yârim...'
Boran'ın konakta kalacak olmasından dolayı kendisi gibi rahatsız olan dengesizinin sürekli olarak surat asmasına üzülen Revan çatalıyla yemeğine işkence etmesine adını söyleyerek engel olmak istedi.
" Ayaz"
Kendisine bakmamasıyla bu kez eline uzanıp tutarak adını söylediğinde " efendim" demesiyle tebessüm ederek " pişman mısın?" diye sordu.
" Neyden pişman mıyım?"
Dengesizinin dalgınlığının sebebini biliyor olsa da konuşturabilmek için nikah işlemlerini bahane ederek " benimle evleneceğin için" dedi. Nikah işlemlerini yaptıkları süre boyunca bir kez olsun gülümsememişti Ayaz.
Tüm geceyi uykusuz geçirmesi de cabasıydı. Sabah uyandığında bile 'günaydin' derken ki isteksizliğini devam ettiriyor olmasına bir son vermek istemişti Revan ama Ayaz sessizliğini zoraki bir şekilde bozarken bile mutsuzluğunu tokat gibi yüzüne çarpıyordu." Saçmalama Revan"
" Yüzünün hâli ne peki? Nikah işlemlerini silah zoruyla yaptırmışım gibi asmışsın yüzünü"
Çatalını tabağının kenarına bırakan Ayaz karısının tuttuğu elini çekerek " iyi geceler" dedi ve yerinden kalktı. Kıyafetlerini değiştirmeden kendisini yatağın üzerine attığında niyeti uyumak değil konuşmaktan kaçmaktı.
" Yemeğini bitirseydin"
" Aç değilim"
" Tüm gün bir şey yemedin ama"
" Revan! Aç değilim dedim!"
Ayaz'ın bağırarak konuşmasıyla yerinden sıçrayan Revan " tamam" diye mırıldandıktan sonra suyundan birkaç yudum aldı. Bardağı yerine sertçe bırakıp ayağa kalktığında tabağını Ayaz'ın tabağının üzerine çarparak koyduktan sonra sinirle masanın üzerindekileri toplamaya başladı.
" Derdin onun burada kalıyor olması değil. Değil mi?"
Ayaz'ın sessiz kalmasıyla Boran'ın burada kalıyor oluşundan rahatsız olma sebebinin babası olduğunu ima etmekten çekinmeyen Revan " babanın ona olan ilgisi zoruna gidiyor" dediği anda pişman oldu. İma etmek isterken öfkesine yenilip fazlasını dile getirmişti.
" Saçma sapan konuşmayı keser misin?"
Dengesizinin cevabına bozulan Revan kısa sürede olsa sessiz kaldı ama yine dayanamayarak açtığı konunun devamını getirdi. Yarasına tuzu basan olmak istemiyordu elbette ama içinde tuttukça yarasını iyileşmez hâle getireceğini biliyordu.
" Saçma olduğunu düşünmüyorum çünkü zoruna gittiğini görebiliyorum Ayaz! Senin yerine onu koyduğu için böylesin, yalan mı?"
" Sana kes, konuşma diyorum! Bunun neresini anlamıyorsun?"
Yataktan çıkan dengesizinin kaşlarını çatarak kendisine bakmasını umursamamaya çalışan Revan kendisiyle bir şekilde konuşacağını düşünmüştü ama Ayaz'ın sürekli olarak kestirip atmaya, susturmaya çalışmasıyla yanıldığını anlamıştı.
" Tamam. Özür dilerim. Keserim ben sesimi, uyu sen"
Sandalyesine oturup dirseklerini masanın üzerine koyarak Ayaz'ın yatağına geri yatışını izleyen Revan babasının Sinan ağaya benzer yönleri aklına geldiğinde boğazındaki yumrunun belirginliği yüzünden o günleri gözünde canlandırmaktan kendini alıkoyamadı. Babası ve annesiyle geçirdiği birkaç yılı hatırlayabiliyordu ama bu bile yetiyordu yitip giden çocukluğunu yâdetmesine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
Ficción General-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...