/9/CANIN YANSIN İSTEDİM/
Multi medya Revan
Gecikme için çok özür dilerim. Ne olur affedin...
Dilerim beğenirsiniz...Mümkün olsa keşke kalbin, adını sayıklayarak atan sesini susturmak. Yok saymak yüreğin kapısını tekmeleyen gözlerini. Sel misali akıp gelen, yürekte koca bir heyelana yol açan sesini unutabilmek mümkün olsa keşke. Keşke onu gördüğüm günü silebilsem hafızamdan. İçimi yakan gülüşünü hayallerimden def edebilsem.
Keşkeleri sıralarken arka arkaya göze almam gerekenlerin farkındaydım. Acıyada yenilmeyecektim öyle kolay kolay. Ne derece canımı yakarsa yaksın unutacaktım onu. Geçmesi mümkün olmayan bir iz bırakacağına emindim ama yinede onu kalbimden gönderecektim. Ben almıştım onu gönlümden içeri yine ben gönderecektim. Kolay olmayacaktı ama yanımda bana farkında olmadan destek olan dengesiz ağa vardı çok kalmayacak olsada.
"Biraz daha uyumak iyi geldi. Hele şu yalnız kahvaltı nefis"
Karşımda oturmuş keyifle kahvaltısını yapan Ayaz'a kısa bir an bakıp yeniden önüme döndüm. Sabahki stresin üzerine öğleye kadar uyumuştuk ve kahvaltımızı sert ve meraklı bakışlar altında yapıyorduk.
"Birde şöyle bakmasalar"
"Aldırma onlara sen devam et" diyerek göz kırpan Ayaz'a gülümseyip dediği gibi yaptım. Kıymet hanımın sert , Sevcan ve Nazlı'nın meraklı ve bir o kadar da sevinçli bakışlarını yok saydım. Bir de Boran'ın ne anlam ifade ettiğini bilmediğim kaçamak bakışlarını...
~°~°~°~°
Kahvaltıdan sonra işlerimi bitirip avluya geri geldiğim de Boran'ın hala gitmemiş olduğunu gördüm. Unutma çabalarına girmiştim girmesine fakat o böyle karşımda dururken, aynı havayı solurken ve gözlerine canım yana yana denk gelirken zor olacaktı. Yüzünü görmeye hasret olduğum adam inadına gitmiyordu sanki yöremden.
"Biz hazırız Boran abi"
Nazlı'nın sesiyle dalgınlığımdan kurtulurken bakışlarımı Boran'ın üzerinden çektim. Ve beni izlemekte olduğunu fark ettiğim Ayaz'a doğrulttum. Boran'a her bakışım da ona yakalanmak git gide rahatsızlık vermeye başlamıştı. Hem bana hem ona.
"Hazırsanız gidelim"
Boran ve Ayaz ayağa kalkarken Sevcan bir anda koluma girip "yenge sende gelsene bizimle" dedi.
"Nereye canım?"
"Nişan hazırlığı için alışverişe gideceğiz. Sonra da canım kuzenim bizi yemeğe götürecek"
Boran, Sevcan'ı gülümseyerek dinlerken yaşla dolan gözlerimi zaptetmeye çalışıp "ben gelmiyeyim" dedim. Ben onu tek görmeye dayanamazken birde nişanlısıyla yan yana oluşuna katlanamazdım. Unutmak için uğraşırken iyice canımı yakmasına izin vermemeliydim.
"Sende gel yengem. Annemle babam halam da, Ayaz da annesini almaya gidecek tek başına kalma."
Nazlı'ya itiraz etmek için konuşacakken Ayaz "Nazlı haklı tek kalma, sende git" dedi. İtiraz etmek için ona döndüğüm sırada bu kez Sevcan araya girdi.
"Hadi yenge hazırlan gel "
"Siz gidin ben gelmeye..."
"Revan git hazırlan "
Ayaz'ın emredercesine çıkan ses tonuna kızıp yanına doğru ilerledim. Boran ve Nazlı'ya sırtımı dönüp kaşlarımı 'olmaz' manasın da kaldırırken "Revan hadi ama seni bekliyorlar. Daha gidip Asya'yı alacaklar, bekletme" deyip içeri girdi. Avlunun ortasında beni mecburi bırakıp gidişine sinir olunca kızlara dönüp "bekleyin geliyorum " dedim ve Ayaz'ın arkasından gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
Genel Kurgu-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...